Endonezya içindeki pembantu ne anlama geliyor?

Endonezya'deki pembantu kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte pembantu'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki pembantu kelimesi yardımcı anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

pembantu kelimesinin anlamı

yardımcı

noun

Mary selalu membantu pacarnya mengerjakan tugas.
Mary, her zaman erkek arkadaşının ödevlerini yapmasına yardımcı olur.

Daha fazla örneğe bakın

TOM adalah seorang pemuda normal berusia 14 tahun —siswa teladan yang senang membantu sesamanya.
14 YAŞINDAKİ Tom, okulda yüksek not alan, komşularına yardım etmeyi seven, normal bir gençti.
Saya perlu bantuan.
Yardıma ihtiyacım var.
(Yesaya 30:21; Matius 24:45-47) Sekolah Gilead membantu para wisudawan untuk meningkatkan penghargaan mereka pada golongan budak tersebut.
Gilead Okulu, mezunların sadık hizmetkâr sınıfını daha çok takdir etmesine yardım etti.
Itu sebabnya dia pembantu kecilku.
Bu yüzden o benim küçük yardımcım.
Dia membantu mengembangkan Zetrov mencapai seluruh dunia.
Zetrov'un dünya çapinda büyümesine yardim ediyor.
Aku akan cari bantuan!
Yardım getireceğim!
Kau harus membantuku.
Bana yardım etmek zorundasın.
Kardinal bilang kau bisa membantuku.
Kardinal, bana yardım edebileceğinizi söyledi.
Dan berdoalah meminta bantuan Allah untuk memperkembangkan jenis kasih yang tinggi ini, yang adalah buah dari roh kudus Allah.—Amsal 3:5, 6; Yohanes 17:3; Galatia 5:22; Ibrani 10:24, 25.
Ve mukaddes ruhunun bir meyvesi olan bu üstün sevgi türünü geliştirmenize yardım etmesi için Tanrı’ ya dua edin.—Süleymanın Meselleri 3: 5, 6; Yuhanna 17:3; Galatyalılar 5:22; İbraniler 10: 24, 25.
Bagaimana penerapan 1 Korintus 15:33 membantu kita untuk mengejar kebajikan dewasa ini?
I. Korintoslular 15:33’ün uygulanması, bugün erdem yolunu izlememize nasıl yardım edebilir?
Tetapi, pelajaran Alkitab yang teliti membantu saya mengembangkan persahabatan dengan Bapak dari Yesus, Allah Yehuwa.
Bununla birlikte Kutsal Kitabı dikkatle incelemem, öncelikle Yehova Tanrı’yla yakın bir dostluk geliştirmeme yardım etti.
(Mazmur 25:4, NW) Dengan mempelajari Alkitab dan publikasi-publikasi Lembaga secara pribadi, hal itu dapat membantu saudara lebih mengenal Yehuwa.
(Mezmur 25:4) Mukaddes Kitabı ve Teşkilatın yayınlarını kişisel olarak tetkik etmek Yehova’yı daha iyi tanımanıza yardım edebilir.
Apabila kita membantu orang lain, kita tidak hanya membantu mereka tetapi kita juga menikmati kebahagiaan dan kepuasan yang membuat beban kita sendiri lebih mudah dipikul. —Kisah 20:35.
Başkalarına kendimizden verdiğimizde, sadece onlara yardım etmiş olmayız, kendi yüklerimizi daha kolay taşınır kılan bir mutluluk ve doyum da tadarız.—Resullerin İşleri 20:35.
Freddy, bantu aku.
Freddy bana yardım et!
Kurasa kita bisa saling membantu.
Kendimizce işe yarıyoruz galiba.
Tidak dalam arti lukisan ataupun pahatan, tapi dalam arti pembantu teknologi reproduktif.
Resim ya da heykel sanatı değil de yardımlı üretken teknolojiler sanatı.
Kato, membantu saya di sini...
Kato, yardımcı olsana.
Saya akan membantu Anda.
Sana yardım edeceğim.
Dengan menguji diri sendiri kita dapat dibantu untuk memperoleh perkenan Allah dan tidak dihukum.
Özellikle bu zamanda ne durumda olduğumuzu fark etmek, Tanrı’nın tasvibini kazanıp hüküm altına girmekten sakınmamıza yardım edebilir.
Jika majalah tua kita menumpuk, mungkin pengawas dinas atau penatua lain bisa membantu kita menyiarkannya secara efektif.
Eğer eski dergilerimiz biriktiyse belki hizmet gözetmeni ya da başka bir ihtiyar onları dağıtmak üzere etkili yollar bulmamıza yardım edebilir.
Saksi-Saksi Yehuwa telah menemukan sukacita dalam membantu orang-orang yang suka menyambut, meskipun mereka sadar bahwa hanya sedikit dari antara umat manusia yang mengambil jalan menuju kehidupan.
Yehova’nın Şahitleri, hayata giden yola insanlar arasından çok az kişinin gireceğini bilseler de, olumlu karşılık veren kişilere yardım etmeyi bir sevinç kaynağı olarak görürler.
Berapa lama aku harus berseru meminta bantuan kepadamu untuk menghadapi kekerasan, namun engkau tidak menyelamatkan?
Seni daha ne kadar yardıma çağıracağım da zorbalıktan kurtarmayacaksın?
Jika Sir keinginan, mungkin aku bisa membantu Tuan Toby dengan...
Efendim, isterseniz Efendi Toby'e yardım edebilirim.
Sewaktu membantu anak Anda mengatasi dukacita, Anda mungkin menghadapi situasi yang membingungkan.
Çocuğunuzun, sevilen birinin ölümünün üzüntüsüyle başa çıkmasına yardım ederken aklınızı karıştıracak durumlarla karşı karşıya kalabilirsiniz.
/ Alat bantu kehidupan menyala.
Yaşam desteği aktif.

Endonezya öğrenelim

Artık pembantu'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.