Endonezya içindeki almarhum ne anlama geliyor?
Endonezya'deki almarhum kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte almarhum'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki almarhum kelimesi rahmetli anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
almarhum kelimesinin anlamı
rahmetliadjective Ya, tapi mereka kerabat dari almarhum suamiku, dan kemungkinan besar takkan diterima saat keadaanku sedang begini. Evet ama onlar rahmetli kocamın akrabalarıydı ve muhtemelen şu anki koşullarımla beni pek de hoş karşılamazlar. |
Daha fazla örneğe bakın
Telah terungkap bahwa Go Anna adalah putri almarhum sutradara film Go Joon Ho dan aktris Um Hye Rin. Bayan Go Anna'nın rahmetli yönetmen Go Joon Ho ve aktris Um Hye Rin'in kızı olduğu ortaya çıktı. |
Karena Benjamin tidak ambil bagian dalam upacara ini, tetangga dan anggota keluarga meramalkan bahwa ia akan dihukum oleh roh almarhum ayahnya. Benjamin bu merasimlere iştirak etmediğinden dolayı komşuları ve aile üyeleri onun ölü babasının ruhu tarafından cezalandırılacağı kehanetinde bulundular. |
Kami tidak akan beristirahat sampai dia baik dan almarhum Ölüp gömülene kadar durmayacağız |
Tindakan yang dilakukan oleh pengacara Lincoln Burrows adalah sebuah penghinaan untuk almarhum kakakku. Bu yapılan, kardeşim Terrence Steadman'ın anısına bir hakarettir. |
Mereka pikir bahwa dengan memiliki tongkat ini akan mencegah serangan dari almarhum suami mereka. Bu çubuğu taşımanın ölen kocalarının kendilerine saldırmasını engelleyeceğini düşünürler. |
Dia sudah almarhum O rahmetli oldu |
Mereka percaya bahwa hal-hal ini memudahkan keluarnya roh, atau jiwa sang almarhum. Bu yapılanların, ölünün ruhunun ya da canının çıkışını kolaylaştırdığına inanırlar. |
Para pengikut almarhum Bhagwan Shree Rajneesh, seorang pemimpin spiritual India, mendirikan suatu komunitas di Oregon tetapi melanggar kepekaan moral para tetangga mereka. Şimdi ölmüş olan Hintli ruhani önder Bhagwan Shree Rajneesh’in müritlerinin Oregon’da bir topluluk kurmaları, komşularının ahlaksal duygularını rencide etti. |
Atau seperti kata almarhum kakek saya, benar-benar omong kosong. Benim dedemin şunu söylemesi gibi : fen fakültesini tamamla. |
Tiga, almarhum harus telah menyentuh kehidupan seseorang secara tak terduga. Üç, rahmetli birinin hayatına beklenmedik bir şekilde dokunmuş olmalı. |
Suami saya, almarhum Lord Luthor. Rahmetli kocam Lord Luthor. |
7 Pada malam setelah pembahasan ini, pria tersebut bermimpi tentang almarhum ayahnya, yang mengancamnya jika ia tidak kembali menjadi medium spiritisme. 7 Bu müzakere yapıldıktan sonraki gece, adam, rüyasında, ölmüş olan babasının kendisini tehdit ederek eskisi gibi cinlere medyumluk yapmasını istediğini gördü. |
PERNAHKAH Saudara membaca sebuah kolom berita duka di surat kabar daerah Saudara atau melihat laporan panjang lebar tentang kehidupan almarhum dan prestasi-prestasinya? GAZETEDE çıkan ölüm ilanlarını hiç okudunuz mu ya da ölen bir kişinin hayatından ve başarılarından söz eden uzun bir haber izlediniz mi? |
Kita punya perspektif moral berbeda dari rekan kami almarhum. Bizim olaylara az önce ölen arkadaşımızdan farklı bir duygusal bakış açımız var. |
Awal Sonic, almarhum Mario. Önce Sonic, sonra Mario. |
Ini menyebabkan para pemikir bertanya-tanya, seperti yang dinyatakan almarhum David Lawrence, seorang penulis tajuk rencana, ”’Damai di bumi’—hampir setiap orang mendambakannya. Bu durum düşünen insanları şaşkınlığa düşürüyor, tıpkı bir süre önce ölen başyazar David Lawrence’ın söylediği gibi: “‘Yeryüzünde barış’ –hemen hemen herkes bunu istiyor. |
Posisi dia pun digantikan oleh (almarhum) Soman Lubis. Onun yerine kendi nişasta stoğundan alınır. |
Menurut banyak penduduk setempat, istana itu meninggalkan kesan yang buruk tentang pendirinya—almarhum diktator Nicolae Ceauşescu. Binanın görkemli varlığı yöredeki insanların çoğuna, onu inşa ettiren diktatör Nicolae Çavuşesku’yla ilgili kötü anıları hatırlatıyor. |
Sesungguhnya, liontin giok ini pemberian almarhum kaisar. Dürüst olmak gerekirse.. Bu gerdanlığı bana imparatorun kendisi verdi. |
Almarhum teman Anda? Peki ölen arkadaşınız mıydı? |
Menolak untuk memperlihatkan tanda-tanda perkabungan dianggap menentang sang almarhum. Matemi açıkça sergilemeyi ihmal etmenin ölüyü incittiği düşünülür. |
Atau setidaknya aku seorang petugas hukum, sampai saat ini pria apos; s ayah almarhum mengatur tentara pengacara pada saya, dan mereka melakukan tarian reputasi saya, apakah mereka tidak? Yani, en azından kanun adamıydım ta ki bu adamın vefat eden sevgili babası, hukukçu ordusunu üzerime salıp itibarımla oynun oynayana kadar, öyle değil mi? |
Kami persilahkan Siapapun yang ingin berucap kata tentang almarhum. Şu an, merhum hakkında bir şeyler söylemek isteyen herhangi birine açığız. |
Yesus pergi ke kuburan bersama Marta dan Maria, saudara-saudara perempuan almarhum. İsa, Lazar’ın kardeşleri Marta ve Meryem’le birlikte mezara gitti. |
Beberapa ritus dimaksudkan untuk ”melindungi almarhum dari serangan hantu-hantu; kadang-kadang tujuan ritus itu adalah untuk menjaga orang-orang yang hidup agar tidak tertular atau melindunginya dari niat jahat orang yang mati itu”, kata Encyclopædia Britannica. Encyclopedia Britannica, bazı törenlerin “ölmüş olanları cinlerin saldırısından korumayı, bazen de ölümün yaşayanlara geçmesini engellemeyi ya da onları ölülerin gazabından korumayı” amaçladığını söylemektedir. |
Endonezya öğrenelim
Artık almarhum'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.