İzlandaca içindeki einstaklingur ne anlama geliyor?
İzlandaca'deki einstaklingur kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte einstaklingur'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İzlandaca içindeki einstaklingur kelimesi kişi anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
einstaklingur kelimesinin anlamı
kişinoun Hver einstaklingur borgaði þúsund dollara. Her kişi bin dolar ödedi. |
Daha fazla örneğe bakın
Unglingurinn þinn er líka byrjaður að mynda sér skoðanir og átta sig á hvernig einstaklingur hann vill verða. Sizin çocuğunuzun da karakteri zamanla gelişecek. |
Kjöltudans er skilgreindur sem „athöfn þar sem einstaklingur, yfirleitt fáklæddur, dillar sér á kynferðislegan hátt í kjöltu viðskiptavinar“. Kucak dansı, genelde yarı çıplak bir dansçının müşterinin kucağına oturarak cinsel ilişkiyi çağrıştıran hareketler yapmasıdır. |
Hvaða áhrif getur það haft á aðra í fjölskyldunni og söfnuðinum ef einstaklingur viðurkennir að hann þurfi á hjálp að halda? Bir kişi yardıma ihtiyacı olduğunu kabul ettiğinde hangi olumlu sonuçlar elde edilebilir, bunun aile üyeleri ve cemaattekiler üzerinde nasıl bir etkisi olur? |
Slíkur einstaklingur varpar frá sér góðri samvisku og ‚líður skipbrot á trú sinni.‘ — 1. Tímóteusarbréf 1:19. Böyle kişiler iyi vicdanı bir kenara itip ‘iman hususunda batarlar’.—I. Timoteos 1:19. |
Áður en einhver einstaklingur kynnist hinni ‚einu trú‘ hefur hann kannski sínar eigin hugmyndir og skoðanir um það hvernig hlutirnir ættu að vera, hvað sé rétt og hvað sé rangt og svo framvegis. Bir kimse, ‘bir olan imanı’ henüz öğrenmeden önce, herhalde bazı şeylerin nasıl yapılması gerektiğine veya neyin doğru ve neyin yanlış olduğuna dair kendine özgü fikir ve düşünceleri vardır. |
Í öðru lagi gæti kristinn einstaklingur tekið eftir einstökum atriðum táknsins, en vegna aðstæðna sinna finnur hann ekki beint fyrir áhrifum þess. İkinci olarak, İsa’nın bir takipçisi alametin özelliklerinin dünyanın bazı yerlerinde yaşandığını fark etse de yaşadığı çevrede bu olaylardan doğrudan etkilenmeyebilir. |
Um leið og þeir ganga fram hjá hásætinu er sérhver einstaklingur dæmdur eftir sínum fyrri verkum sem öll eru skráð í bók dómarans. Tahtın önünden geçen herkese, Hâkimin kitabında yazılmış olan tüm eski işlerine göre hükmediliyor. |
Þegar húsráðandi, áhugasamur einstaklingur eða biblíunemandi spyr spurningar eða kemur með mótbáru, sem hefur verið tekin fyrir í einni af þessum greinum, skaltu gefa honum eintak af greininni og bjóðast til að ræða um hana. Ev sahibiyle, hakikate ilgi gösteren bir kişiyle ya da Kutsal Kitap tetkikinizle konuşurken, bu makaleleri kullanarak cevap verebileceğiniz bir soru ya da itirazla karşılaştığınızda karşınızdaki kişiye aynı dergiden bir tane verin ve konuyu müzakere etmeyi teklif edin. |
Af hverju ættirðu þá að leyfa einhverjum sem er frægur, en hefur litla siðferðisvitund, að stjórna því hvers konar einstaklingur þú vilt vera? O halde kötü namı olan bir ünlünün, kişiliğini şekillendirmesine neden izin veresin ki? |
Andstaða fjölskyldunnar getur dvínað ef kristinn einstaklingur sinnir skyldum sínum trúfaslega. Sorumluluklarını sadakatle yerine getiren İsa’nın bir takipçisi, ailesinin muhalefetini yumuşatabilir |
