Korece içindeki 긴 ne anlama geliyor?
Korece'deki 긴 kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte 긴'ün Korece'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Korece içindeki 긴 kelimesi uzun, uzunluğunda olmak, uzun, uzun, uzun, uzun, (makale, vb.) uzun, uzunlamasına, boylamasına (kesim, vb.), (konuşma) uzun, daha uzun, uzun bacaklı, uzunca, ince ve uzun bacaklı, uzun tire, fazla uzun, uzun bacaklı, iyi eğitimli, uzun parça, şezlong, zırh eldiveni, gecelik, uzun palto/pardösü, manto, (birşeye/birisine) veryansın etme, verip veriştirme, bukle, lüle, lobut, alpaka, kanepe, çok uzun zaman, uzun yay, şezlong, uzun burun, ince kılıç, dalıcı kuş, bir çeşit uzun kollu erkek yeleği, uzun önlük, uzun yazı, uzun paçalı don, uzun saç, şezlong, uzun don, uzun çalışma saatleri, parlamentoyu engellemek, daha uzun, bu kadar uzun, uzun hikâye, öğrenci sırası (sıraya girmiş öğrenci), hürmet ziyareti, saygı ziyareti, ince ve uzun atkı, ince ve uzun şey, aslan yelesi, balıkçı çizmesi, aynı uzunlukta, uzun saç, trol, toprak parçası, tezgah, uzun kadın donu, yatay, uzun aralık, uzun yastık, en uzunu, en uzun süreni, çok uzun, uzun beden, çubuk şeker, püskül, uzun yolculuk, uzun seyahat, boyna küreği, çorap, külotlu çorap anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
긴 kelimesinin anlamı
uzun(길이, 거리가) 방 한가운데 긴 탁자가 있었다. |
uzunluğunda olmak(길이측정에서) 줄이 반 마일 정도였다. Masa üç metre uzunluğundadır. |
uzun(길이) (saç, vb.) |
uzun(시간이) (süre bakımından) 영화가 너무 길었다. |
uzun
|
uzun(시간) (zaman, gün) |
(makale, vb.) uzun
톰은 지역 신문에 자신의 일에 관해 장문의 (or: 긴) 기사를 썼다. |
uzunlamasına, boylamasına (kesim, vb.)
|
(konuşma) uzun(연설) 교수의 장황한 (or: 긴) 연설 때문에 학생 몇몇이 잠들었다. |
daha uzun(길이) (boy, yükseklik) 침대가 시트보다 더 길다. |
uzun bacaklı(여자) (kadın) |
uzunca(구어) |
ince ve uzun bacaklı
|
uzun tire(글꼴의 “m” 글자 너비와 같은 길이의 대시) |
fazla uzun
|
uzun bacaklı(몸) |
iyi eğitimli
|
uzun parça
|
şezlong(축약어) |
zırh eldiveni(중세; 갑옷에 딸린) |
gecelik(구식) |
uzun palto/pardösü, manto(의류) |
(birşeye/birisine) veryansın etme, verip veriştirme
|
bukle, lüle(머리) (saç) |
lobut(bovling) |
alpaka(tüylü lama) Alpakalar oldukça utangaç hayvanlardır. |
kanepe
|
çok uzun zaman(미국) |
uzun yay(양궁) (okçuluk) |
şezlong(yatar koltuk) |
uzun burun(동물) (bazı hayvanlarda) |
ince kılıç(결투용) |
dalıcı kuş
|
bir çeşit uzun kollu erkek yeleği(역사적) |
uzun önlük
|
uzun yazı
|
uzun paçalı don
|
uzun saç
|
şezlong
|
uzun don
|
uzun çalışma saatleri
|
parlamentoyu engellemek(미국) |
daha uzun(시간) (süre) 2월에는 낮이 점점 더 길어지는 것이 느껴지기 시작한다. |
bu kadar uzun
|
uzun hikâye
늙은 항해사는 그들에게 바다에서 보낸 나날에 대한 긴 이야기를 해주었다. |
öğrenci sırası (sıraya girmiş öğrenci)(영; 비형식적) (resmi olmayan dil) |
hürmet ziyareti, saygı ziyareti(비유적; 명소, 고적 등을 방문하는) (mecazlı) |
ince ve uzun atkı(모피, 깃털로 만든) |
ince ve uzun şey
|
aslan yelesi(속어) (80'lerin saç modeli) |
balıkçı çizmesi
|
aynı uzunlukta
내 정원은 축구 경기장만큼 길다. |
uzun saç(mecazlı) 그녀는 긴 머리칼을 흔들며 웃기 시작했다. |
trol
|
toprak parçası(미국) (daha büyük bir bölgeden ileri uzanan) |
tezgah
|
uzun kadın donu
|
yatay(종이 등) (sayfa düzeni) |
uzun aralık(비유적) (mecazlı) |
uzun yastık
|
en uzunu(길이) |
en uzun süreni(시간) |
çok uzun(mecazlı) |
uzun beden(giysi) |
çubuk şeker
|
püskül
|
uzun yolculuk, uzun seyahat
|
boyna küreği(배) |
çorap, külotlu çorap
|
Korece öğrenelim
Artık 긴'ün Korece içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Korece içinde arayabilirsiniz.
Korece sözcükleri güncellendi
Korece hakkında bilginiz var mı
Korece, Kore Cumhuriyeti ve Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'nde en çok konuşulan dildir ve Kore yarımadasında hem Kuzey hem de Güney'in resmi dilidir. Bu dili konuşan sakinlerin çoğu Kuzey Kore ve Güney Kore'de yaşıyor. Ancak bugün Çin, Avustralya, Rusya, Japonya, Brezilya, Kanada, Avrupa ve ABD'de çalışan ve yaşayan Korelilerin bir bölümü var.