Endonezya içindeki alat tenun ne anlama geliyor?
Endonezya'deki alat tenun kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte alat tenun'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki alat tenun kelimesi Dokuma tezgâhı anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
alat tenun kelimesinin anlamı
Dokuma tezgâhı
Alat tenun digunakan untuk membuat benang menjadi kain dengan berbagai ukuran sebagai bahan pakaian atau yang lainnya. Dokuma tezgâhı, iplikleri dokuyup istenen büyüklükte kumaşlar yapmak için kullanılır. |
Daha fazla örneğe bakın
Terhadap akan nasib, sangat hati-hati tenunan di alat tenun ini. Bu kadar dikkatle dokunmuş bu tezgahta Kaderin isteğine rağmen. |
Alat tenun ini menghasilkan helai kain panjang yang lebarnya hanya 7,5 sampai 11,5 sentimeter. Dikey dokuma tezgâhı olarak bilinen bu tezgâhlar vasıtasıyla yalnızca 7,5 ila 11,5 santimetre eninde dar bir kumaş şeridi üretilirdi. |
Para penenun nomad Afrika merancang alat tenun yang kecil dan mudah dipindah-pindahkan. Afrika’nın göçebe halkları arasındaki dokumacılar, kolayca bir yerden başka bir yere taşınabilen küçük dokuma tezgâhları tasarladılar. |
Benang ini ditenun menjadi helai kain yang panjang dengan alat tenun horizontal. Yatay bir dokuma tezgâhında bu iplikle uzun kumaş parçaları dokunuyor. |
Kami punya 10 alat tenun lalu setelah selesai, di sinilah kepala pel dijahit. On tezgahımız var... sarma işi bitince, paspas başlıkları burada dikiliyor. |
Alat tenun waktu dan ruang Karya yang paling menakjubkan transformasi dari materi. Zaman ve uzayın döngüsü,... maddeyi inanılmaz bir şekilde dönüştürüyor. |
+ Maka dia bangun dari tidurnya dan mencabut patok alat tenun dan benang lungsin itu. Filistîler seni yakalamaya geldi”+ dedi. Şimşon da uyanıp saçını taraktan ve ipten kurtardı. |
Pada beberapa alat tenun yang vertikal, benang lungsin diberi pemberat pada ujungnya. Bazı dikey tezgâhlarda çözgü ipliklerinin ucuna ağırşaklar bağlanırdı. |
Alat tenun digunakan untuk membuat benang menjadi kain dengan berbagai ukuran sebagai bahan pakaian atau yang lainnya. Dokuma tezgâhı, iplikleri dokuyup istenen büyüklükte kumaşlar yapmak için kullanılır. |
Aku dulu punya alat tenun seperti Anda tapi aku kalah, Aku kehilangan segalanya. Aynı sizinki gibi bir tezgahım vardı benim de ama kaybettim. Her şeyimi aldılar. |
Alat tenun ini dibawa di punggung hewan beban melintasi gurun, sungai, dan pegunungan yang tinggi. Taşınabilir dikey dokuma tezgâhları çölleri, nehirleri ve yüksek sıra dağları, yük hayvanlarının sırtında aştı. |
Jika ia telah beberapa wol, dia bisa menggunakan alat tenun don't you think? Eğer yün olsaydı, bizim tezgahımızı kullanabilirdi değil mi? |
Alat tenun Afrika ringan dan portabel Dikey dokuma tezgâhları hafif ve taşınabilirdir |
Lungsin—serangkaian benang yang memanjang dari alat tenun. Çözgü: dokuma tezgâhındaki uzunlamasına iplik dizisi. |
Alat tenun yang digunakan pada zaman Alkitab bisa berupa rangka horizontal yang diletakkan di lantai, atau rangka vertikal yang tegak. Kutsal Kitap devirlerinde kumaş dokumak için ya yatay yer tezgâhı ya da dikey tezgâh kullanılırdı. |
Pakaian itu ditenun pada alat tenun vertikal yang menggunakan dua kelompok lungsin vertikal, satu di depan dan satunya lagi di belakang batang lintang. Kumaş dikey bir tezgâhta dokunurdu. Tezgâhın üst kirişinin hem önüne hem de arkasına çözgü iplikleri takılırdı. |
Ya, berlalulah sudah hari-hari ketika kain kente, yang kualitas dan mutu pengerjaannya tak tertandingi, dibuat pada alat tenun sederhana dari kayu dan dinyatakan sebagai kain para raja. Kralların kumaşı olarak alkışlanan, insanı hayran bırakan işçiliğe ve eşsiz üstünlüğe sahip kente kumaşının basit, tahta tezgâhlarda üretildiği günler gerçekten de çok geride kaldı. |
Mereka yang loyal kepada Gereja Skotlandia memandangnya sebagai ”semacam hujah” bahwa pria-pria tak berpendidikan yang ”hanya memproduksi alat tenun, jarum jahit, atau bajak” berlagak mengerti Alkitab dan mengabarkan beritanya. İskoçya Kilisesine vefalı olanlar, “dokuma tezgâhı, dikiş iğnesi veya saban kullanmak için yetiştirilmiş” eğitimsiz insanların Mukaddes Kitabı anladıkları iddiasında bulunup onun mesajını vaaz etmesine “küfürden pek farkı olmayan bir şey” gözüyle baktılar. |
Kain baru ini tidak ditenun menggunakan alat tenun Afrika tetapi dihasilkan di negeri-negeri yang jauh dan dibawa untuk pertama kalinya oleh para pelaut Eropa yang mencari gading, emas, dan budak. Bu yeni kumaş Afrika dikey dokuma tezgâhlarında dokunmamıştı. Uzak ülkelerde üretilip fildişi, altın ve köleler arayan ilk Avrupalı gemiciler tarafından getirilmişti. |
Benang-benang yang berharga ini kemudian ditenun kembali pada alat milik para penenun kerajaan. Sonra bu değerli iplikler kraliyet dokumacılarının dikey dokuma tezgâhlarında yeniden dokunurdu. |
Banyak di antara anak-anak tanpa masa kanak-kanak ini bekerja membanting tulang di pertambangan, menarik gerobak-gerobak berisi batu bara; berkubang lumpur untuk menuai; atau terbungkuk-bungkuk di depan alat tenun untuk membuat permadani. Çocukluklarını yaşayamayan bu çocukların çoğu, madenlerde kömür vagonları çekiyor; çamurla boğuşarak ekin topluyor; ya da kilim yapmak için dokuma tezgâhlarında iki büklüm oluyorlar. |
Semua peralatan masak, pembersih, jahit-menjahit, dan tenun di simpan di bagian ini. Yemek pişirmek, temizlik yapmak, dikiş dikmek ve keçe yapmak için kullanılan tüm araç gereçler bu tarafta durur. |
Para penenun bekerja dengan sabar dan tidak terburu-buru selama berbulan-bulan hanya untuk satu kain, karena mereka tahu bahwa karya mereka ini akan dinilai sebagai alat ukur keterampilan dan kreativitas mereka. Dokumacılar eserlerinin, yeteneklerinin ve yaratıcı dehalarının ölçüsü olarak değerlendirileceğinin bilinciyle, sabırla ve acele etmeden tek bir kumaş üzerinde aylarca çalıştılar. |
Endonezya öğrenelim
Artık alat tenun'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.