Endonezya içindeki melahirkan ne anlama geliyor?
Endonezya'deki melahirkan kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte melahirkan'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki melahirkan kelimesi doğurmak, göstermek, dünyaya getirmek, dogurmak, meydana getirmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
melahirkan kelimesinin anlamı
doğurmak(bear) |
göstermek(show) |
dünyaya getirmek(bear) |
dogurmak(bear) |
meydana getirmek(generate) |
Daha fazla örneğe bakın
Dia berhasil menemukan bayi yang meninggal saat lahir di sebuah rumah sakit di bagian utara Louisiana. Sehir disindaki bir Louisiana hastanesinden dogmadan olmus bir bebek bulmus. |
Itulah yang didengar mereka yang belum lahir. Doğmamış çocukların duyduğu şey bu. |
Skala keekonomian melahirkan perilaku sigmoid ini. Ölçek ekonomisi bu sigmoidal davranışa artış sağlamaktadır. |
(Kisah 1:13-15; 2:1-4) Hal ini membuktikan bahwa perjanjian baru telah mulai berlaku, menandai kelahiran sidang Kristen dan bangsa baru, yakni Israel rohani, ”Israel milik Allah”. —Galatia 6:16; Ibrani 9:15; 12:23, 24. Bu olay yeni ahdin yürürlüğe girdiğinin kanıtıydı ve İsa’nın takipçilerinden oluşan cemaatin ve yeni, ruhi İsrail milletinin, yani “Tanrı’nın İsraili”nin doğuşu anlamına geliyordu (Galatyalılar 6:16; İbraniler 9:15; 12:23, 24). |
SELAMA 2.000 tahun ini, banyak perhatian dipusatkan pada kelahiran Yesus. SON 2.000 yıldır İsa’nın doğumu büyük bir ilgi görür. |
8 Ketika Kerajaan Mesias lahir pada tahun 1914 pada akhir ”zaman bangsa-bangsa”, perang terjadi di wilayah surgawi dari Allah Yehuwa. 8 “Milletlerin Zamanları”nın sonu olan 1914 yılında Mesihi Krallık gökte doğduğu zaman, Yehova Tanrı’ya ait olan gökler ülkesinde bir savaş yapıldı. |
Yunani baik-baik saja sebelum aku lahir. Yunanistan ben doğmadan önce de idare ediyordu. |
Semua di Biara Kelahiran? Herkes kutsal doğum sığınağında mı? |
Sebaliknya daripada menolak embrio yang berkembang sebagai jaringan asing, rahim merawat dan melindunginya sampai ia siap untuk lahir sebagai seorang bayi. Gelişen embriyonu yabancı bir doku gibi reddetmek yerine, bir bebek olarak doğmaya hazır hale gelene kadar onu besler ve korur. |
Konsekuensinya sangat buruk bagi mereka dan bagi keturunan mereka yang saat itu belum dilahirkan. Bunun sonuçları, hem kendileri hem de henüz doğmamış çocukları açısından feci oldu. |
Kelahiran anak saya ada di kamera ini. Oğlumun doğumu bu kamerada. |
Ikatan yang dimulai pada saat kelahiran harus dilanjutkan. Doğumda başlamış olan bağlılık devam etmelidir. |
Maka, bagaimana ia bisa melahirkan keturunan yang sempurna, yaitu Putra Allah? Öyleyse kusursuz bir çocuk, yani Tanrı’nın Oğlunu nasıl doğurabilirdi? |
Tulip Belanda Kelahiran Negeri Timur Doğu Kökenli Hollanda Laleleri |
16 Metusalah Putra Henokh dilahirkan 969 tahun sebelum air-bah sedunia, jadi dia meninggal pada tahun terjadinya Air-bah. 16 Hanok’un oğlu Metuşelah küresel tufandan 969 yıl önce doğmuştu ve Tufan’ın olduğu yıl öldü. |
(Roma 1:24-27; 1 Korintus 6:9-11; 1 Timotius 1:9-11) Alkitab juga mengatakan bahwa kehidupan dari bayi yang belum dilahirkan itu penting dan tidak boleh digugurkan dengan sengaja, namun tiap tahun ada kira-kira 50 juta pengguguran kandungan di seluruh dunia. (Romalılar 1:24-27; I. Korintoslular 6:9-11; I. Timoteos 1:9-11) Aynı zamanda Mukaddes Kitap, doğmamış bir bebeğin yaşamının da önemli olduğunu ve bilerek yok edilmemesi gerektiğini söyler. Oysa her yıl dünya çapında 50 milyon kadar kürtaj yapılıyor. |
Maka jelaslah, kehidupan bayi yang belum lahir sangat bernilai di mata Yehuwa. Öyleyse böyle bir bebeğin yaşamının Tanrı için çok değerli olduğu açıktır. |
(Yahya 14:30) Oknum ini tentu tidak senang melihat kerajaan Allah yang baru lahir di tampuk pemerintahan Kristus mengambil alih kekuasaan di bumi. (Yuhanna 14:30) Kendisi Mesih’in yönetimi altında olan Tanrı’nın yeni doğmuş Krallığının dünya üzerine hüküm sürmeye başlamasını istemiyordu. |
Meskipun Hari Natal modern marak dengan ”komersialisme yang mencolok”, faktanya ialah orang Kristen sejati tidak pernah diharapkan merayakan kelahiran Yesus. Çağdaş Noel “ticarileşmenin” göz alıcılığıyla dolup taşarken asıl gerçek şu ki, gerçek Hıristiyanlardan İsa’nın doğumunu kutlamaları hiçbir zaman beklenmedi. |
SETELAH malaikat Gabriel mengatakan kepada wanita muda, Maria, bahwa ia akan melahirkan seorang bayi laki-laki yang akan menjadi raja untuk selama-lamanya, Maria bertanya, ”Bagaimana hal itu mungkin terjadi, karena aku belum bersuami [”tidak pernah berhubungan dengan seorang pria”, NW]?” MELEK Cebrail, Meryem adlı genç kıza, sonsuza dek kral olacak bir erkek çocuk doğuracağını söylemişti; bunun üzerine Meryem ona şöyle sordu: ‘Bu nasıl olur, bir erkekle ilişkim olmadı ki?’ |
Beberapa tahun yang lalu, di sebuah pasar di kota kelahiran saya di daerah yg sibuk di sebelah timur laut Pennsylvania saya tengah memilah tomat waktu itu musim panas. Bir kaç yıl önce, büyüdüğüm şehirdeki bir gıda marketindeydim kuzeydoğu Pennsylvania'da o malum kırmızı bölgedeydim, bir kasa domatesin başında duruyordum. |
Para dewa telah menawarkanmu kesempatan untuk terlahir kembali...,... pengampunan, kelayakan berada di Valhalla. Tanrılar sana tekrar doğmak için, bağışlanmak için Valhalla'yı hakketmek için bir şans verdi. |
Kalau begitu, kapan ia lahir? Peki öyleyse İsa ne zaman doğdu? |
Aku punya tanda lahir di kaki kananku. Sağ bacağımda bir doğum lekesi var. |
Bahkan lebih baik kalau tempat lahirnya di Mu Jin. Doğum yeri Mujin olsa daha iyi olur. |
Endonezya öğrenelim
Artık melahirkan'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.