Endonezya içindeki kepompong ne anlama geliyor?
Endonezya'deki kepompong kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte kepompong'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki kepompong kelimesi krizalit, Krizalit anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
kepompong kelimesinin anlamı
krizalit
|
Krizalit
|
Daha fazla örneğe bakın
Kemudian, ia memintal kepompong sutra yang di dalamnya ia akan berkembang menjadi tabuhan dewasa. Daha sonra ipekten bir koza örer ve bu kozanın içinde gelişerek yetişkin bir sineğe dönüşür. |
" Yah, mungkin Anda belum menemukan begitu lagi, " kata Alice, " tapi ketika Anda harus berubah menjadi kepompong - Anda akan suatu hari, kau tahu - dan kemudian setelah itu menjadi kupu- kupu, aku harus pikir Anda akan merasa sedikit aneh, bukan? " " Eh, belki de bu yüzden henüz buldum değil, ́dedi Alice, " ama size zaman bir Chrysalis dönüşmesi - bir gün, bileceksiniz ve sonra içine sonra kelebek, ben size biraz tuhaf hissedersiniz düşünmeliyiz, değil mi? ́ |
Ulat menjadi kepompong atau pupa, dari situ lahirlah kecantikan. Kozadaki yada pupadaki tırtıl, ve oradanda güzelliğe. |
Bahkan, sewaktu sudah menjadi kepompong, si ulat masih terus menyediakan honeydew dan juga hasil sekresi lain yang sangat digemari oleh kawanan semut itu. Hatta tırtıl pupa evresine girdiğinde, karıncaların bayıldığı biraz tatlı sıvının yanı sıra başka salgılar da sağlamaya devam eder. |
Aku bisa mendengar protokol pendaratan otomatis dari dalam kepompong saat kita sudah mendekati tujuan. Varış yerimize yaklaştığımızda kozanın içerisinden otomatik iniş protokolünü duyabilirim. |
Aku akan tidur di dalam kepompong suteraku Bir ipek kozasına gidip uyuyacağım. |
Jutaan kepompong di bawah tanah kini menjadi ngengat yang cantik. Yeraltındaki milyonlarca pupa zarif güvelere dönüşmüştür. |
Kau di dalam kepompong bersamaku? Benimle beraber kozanın içinde misin? |
Beberapa spesimen yang berisi telur, larva yang baru keluar, kepompong labah-labah dengan embrio, atau labah-labah yang baru menetas memungkinkan para ilmuwan mempelajari tahap-tahap perkembangan serangga. İçinde, yumurtalar, yumurtadan çıkan larvalar, örümcek kozaları ile embriyonlar veya yumurtadan yeni çıkmış örümcekler bulunan bazı örnekler bilim adamlarının, böceklerin gelişim evrelerini incelemelerini mümkün kılıyor. |
Dia bilang suatu hari seperti kupu-kupu muncul dari kepompong ada sedikit kekurangan akan tumbuh dan berkembang meninggalkanmu dalam keadaan koma. Tıpkı kelebeğin kozasından çıkışı gibi o küçük yırtık büyüyüp gelişecek ta ki sizi komaya sokana kadar. |
Tiga tahap yang pertama adalah dari telur ke larva ke kepompong. İlk üç bölüm yumurtadan larvaya oradan da kozaya olandır. |
Ketika kawanan semut kembali untuk memerah si kepompong, betapa kagetnya mereka sewaktu melihat ada makhluk asing bersayap di sarang mereka —dan segeralah mereka menyerang tamu tak diundang itu. Sonunda karıncalar pupanın salgıladığı sıvıyı sağmaya geldiğinde, yuvalarındaki kanatlı yabancı yaratığı görünce şaşırır ve hemen bu davetsiz misafire saldırırlar. |
Maksudmu kepompong seolah melindungi kita dari dingin? Bizi soğuktan koruması için koza gibi bir şeyden mi bahsediyorsun? |
Apa ia membuat kepompong? Onlar bir koza yapabilirler mi? |
Kepompong ini terbuka. Koza açlldl. |
Para spiritis menjelaskan bahwa pada waktu mati, jiwa, atau ”roh jelmaan”, meninggalkan tubuh—seperti kupu-kupu yang keluar dari kepompongnya. Ruhçulukla uğraşanlar, ölüm sırasında canın veya “bedenleşmiş ruhun”, tıpkı bir kelebeğin kozasından çıkması gibi, bedenden ayrıldığını açıklarlar. |
Saudari, semua ulat sudah menjadi kepompong. İpekböceklerinin hepsi koza yaptı. |
Kau berada dalam tahap kepompong yang mana? Hangi pupa evresinizdesiniz? |
Kepompong sutra İpek kozaları |
”Dalam hal ini,” kata News, ”langau-langau tersebut mengambil alih sarang itu dan mengumpulkan larva dan kepompong lebah.” News dergisi şöyle söylüyor: “Bu gibi durumlarda ise, eşekarıları kovanı teslim alırlar ve balarılarının larva ve pupalarını toplarlar.” |
Aku tidak pernah berada di dalam kepompong. Ben kozalara hiç girmedim. |
Terakhir yang kuingat, kau memasukkanku ke dalam kepompong. Hatırladığım son şey, beni kozaya koyuyor olman. |
Kawanan semut merah memelihara si kepompong Kırmızı karıncalar pupaya bakar |
Sam dan aku memulai proses kepompong. Sam ve ben, kozalama evresini başlattık. |
Tapi kau di kepompong. Ama sen kozadasın. |
Endonezya öğrenelim
Artık kepompong'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.