Endonezya içindeki mahasiswa ne anlama geliyor?
Endonezya'deki mahasiswa kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte mahasiswa'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki mahasiswa kelimesi öğrenci anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
mahasiswa kelimesinin anlamı
öğrencinoun Tom adalah seorang mahasiswa. Tom bir üniversite öğrencisi. |
Daha fazla örneğe bakın
Kau mahasiswa kesehatan? Tıp öğrencisi misin? |
Bapak dan ibu juri, ini bukti-buktinya: Dan Ariely, salah satu ekonom besar di masa ini, beliau dan tiga rekannya, melakukan studi pada beberapa mahasiswa MIT. Baylar ve bayanlar, sayın jüri, işte bazı deliller: Zamanımızın büyük ekonomistlerinden Dan Ariely ve üç arkadaşı MIT öğrencileri ile bir çalışma gerçekleştirdi. |
Beberapa tahun lalu, seorang mahasiswa dengan sebuah komputer dapat menulis aplikasi, aplikasi yang kini menjadi jaringan sosial dengan lebih dari 1 miliar pengguna. Birkaç yıl önce, kişisel bilgisayarı olan bir üniversite öğrencisi app (uygulama) yazabiliyordu, milyarlarca kullanıcıyı birbirine bağlayan bir sosyal ağ applikasyonu. |
Ya, kami memiliki... sesama mahasiswa menderita claustrophobia. Klostrofobisi olan bir sınıf arkadaşımız vardı. |
Seorang mahasiswa baru. Yeni bir öğrencimiz. |
Sekitar seperlima dari jumlah mahasiswanya tinggal di kampus. Öğrencilerin %10'luk bölümü üniversite yerleşkesinde yaşamaktadır. |
Kelompok mahasiswa USD ini masuk, orang-orang besar. Bir grup USD öğrencisi geldi. |
Ia memperhatikan bahwa ketika mahasiswa-mahasiswanya yang masih muda dihadapkan kepada pertanyaan tentang apa yang benar dan apa yang salah, reaksi kebanyakan mahasiswa justru sangat bingung. Genç öğrencilerinin neyin doğru ve neyin yanlış olduğu sorusuyla yüz yüze geldiklerinde çoğunlukla tedirgin olduklarını belirtiyor. |
Dan kadang setelah itu saya masih tetap disitu dan menandatangani buku, foto bersama dengan para mahasiswa. Ve sonrasında orada takılır, kitap imzalar ya da öğrencilerle fotoğraf çekilirim. |
Sekarang, ini penting, karena ingatlah, ketika mahasiswa itu mulai berdiri, itu menjadi pertanda jelas bagi mahasiswa lain, bahwa mereka bisa lolos dari sini, karena peneliti berkata, Şimdi, bu önemli, anımsayın, öğrenci ayağa kalktığı an, öğrenciler hile yapsalar da yakalanmayacaklarını açıkça anladılar. çünkü deneyi yöneten |
Mereka menghubungkan mahasiswa yang butuh tempat tinggal dengan penghuni yang punya ruangan ekstra. Kalacak yer arayan öğrencilerle, çocukları evden ayrılmış fazla odası olan aileleri buluşturuyorlar. |
Dia memberikan kuliah kepada mahasiswa pascasarjana Caltech yang menjadi, "Kuliah Feynman tentang Gravitasi." Caltechideki yüksek lisans öğrencilerine verdiği dersler de "Feynman'ın Yerçekimi Dersleri" oldu. |
Orang tidak menyadari kalau saya bermain rugby sendiri......Ketika saya masih mahasiswa di Fort Hare İnsanlar, ben Fort Hare' de öğrenciyken ragbi oynadığımı...... pek bilmiyor |
Dua mahasiswa laki-laki yang ditahan pada 12 April dan dua hari kemudian dipindahkan ke penahanan pra-peradilan memberitahu pengacara yang mengunjungi mereka di penjara, bahwa mereka telah disiksa dalam tahanan. 12 Nisan günü gözaltına alınan ve iki gün sonra tutuklanan iki erkek öğrenci avukatlarıyla hapishanede yaptıkları bir görüşmede, polis gözetimindeyken işkence gördüklerini anlattılar. |
