Endonezya içindeki luntur ne anlama geliyor?

Endonezya'deki luntur kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte luntur'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki luntur kelimesi solmak, ağartmak, geçmek, gözden kaybolmak, kurumak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

luntur kelimesinin anlamı

solmak

(run)

ağartmak

(decolourize)

geçmek

(run)

gözden kaybolmak

(fade)

kurumak

(fade)

Daha fazla örneğe bakın

(Matius 24:12) Memang, kepercayaan kepada Allah dan respek kepada Alkitab telah luntur di kalangan banyak orang.
Gerçekten de Tanrı’ya inanan ve Mukaddes Kitaba saygı duyan insanların sayısı çok azaldı (2.
Tapi biaya yang paling besar, jadi aku tidak melihat bagaimana itu bisa luntur.
Ama bu en pahalısı. Mürekkep nasıl dağılabilir?
Pengabdian saya kepada Allah segera luntur.
Çok geçmeden Tanrı’ya bağlılığımı yitirmeye başladım.
Seorang pakar mengatakan bahwa merah marak ”merupakan warna permanen, atau warna yang tidak luntur.
Bir bilginin ifadesine göre, kırmız “hiç çıkmayan kalıcı bir boyadır.
Dalam komentarnya tentang penelitian yang dilakukan oleh Institut Urusan Keluarga, artikel itu menyatakan bahwa tingginya angka perceraian di Spanyol bukan saja disebabkan oleh ”lunturnya standar moral dan keagamaan”, melainkan juga gabungan dua faktor lain —”masuknya wanita ke dunia kerja dan gagalnya para pria membantu mengerjakan tugas-tugas rumah tangga”.
Gazete, makalesinde aile konusunda çalışmalar yürüten bir enstitünün yaptığı bir incelemeye değinerek İspanya’daki yüksek boşanma oranına neden olarak sadece “dinsel ve ahlaksal standartların kaybolması”nı değil, aynı zamanda başka iki etkenin birleşimini, yani “kadınların iş hayatına girmesi ve erkeklerin ev işlerinde onlara yardım etmemesi”ni de gösteriyor.
Dan yang tak terduga death' d melemparkan sedikit luntur pada pertemuan kami
Ve beklenmeyen bir ölüm toplantımızın üzerine sis gibi çöker
Kekurangan pertama, ternyata kehidupan yang menyenangkan, pengalaman Anda akan emosi positif, dapat luntur, sekitar 50 persen dapat luntur, dan bahkan tidak bisa banyak diubah.
İlk kusur, anlaşılan o ki keyifli hayat, olumlu duygu deneyiminiz kalıtsal, yaklaşık yüzde 50 kalıtsal, ve aslında pek değiştirilebilir değil.
Sebaliknya, kau menunduk pada bawahan dan menyaksikan kebudayaan besar kita luntur.
Bunun yerine alçakların önünde eğildin ve büyük kültürümüzün çöküşünü izledin.
(Ibrani 12:11) Misalnya, jika kamu terbiasa berbohong dan bersiasat, kamu melunturkan kepercayaan orang tua kepadamu.
Örneğin, bir süredir anne babana yalan söyleyip onları kandırdıysan, bunu itiraf ettiğinde sana olan güvenleri sarsılacak.
● Mengapa kasihmu kepada Allah cenderung luntur selama pubertas, tetapi bagaimana kamu dapat mencegah terjadinya hal itu?
● Tanrı’ya sevgin ergenlik çağında neden azalabilir? Bunu nasıl önleyebilirsin?
Jika Audrey Eastman dikendalikan oleh Kilgrave, itu akan luntur segera.
Kilgrave, Audrey Eastman'ı kontrol ediyorsa..... etkisi yakında geçecektir.
Apakah rasa cinta yang pernah ada di antara Saudara dan teman hidup Saudara mulai luntur?
Eşinizle aranızda bir zamanlar var olan sevgi giderek azalmaya mı başladı?
Karena sering dicuci dan pengaruh deterjen, yang memang dibuat untuk menghilangkan noda, zat pewarna akan terlepas dari serat pakaian, sehingga warna pakaian luntur.
Sık yıkamanın ve leke çıkarmak için üretilmiş deterjanların etkisi boyayı liflerden ayırır, bunun sonucunda da renk solar.
Sebaliknya, hal itu melunturkan respek timbal balik dan rasa saling percaya.
Tersine, karşılıklı saygı ve güveni yok eder.
Malah, kebiasaan ini kadang digunakan untuk menyatukan kembali persahabatan yang luntur karena beberapa alasan.
Aslında bazen bunu, herhangi bir sebeple kopmuş dostlukları tekrar güçlendirmek için yaparlar.
Suatu Kepercayaan yang Tak Pernah Luntur
Kalıcı Bir Güven
12 Jika kita tidak mau perasaan mendesak kita luntur, kita harus melawan keinginan untuk lebih menikmati dunia ini.
12 İşimizin aciliyetini her zaman aklımızda tutmak istiyorsak hayatın tadını çıkarma arzusuyla mücadele etmeliyiz.
Luntur narina
Narina trogonu
Ia tidak pernah luntur.
Dayanma gücü vardır.
Luntur-tidaknya warna selama pencucian bergantung pada seberapa kuat molekul pewarna itu melekat di serat pakaian.
Yıkama sırasında rengin solup solmaması boya moleküllerinin liflere ne kadar güçlü yapıştığına bağlıdır.
Ingat juga bahwa cinta sejati tidak akan luntur dengan berlalunya waktu.—1 Korintus 7:39, Bode; Kejadian 29:20.
Zaman akışının gerçek sevgiye asla zarar vermeyeceğini de unutma.—I. Korintoslular 7:39; Tekvin 29:20.
Perhatian mereka yang pengasih tidak pernah luntur.
Onların bana olan sevgi dolu ilgileri hiçbir zaman tükenmemişti.
Namun, hal itu tidak melunturkan keyakinan Daud kepada Yehuwa.
Ancak bu, Davud’un Yehova’ya olan güvenini azaltmadı.
Keibaan hati Yehuwa yang lembut terhadap hamba-hamba-Nya tidak pernah luntur.
O’nun hizmetçilerine duyduğu şefkatin sonu gelmez.

Endonezya öğrenelim

Artık luntur'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.