5 Mildur einstaklingur er þíður bæði að eðlisfari og í framkomu. 5 Yumuşak huylu bir kişi tavır ve hareketlerinde naziktir. |
Ūar sem hver einstaklingur er umkringdur öđrum af sömu tegund sér torfan sjálf um vernd sína. Sürüde her birey kendi cinsinden olanlarla çevrildiği için sürü kendi güvenliğini sağlar. |
Kristinn einstaklingur ætti að gæta þess að meðferðin stangist ekki á við meginreglur Biblíunnar. İsa’nın takipçileri seçtikleri tedavi yönteminin Kutsal Kitap ilkeleriyle çelişmediğinden emin olmalıdır. |
Einstaklingur eða fjölskylda þarf kannski á uppörvun að halda. Belki teşvike muhtaç olan bir kişi veya aile olabilir. |
Aðeins einn eigingjarn eða hirðulaus einstaklingur getur flekkað mannorð fjölskyldunnar. Bencil ya da kayıtsızca davranan tek bir kişi bile, ailenin namını lekeleyebilir. |
Að vera fús til að leysa úr ágreiningi er gott merki um að þú sért að verða þroskaður fullorðinn einstaklingur. Anlaşmazlıkları çözmeye istekli oluşun, senin olgun bir yetişkin olma yolunda ilerlediğini gösterir. |
Þannig gat hver einstaklingur eða fjölskylda sýnt þakklæti sitt þvingunarlaust. Böylece, her kişi veya aile, zorlanmadan şükranını gösterebilirdi. |
Heyrnarlaus einstaklingur heyrir nánast ekki neitt. Keseli köstebekler neredeyse hiç ses çıkarmazlar. |
Ef ég hefði verið undrandi í fyrstu smitandi svipinn af svo outlandish einstaklingur sem Ben ilk kez bu kadar tuhaf bir birey bir belirti olarak alıcı hayret olsaydı |
▪ Er viðeigandi að klappa þegar tilkynnt er að einstaklingur hafi verið tekinn inn í söfnuðinn á ný? ▪ Bir geri alınma ilanı yapıldığında alkışlamak uygun mudur? |
Það er farsælt foreldri sem elur barn sitt þannig upp að það hafi sem ákjósanlegast tækifæri til að verða ábyrgur einstaklingur sem heldur áfram að tilbiðja Guð og sýna náunga sínum kærleika. Başarılı bir ana-baba, sorumlu bir yetişkin olarak büyümesi için, çocuğa her fırsatı veren ve onu faal biçimde Tanrı’ya tapınmaya devam edecek, ayrıca hemcinslerine karşı sevgi gösterecek tarzda yetiştiren kişidir. |
Hvernig getur einn einstaklingur grafið undan andlegu hugarfari fjölskyldu? Tek bir kişi, bir ailenin ruhi düşünüşünü nasıl yıpratabilir? |
15 Ef einstaklingur, sem kominn er í uppnám, vinnur ekki að því að ná stjórn á tilfinningum sínum og friðmælast við bróður sinn gæti hann farið að leggja fæð á hann. 15 Eğer gücenmiş kişi, duygularını kontrol altında tutmaya ve kardeşiyle barışmaya çalışmazsa, kin duygusu gelişebilir. |
Þar sem viðkomandi einstaklingur tilheyrir ekki söfnuðinum lengur er líklegt að þeir sem standa honum næst, svo sem maki eða nákomnir ættingjar, taki fyrst eftir breytingum á hjartalagi hans og hugarfari. Kişi artık cemaatte olmadığından, yüreğindeki ve tutumundaki bir değişiklik önce eşi ya da aile üyeleri gibi yakınları tarafından gözlenebilir. |
Ef einstaklingur hættir að reykja aukast líkur á því að lungun jafni sig og því lengur sem hann er án tóbaks því meiri eru lífslíkurnar. Sigara miktarı arttıkça risk katlanarak artmakta, ancak sigarayı bıraktıktan sonra risk giderek azalmaktadır. |
İzlandaca öğrenelim
Artık einstaklingur'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.
İzlandaca sözcükleri güncellendi
İzlandaca hakkında bilginiz var mı
İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.