Endonezya içindeki gudang ne anlama geliyor?
Endonezya'deki gudang kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte gudang'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki gudang kelimesi antrepo, ambar, depo, Antrepo anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
gudang kelimesinin anlamı
antreponoun |
ambarnoun Kau berpikir ayahmu berbohong tentang gudang dan langkah pertamamu adalah membobol dan menyelinap? Babanın ambar konusunda yalan söylediğini düşünüyorsun ve ilk hamlen bu mu? |
deponoun Kami di luar gudang bandara tapi segalanya jadi buruk ketika Barnett menyandera supir truk. Onu bir havaalanı deposunda kıstırmıştık ama Barnett zırhlı aracın sürücüsünü rehin alınca, her şey altüst oldu. |
Antrepo
|
Daha fazla örneğe bakın
Kemudian ia menarik perhatian kepada burung-burung di langit dan mengatakan, ”Mereka tidak menabur benih atau menuai atau mengumpulkan ke dalam gudang-gudang; namun Bapak surgawimu tetap memberi mereka makan.” Sonra dikkati gökün kuşlarına çekip şunları söyledi: “Onlar ne ekerler, ne biçerler, ne de ambarlara toplarlar; ve semavî Babanız onları besler.” |
Sepertinya beberapa gudang lainnya juga ada barisannya. Diyer depolar da sıralanmış gibi. |
3 Pada suatu ketika, Allah bertanya kepada Ayub, ”Apakah engkau telah masuk ke dalam gudang-gudang salju, atau apakah engkau melihat bahkan gudang-gudang hujan es, yang aku tahan untuk waktu kesesakan, untuk masa pertempuran dan peperangan?” 3 Tanrı’nın Eyub’a yönelttiği sorulardan biri şuydu: “Karın hazinelerine girdin mi, ve dolunun hazinelerini gördün mü? Ben onları sıkıntı vakti için, cenk ve harp günü için saklamaktayım.” |
Itu ringan, itu sebuah insulator, dan gudang itu penuh dengannya. İnce, yalıtkan ve bu ambarlar bununla dolu. |
kita bisa membangun gudang lagi yg lebih aman, agar semua orang tetap selamat. Ahırı daha güvenli bir hâle getirip herkesi koruyabiliriz. |
Lucky, tidak ada alasan kau tinggal di gudang. Lucky, depoda yatmak sorun değil. |
Dan disana ada gudang yg bisa jadi petunjuk, tapi itu hanyalah gudang! Onun bir ipucu olması gerekiyordu ama sadece kıytırıktan bir barakaydı. |
Manuskrip-manuskrip itu ditempatkan dengan hati-hati di sebuah gudang kecil yang disebut geniza, yang dalam bahasa Ibrani berarti ”tempat persembunyian”. Elyazmaları, İbranicede “gizli yer” anlamına gelen geniza adlı küçük bir taş evde özenle saklanıyordu. |
di Gudang Amunisi? Mühimmat deposu için mi? |
Pete, ada gudang senjata di sini. Pete, burada büyük bir cephanelik var. |
mereka akan mengirimkanku kembali ke gudang dan menghapus memori-ku. Beni depoya geri götürüp hafızamı silerler. |
Aku mencoba mengumpulkan mereka, membawa mereka kembali ke gudang, tetapi mereka tidak mau menurut. Toplayıp ahıra geri götüreyim dedim ama kımıldamıyorlar. |
Gudangnya penuh dengan bola es. Ama ağıl buztoplarıyla dolu. |
Gudang penyimpanan mereka luasnya 3 kali lapangan sepak bola. Depoları üç futbol sahası büyüklüğünde. |
Salju, hujan es, badai guntur, angin, dan kilat semuanya tersedia di gudang senjata Allah. Kar, dolu, yağmur fırtınası, rüzgâr ve şimşekler; hepsi Tanrı’nın cephaneliğidir. |
Apa itu sungguh mengejutkanmu bahwa aku... ingin sesuatu yang lebih keras di gudang senjata? Seni bu kadar şaşırtıyor mu cephaneliğimde biraz daha kuvvetli bir şey istemem? |
Semua yang di gudang mati. Depodaki herkes öldü. |
Itu gudang di lantai kedua. İkinci katta bir depolama kuruluşu var. |
Saya hanya mengatakan tingkat satu entri ke dalam gudang kosong terlalu mudah untuk menemukan. Sadece terkedilmiş evdeki birinci seviyeyi bulmanın çok kolay olduğunu söyledim. |
Keluarga Liz Hawley memastikan gelang yang kamu temukan di dalam gudang itu milik dia Az önce Liz Hawley’ nin ailesinin, senin depoda bulduğun takının tanımını doğruladıklarını duydum |
Dan, jika tidak ada kesepakatan yang bisa dicapai, percekcokan meluas, sekalipun gudang-gudang berlimpah. Eğer bir anlaşmaya varılamazsa, gıda depoları dolu bile olsa kavgalar önlenemiyordu. |
Masih banyak gudang senjata Soviet untuk dijual. Daha satılacak pek çok Sovyet mühimmatı var. |
Itu karena peralatan robotic masih berada dalam gudang di Jepang. Öyle, çünkü robot kollar hâlâ Japonyada bir depoda duruyor. |
Gudang terbengkalai yang sepertinya sempurna untuk menyembunyikan anak-anak. Bir çocuğu saklamak için oldukça mükemmel görünen eski bir depo. |
Dengar, ada banyak makanan di gudang ini. Bu depoda sürüyle yiyecek var. |
Endonezya öğrenelim
Artık gudang'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.