Endonezya içindeki menggenggam ne anlama geliyor?

Endonezya'deki menggenggam kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte menggenggam'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki menggenggam kelimesi tutmak, sıkmak, kavramak, ezmek, kısmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

menggenggam kelimesinin anlamı

tutmak

(grasp)

sıkmak

(compress)

kavramak

(hold)

ezmek

(compress)

kısmak

(pinch)

Daha fazla örneğe bakın

Nampak sepertinya kita punya 2 calon tersangka di genggaman kita.
Görünüşe göre karşımızda iki ayrı düzenbaz var.
Mereka memanfaatkanmu dengan telepon genggam!
Bu cep telefonlarıyla seni düzüyorlar!
Sulit meloloskan diri dari genggaman berdarah mereka.
Çok azı kanlı debriyajlardan kaçıyor.
(Kejadian 10:8-12; Keluaran 5:2; Yesaya 36:7-10, 16-20) Dewasa ini Setan menggenggam banyak sekali orang-orang dalam cengkeramannya melalui rasa kebanggaan; kebanggaan akan ras, kebanggaan akan bangsa, kebanggaan akan pendidikan, kebanggaan akan status sosial, dan sebagainya.
(Tekvin 10:8-12; Çıkış 5:2; İşaya 36:7-10, 16-20) Şeytan, bugün de ırksal gurur, aşırı milli gurur, tahsil gururu, toplumsal mevki gururu v.b. yönlerde duyulan gurur vasıtasıyla insanları avlamaktadır.
Haluan mereka . . . berbeda; meskipun demikian, pada suatu saat, masing-masing tampaknya terpanggil oleh suatu rencana rahasia Ilahi untuk menggenggam nasib separuh dunia ini di tangannya.”
İkisinin . . . . yolları farklı; bununla birlikte ikisi de sanki İlahi Takdir’in gizli bir tasarısı uyarınca bir gün dünyanın yarısının kaderini kendi elinde tutacak gibidir.”
Kau tak bisa keluar dari pintu ini... dengan menggenggam penismu, bukan?
Elinde bunlardan biri olmazsa kapıdan içeri giremezsin.
Ia mengulurkan tangan-Nya untuk menggenggam tangan kita.”
O, elimizi tutmak için bize elini uzatıyor.”
Doaa duduk dengan kaki terlipat pada dadanya, Bassem menggenggam tangannya.
Doaa bacaklarını göğsüne çekmiş oturuyordu, Bassem onun elini tutuyordu.
Dia menggenggam kendali kudanya, bergegas untuk pulang ke rumah, berharap bahwa anaknya ada di sana.
Atının dizginlerini eline alarak en kısa sürede evine dönmeyi ve oğlunun kendisini bekliyor olmasını ummuş.
Lalu dia menggenggam jari kelingking saya karena yang dia inginkan setiap hari adalah pergi berkunjung.
Serçe parmağımı tuttu çünkü diğer mahkumları ziyaret etmek istiyordu.
Pompey akan menahan Spartacus agar sampai ke gunung dan terlepas dari genggaman kita.
Biz güneyden saldırıya geçeriz Pompey de Spartacus'ün dağları aşıp elimizden kaçmasını önler.
Menurut buku The Forest, ”sebanyak 1.350 makhluk . . . dapat ditemukan dalam lahan seluas 30 sentimeter persegi dan sedalam 2,5 sentimeter, dan itu belum termasuk miliaran organisme mikroskopis dalam setiap genggam tanah”.
The Forest kitabına göre, “her avuç toprakta milyarlarca mikroskobik organizma bulunur. Fakat bu mikroskobik organizmaları saymazsak bile, 30 cm’e 30 cm yüzeyi olan ve 2,5 cm derinliğinde olan bir alanda 1.350 tane canlı bulunabilir.”
Genggam Mandrake kalian dan cabut.
Adamot'larınızı kavrayın, ve çekin.
Jadi kita telah melihat tiga cara yang membuat dunia digital dapat kita genggam.
Öyleyse, burada dijitali kavranabilir hale getirmek için üç farklı yolu gördük.
Kita memiliki kemampuan untuk membuat benda- benda, menggenggam benda- benda itu dengan tangan kita.
Bir yetenegimiz var; bir seyler yapmak icin ellerimizle bir seyleri tutmak icin.
Tampaknya sedang banyak sekali tekanan di genggamanmu.
Çok gergin gibisin be.
Rasakan bagaimana ia melebar saat tanganmu menggenggam
Bir yumruk attığında nasıl genişlediğini hissedin.
Dia menyerang saya dengan botol yang ada di genggamannya.
Elindeki şişeyle bana saldırdı.
Kalau kita bisa menebak berapa lama Homo erektus hidup, berapa banyak generasi mereka, itu sekitar 40. 000 generasi orang tua sampai anak- anak, dan individu yang lain melihat, kapak genggam tidak berubah.
Şimdi eğer Homo erektusun ne kadar süre ortada olduğuna, bu türün varlığına ait bazı tahminlerde bulunursak bu da her nesilde evebeynlerden çocuklara ve diğer izleyen kişilere kadar bu el baltasının yapım şeklinin değişmediği 40, 000 nesil anlamına gelir.
Genggamkan kedua tanganmu dan mengingat?
Geçmişe dönerken el ele verelim mi?
Peluk aku, gedongan punggung, menggenggam tanganku dan hanya menatapku.
Sarıl bana, sırtında taşı, ellerimi tut ve yalnızca bana bak.
Bagaimana saya bisa berbicara tentang ikatan dari wanita 3 generasi dalam 10 menit, tentang kekuatan luar biasa dari ikatan ini, yang telah menggenggam kehidupan dari gadis berusia empat tahun, yang dikelilingi oleh adik perempuan, ibu, dan neneknya selama lima hari lima malam dalam sebuah perahu kecil di Laut Cina lebih dari 30 tahun yang lalu, ikatan yang menggenggam kehidupan gadis kecil itu yang tidak pernah lepas -- gadis kecil yang kini tinggal di San Francisco dan sedang berbicara dengan Anda hari ini?
Üç kuşaktan kadının bağlarını, bu bağların şaşırtıcı gücünün 30 yıldan uzun süre önce Çin Denizindeki küçük bir gemide 5 gün ve gece boyunca küçük kız kardeşi, annesi ve büyükannesi ile birlikte sıkışıp kalan 14 yaşındaki bir kızın hayatında nasıl kök saldığını, şu an San Francisco'da yaşayan ve bugün size bir konuşma yapan o küçük kızın hayatında kök salan ve asla koparmadığı bağları 10 dakika içinde nasıl anlatabilirim?
Genggam erat Firman-Nya.
Yah’a yürekten bağlan.
Di rumah dan telepon genggamnya.
Evet, hem cebini hem evini.
KATA ALKITAB: ”Lebih baik segenggam istirahat daripada dua genggam kerja keras dan upaya mengejar angin.” —Pengkhotbah 4:6.
KUTSAL KİTAPTAKİ İLKE: “Biraz dinlenmek, çok emek harcayıp rüzgârı kovalamaktan iyidir” (Vaiz 4:6).

Endonezya öğrenelim

Artık menggenggam'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.