Endonezya içindeki limpa ne anlama geliyor?
Endonezya'deki limpa kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte limpa'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki limpa kelimesi dalak, Dalak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
limpa kelimesinin anlamı
dalaknoun Dulu, kami akan mengadakan operasi untuk memperbaiki atau mengangkat limpanya. Yıllar önce böyle birine ya onarım cerrahisi yapardık ya da dalağı çıkarırdık. |
Dalak
Limpanya pecah dan dia menderita trauma parah pada saraf matanya. Dalağı zedelenmiş ve optik sinirleri ciddi bir travma geçirmiş. |
Daha fazla örneğe bakın
Dulu, kami akan mengadakan operasi untuk memperbaiki atau mengangkat limpanya. Yıllar önce böyle birine ya onarım cerrahisi yapardık ya da dalağı çıkarırdık. |
Saat kau merasakan limpa... Dalağı hissettiğinde... |
Tapi kau bisa hidup tanpa limpamu, bukan? Ama dalaksız da yaşayabilirsin, değil mi? |
/ Itu limpa manusia. İnsan dalağı. |
Tinggalkan limpanya Dalağı çıkar. |
Kulit yang terkelupas pada tangannya, luka-luka pada kakinya, pembengkakan hati dan limpa, semuanya merupakan bukti yang jelas bahwa ia telah terkena sifilis selagi dalam kandungan ibunya. Ellerinin soyulan derileri, ayaklarındaki lezyonlar, büyümüş olan karaciğeri ve dalağı; tüm bunlar, onun ana rahmindeyken frengiye yakalanmış olduğunun açık kanıtlarıydı. |
Tanaman ini dapat juga membantu menyembuhkan penyakit tertentu pada hati, limpa, lambung, dan saluran air seni. Bunun yanı sıra bazı ciğer, dalak, mide ve idrar yolu rahatsızlıklarına da iyi gelebiliyor. |
Bagaimana kau tahu itu adalah limpa? Dalak olduğunu nasıl bileceğim? |
Kau ambil penyakit limpa dan TBC. Lenfoma ve tüberkülozu sen al. |
Tidak bisa mengambil gencatan senjata dengan limpa tegar Dari Tybalt, tuli terhadap perdamaian, namun ia miring Tybalt, barış için sağır Of asi dalak ile ateşkes, ama bu değil miydi o yatırır |
Mungkin aku harus menusuk limpamu. Belki de biraz da dalağa bakmalıyız. |
Rumah adalah tempat jantung Juga hati, limpa, dan usus yg lebih rendah. Ev kalbinin olduğu yerdir ayrıca karaciğer, dalak, ve barsaklarının olduğu yerdir. |
Limpa Pecah, kita harus pindahkan' Dalağı yırtılmış, acele etmeliyiz. |
Sudah menjadi kebiasaan bagi beberapa orang untuk mengabaikan sesuatu yang dianggap kecil dan tidak dikenal, kutu-kutu dan ilalang, melupakan bahwa seekor kupu-kupu yang tidak dikenal dari Amerika Latin menyelamatkan padang rumput Australia dari pesatnya pertumbuhan kaktus, bahwa tanaman rambat mawar (Vinca rosea) menyediakan pengobatan bagi penyakit Hodgkin dan leukemia limpa anak-anak, bahwa kulit kayu yew Pasific (Taxus brevifolia) menawarkan harapan bagi para penderita kanker indung telur dan kanker payudara, bahwa bahan kimia dari liur lintah melarutkan gumpalan darah selama pembedahan, dan seterusnya daftar itu telah bertambah panjang dan termasyhur meskipun jenis riset yang minim dilakukan untuk itu. Bazı çevrelerde küçük ve mütevazı şeylere, böceklere ve yabani otlara yüz çevirmek moda olmuştur. Bunu yapanlar şu gerçekleri unutuyorlar: Güney Amerika’nın mütevazı bir güvesi Avustralya yaylalarını kaktüslerle kaplanmaktan kurtardı, pembemsi Cezayirmenekşesi Hodgkin hastalığı ve çocuklarda görülen Lenfositik lösemi için tedavi yolunu açtı, Pasifiklerdeki porsuk ağacının kabukları yumurtalık ve göğüs kanseri olan kadınlara umut veriyor, sülüklerin salgısından alınan kimyasal bir madde, ameliyat sırasında kan pıhtılarını eritiyor ve bu alandaki araştırmaların nispeten az olmasına karşın, daha bir sürü şey uzun ve aydınlatıcı bir liste oluşturuyor. |
Senang sekali aku bisa membedah limpa wanita tanpa identitas ini tanpa harus mengurutkan album terbaik " Desert Island " menurutku. İsimsiz kurbanımızın dalağını en sevdiğim ıssız ada albümlerini saymama gerek kalmadan inceleyebilmek güzel. |
Kita harus angkat limpanya, menguras paru-parunya dan mencari tahu penyebab pendarahannya. Dalağını ve akciğerin suyunu almalı, kanama nedenini belirlemeliyiz. |
Terikat di brankar, mengalami limpaku terpotong misalnya. Bir sedyeye uzanıp dalağımı aldırmak da buna dahil. |
Hati, ginjal, lidah, kelenjar limpa. Ciğer, böbrek, dil, uykuluk. |
Siapa yang melakukan transplantasi limpa? Kim bir dalak nakli bekler ki? |
limpa saya dipotong terbuka, hati, saya tidak tahu apa semua. Dalağımı, karaciğerimi açmışlardı, başka neyi açtılar bilmiyorum. |
Yah, dari apa yang dia katakan, Mereka memasukkan bubuk obat langsung ke limpa. Dediğine göre toz bir ilacı direk dalağına vermişler. |
Aku lebih suka ditusuk benda tumpul di bagian limpa kecilku dan itu berdasarkan pengalaman. Bunun yerine dalağıma bir çekiçle vurulmasını yeğlerim ki deneyimlerin sayesinde nasıl bir his olduğunu bilirim. |
Tulang rawan, limpa, hati. Kıkırdak, dalak, karaciğer. |
Limpanya pecah dan dia menderita trauma parah pada saraf matanya. Dalağı zedelenmiş ve optik sinirleri ciddi bir travma geçirmiş. |
Limpa, hati, ginjal, eh, genital. Dalak, karaciğer, böbrekler, üreme organı. |
Endonezya öğrenelim
Artık limpa'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.