Endonezya içindeki lembaga pemasyarakatan ne anlama geliyor?
Endonezya'deki lembaga pemasyarakatan kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte lembaga pemasyarakatan'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki lembaga pemasyarakatan kelimesi cezaevi, hapishane, hapis, zindan, Cezaevi anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
lembaga pemasyarakatan kelimesinin anlamı
cezaevi(lockup) |
hapishane(prison) |
hapis(prison) |
zindan(prison) |
Cezaevi(prison) |
Daha fazla örneğe bakın
Salah seorang Saksi-Saksi Yehuwa yang diizinkan memasuki lembaga pemasyarakatan untuk memberikan bantuan rohani memberikan pengajaran Alkitab kepadanya. Ruhi yardım sağlamak amacıyla cezaevi kurumlarına girme izni olan bir Yehova’nın Şahidi, onun Mukaddes Kitabı incelemesine yardım etti. |
Warna ini diterapkan oleh Departemen Lembaga Pemasyarakatan setelah pemberontakan di penjara Attica. Bu renge, Attica cezaevinde çıkan ayaklanmadan sonra Islah Çalışmaları Dairesi karar vermişti. |
Para penatua di Liberia membagikan berita Kerajaan di berbagai lembaga pemasyarakatan pemerintah. Liberya’da hizmet eden ihtiyarlar Krallığın iyi haberini çeşitli hapishanelerde duyuruyorlar. |
Kira-kira satu minggu kemudian, ibu saya juga ditahan dan bergabung dengan saya di lembaga pemasyarakatan yang sama. Yaklaşık bir hafta sonra annem de tutuklandı ve aynı hapishanede bana katıldı. |
Lembaga Pemasyarakatan Blackgate. Blackgate Hapishanesinde. |
Mereka tidak pernah ♪ melepaskan dari lembaga pemasyarakatan ♪ Hapishaneden hiç salıverilmemeliyim |
Kami melihat buronan dari Lembaga Pemasyarakatan Bendwater. Bendwater Cezaevinden bir firarimiz var. |
Ia menjalani hukuman di kamp penjara federal tidak jauh dari lembaga pemasyarakatan Atlanta. Atlanta cezaevinin bitişiğindeki federal tutuklu kampında çalışmaya mahkûm edildi. |
Yang diundang termasuk Saksi-Saksi setempat, narapidana yang terbaptis dan yang berminat, juga sejumlah petugas lembaga pemasyarakatan. Toplantıya davet edilenler arasında yöredeki Şahitler, vaftiz edilmiş ve ilgi gösteren mahkûmlar ve bazı cezaevi görevlileri vardı. |
LEMBAGA PEMASYARAKATAN BLACKGATE Wayne malikânesinde. |
Setiap hari Sabtu pagi, mereka mengadakan perjalanan kira-kira 100 kilometer pulang pergi untuk mengunjungi sebuah lembaga pemasyarakatan. Onlar her cumartesi sabahı federal bir hapishaneyi ziyaret etmek için gidiş dönüş 100 kilometrelik mesafe kat ediyorlar. |
Henryk dan abangnya ditempatkan di lembaga pemasyarakatan Nazi bagi anak muda. O ve ağabeyi, Nazilerin gençler için yaptığı ıslah merkezine yerleştirildiler. |
Bus tahanan dari Grafton Lembaga Pemasyarakatan telah terjatuh... di jalan penggilingan tua di mil 37. Grafton cezaevi mahkûm otobüsü kaza yapmış. Eski değirmen yolunda 37. işaret yakınlarında. |
Gadis yang lain sedang mendirikan lembaga pemasyarakatan. Bir başkası ise akıl hastanesine kapatılmış. |
Kasus Tiburcio, yang ditahan di lembaga pemasyarakatan di Mazatlán, Sinaloa, melukiskan keberhasilan program rehabilitasi ini. Mazatlán’da (Sinaloa) cezaevinde tutuklu olan Tiburcio’nun olayı bu ıslah programının başarısını gösterir. |
" Kompromi Keamanan di Lembaga Pemasyarakatan By Ray Breslin, " Ray Breslin'den Cezaevi Güvenliğini İhlal. |
Kita mendengar tentang proposal untuk mereformasi pendidikan, kesejahteraan, dan sistem lembaga pemasyarakatan. Eğitim, refah ve ceza sistemleriyle ilgili önerilen reformlar hakkında haberler duyuyoruz. |
Ibu kandungku, Dia dilembaga pemasyarakatan. Öz annem, akıl hastanesine yatırıldı. |
Ia dipecat dari sidang Kristen dan dipenjara di lembaga pemasyarakatan federal Atlanta. Tanrı’nın cemaatinden çıkarıldı ve Atlanta federal cezaevine atıldı. |
”Pekerjaan Saksi-Saksi Yehuwa di lembaga pemasyarakatan ini sangat diharapkan dan sangat membantu,” katanya. O, “Yehova’nın Şahitlerinin bu cezaevinde yaptığı iş çok hoş ve yararlı bir şeydir,” diyor. |
Mungkin dia dan Leonard akan berada di lembaga pemasyarakatan sebelah. Belki de Leonard'la komşu hapishanelerde olurlar. |
Kalau itu alasannya, saya senang karena dimasukkan ke lembaga pemasyarakatan.” Bundan dolayı, cezaevine atıldığıma seviniyorum.” |
Dalam fasilitas tempatku bekerja, Lembaga Pemasyarakatan maksudku Çalıştığım ıslahevinde, orada gardiyanlık yapıyorum |
Selama beberapa tahun, Mariví memulai pelajaran Alkitab dengan banyak narapidana di berbagai lembaga pemasyarakatan. Mariví yıllar boyunca farklı cezaevlerinde birçok kişinin Mukaddes Kitabı incelemesine yardımcı oldu. |
15 tahun di lembaga pemasyarakatan. Islah merkezinde 15 yıl. |
Endonezya öğrenelim
Artık lembaga pemasyarakatan'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.