Endonezya içindeki mengaum ne anlama geliyor?
Endonezya'deki mengaum kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte mengaum'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki mengaum kelimesi gürlemek, bağırmak, gümbürdemek, ulumak, kükremek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
mengaum kelimesinin anlamı
gürlemek(howl) |
bağırmak(holler) |
gümbürdemek(thunder) |
ulumak(ululate) |
kükremek(roar) |
Daha fazla örneğe bakın
Akan tetapi, ”singa yang mengaum” ini khususnya berminat untuk memangsa hamba-hamba Yehuwa. Bununla birlikte, bu “gümürdenen aslan” özellikle Yehova’nın hizmetçilerini avlamakla ilgileniyor. |
+ 29 Auman mereka seperti auman singa, mereka meraung seperti singa muda yang bersurai. + 29 Aslan gibi, yeleli genç aslanlar gibi kükreyecekler. |
Oleh karena itu, Setan berjalan keliling seperti ”singa yang mengaum”, berupaya mengintimidasi dan melahap orang Kristen yang setia. Bu nedenle Şeytan, İsa’nın sadık takipçilerini ‘kükreyen bir aslan’ gibi yıldırmaya ve yok etmeye uğraşmaktadır. (I. |
Rasul Petrus memberi tahu kita, ”Musuhmu, si Iblis, berjalan keliling seperti singa yang mengaum, berupaya melahap seseorang.”—1 Petrus 5:8. Resul Pavlus şöyle söylüyor: “Hasmınız İblis kimi yutacağını arıyarak gümürdenen aslan gibi dolaşıyor.”—I. Petrus 5:8. |
Babel akan menjadi sarang dari binatang-binatang yang mengaum. Babil uluyan hayvanların barınağı olacak. |
(Tepuk tangan) (Injakan kaki) (Musik) (Auman) Penyerbuk: Dinosaurus penghancur pohon! (Alkış) (Ayak vurma) (Müzik) (Kükreme) Polinatör: Deforestsaurus! |
[Yehuwa] mengaum dari Sion [surgawi], . . . langit dan bumi bergoncang. Güneş ile ay kararıyor, ve yıldızlar ışıklarını gizliyorlar. |
(Matius 25: 33, 41) Pada waktu yang telah ditentukan Yehuwa untuk mengaum dari Yerusalem surgawi, Raja segala raja yang ditetapkan-Nya akan berpacu untuk melaksanakan penghakiman tersebut. (Matta 25:33, 41) Yehova’nın semavi Yeruşalim’den gümürdemek için uygun gördüğü zaman geldiğinde, O’nun atadığı krallar Kralı o hükmü infaz etmek üzere harekete geçecek. |
Kau mengaum dan mau menerkam, tapi dalam hatimu Kükrüyorsun, ısırmaya çalışıyorsun ama |
Saudara mungkin tidak pernah mendengar singa mengaum dalam arti bahwa Saudara tidak pernah diilhami langsung oleh Yehuwa. Siz aslanın kükremesini şahsen duymamış olabilirsiniz; başka sözlerle Yehova sizinle doğrudan konuşup bir mesaj ilham etmedi. |
Apa yang akan Saudara lakukan seandainya mendengar auman singa di dekat Saudara di tengah keheningan malam? Peki, gecenin sessizliğinde çok yakınınızdan gelen bir aslan kükremesi duysaydınız ne yapardınız? |
(2 Tawarikh 29:11) Justru itu yang diinginkan Musuh kita, ”singa yang mengaum”. (II. Tarihler 29:11) Muhalifimiz olan “gümürdenen aslan” tam bunu yapmamızı istiyor. |
MESIN MENGAUM Saya suka suaranya. Şu sese bayılıyorum. |
Sebagaimana orang takut sewaktu mendengar auman singa, Amos tergerak untuk memberitakan sewaktu mendengar Yehuwa berkata, ”Pergilah, bernubuatlah kepada umatku, Israel.” Bir aslanın kükremesini duymak birini nasıl korkutursa, Yehova’nın “Git kavmım İsraile peygamberlik et” sözlerini duymak da Amos’u sözü duyurmaya yöneltti (Amos 7:15). |
Dengan alasan yang tepat Alkitab melukiskan dia seperti singa yang mengaum-aum mencari mangsanya. Mukaddes Kitap haklı olarak onu, yutacağı birini arayarak dolaşan kükreyen bir aslana benzetmektedir. |
Pangeran-pangerannya seperti ”singa yang mengaum” yang serakah, dan para hakimnya dapat disamakan dengan ”serigala” yang rakus. Reisleri yırtıcı “gümürdiyen aslanlar” gibiydi ve hâkimleri aç ‘kurtlara’ benziyordu. |
29 Mereka akan mengaum seperti asinga muda; ya, mereka akan mengaum, dan menyambar mangsanya, dan akan membawa pergi dengan aman, dan tak seorang pun akan membebaskan. 29 Genç aslanlar gibi kükreyecekler; evet, kükreyerek avı kapacaklar ve onu emin bir yere götürecekler; ve onu kimse kurtaramayacak. |
Dunia bahkan lebih dikejutkan sewaktu kejadian itu dihubungkan dengan sekte hari kiamat yang disebut Aum Shinrikyo, atau Kebenaran Tertinggi Aum. Olayın sorumluluğunun, Aum Shinrikyo (veya Aum Yüce Gerçek) adlı kıyamete inanan bir tarikata ait olduğu anlaşılınca dünya daha da büyük bir şok yaşadı. |
8 Rasul Petrus menyamakan Setan dengan ”singa yang mengaum”. 8 Petrus Şeytan’ı ‘kükreyen bir aslana’ benzetti. |
Mengapa singa mengaum? Aslan neden kükrer? |
15 Di sabana Afrika, begitu mendengar auman singa, rusa biasanya langsung lari sekencang-kencangnya hingga lolos dari bahaya. 15 Afrika savanlarında antiloplar, yakınlardaki bir aslanın kükrediğini duyarsa tepki olarak tehlikeden uzaklaşana kadar son hızla koşabilir. |
Dengan kata lain, Amos memberi tahu para pendengarnya, ’Sama seperti kalian mau tidak mau akan merasa takut sewaktu mendengar auman singa, aku pun mau tidak mau akan memberitakan firman Allah, karena aku mendengar amanat Yehuwa.’ Başka sözlerle, Amos kendisini dinleyenlere şöyle diyordu: ‘Nasıl bir aslan kükremesi duyduğunuzda korkmamak elinizde değilse, Yehova’nın beni görevlendirdiğini duyduğumda, O’nun sözünü duyurmamak elimde değil.’ |
Kita akan memberikan hak cipta pada auman itu dan menjadikannya nada dering. Bu kükremenin telif hakkını alıp zil sesi yapmalıyız. |
Mana yang menggonggong, dan mana yang mengaum? Hangisi möö der hangisi havlar? |
Hewan berlari dan mengaum. Kasvetli bir acele ve uğultulu. |
Endonezya öğrenelim
Artık mengaum'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.