Polisi memeriksa Erzurumluoğlu, yang sebelumnya pernah terlibat menyelenggarakan program pertukaran mahasiswa internasional seperti Program Erasmus Eropa. Ia diinterogasi seputar perjalanannya mengunjungi sejumlah perguruan tinggi mitra dari Universitas Adıyaman di luar negeri. Poliste yapılan sorgulamasında, Avrupa Erasmus Programı gibi öğrenci değişim programlarının organizasyonunda çalışan Erzurumluoğlu’na, Adıyaman Üniversitesi‘ndeki meslektaşlarıyla birlikte, üniversitenin yurtdışındaki partner üniversitelerine yaptığı seyahatler hakkında sorular soruldu. |
Saya bertemu dengan seorang mahasiswa yang benar-benar hebat dalam mengekspresikan dirinya, dan mahasiswa ini sepakat bahwa ia tidak akan menunjukkan video buatannya kepada siapapun sampai Anda yang hadir di TED ini melihatnya. Kendini ifade etmek konusunda çok başarılı olan bir öğrenciyle karşılaştım ve bu videoyu burada TED'de olanlar görmeden başkasına göstermemeyi kabul etti. |
Mereka juga tidak hanya mahasiswa saja Artık sadece öğrenci değildiler |
Menjelang hari ujian tiba, tingkat stres mahasiswa yang suka menunda meningkat tajam. Yaklaşan sınav tarihiyle birlikte, bu gençlerin stres düzeyleri çok yükseldi. |
lalu lintas aliran melalui jalan- jalan saya melewati banyak terima kasih saya sedang dalam perjalanan untuk mengunjungi publik kontrak saya sedang dirawat oleh perjanjian banyak dari luke kursi- mate di sini disebut dimodelkan di blok lima belas Parker mengejar ketinggalan dengan carter adalah fleksibel saya melihat banyak pekerja muda dan mahasiswa di sini ini adalah melompat ke ia mengatakan mendapatkan pasukan amerika dari taiwan tetap long march pada gen con u pierre 586 pekerja dari tiga ratus diam mengolah sekitar enam ratus bruce topik penghapusan dan menangis puncak pada manusia makhluk beberapa komune salah mekanisasi tetapi sebagian besar pekerjaan dilakukan dengan tangan Bu durumda plak ağlama kolaylaştırır dört bin işçi ilkel bir montaj hattı üzerinde Birçok kadın bitki gerekçesiyle aşağı küçük bir önerme de ortaya dönüyordu kar amacı gütmeyen kırk birdirbir il i ondokuz konuşamıyor kimyasal fabrika burada olmayan on bin işçi Döllenmiş yumurtalar ve ticari kami biz aslında görebiliyordu sevgili |
Mereka adalah mahasiswa S-1, dan kebanyakan dari mereka membelanjakan uang itu untuk dirinya sendiri seperti membeli anting dan make-up. Bunlar kolej öğrencileri, kendilerine harcadıkları şeylerin çoğu küpeler ve makyaj malzemeleriydi. |
Tiga mahasiswa menghilang dari kampus tahun ini. Bu sene okul kampusunda üç öğrenci kaybolmuş. |
Kau ada diskon untuk mahasiswa? Öğrenci indiriminiz var mı? |
Dia adalah mahasiswa yang cerdas, namun biang onar. Hem en yüksek notları alan bir öğrenci hem de bir baş belasıydı. |
Salah seorang mahasiswa cute cukup bergairah tentang pemain. Hoş bir öğrenci, bir oyuncuya karşı çok tutkulu görünüyor. |
Universitas Delft meminta para mahasiswa doktoralnya mengumpulkan 5 pernyataan bahwa mereka bersedia mempertahankan. Şey, Delft Üniversitesi'nin doktora öğrencileri, ibraz edecekleri beş adet önermeyi savunmakla mükellefler. |
Endonezya öğrenelim
Artık mahasiswa'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.