Endonezya içindeki pengecut ne anlama geliyor?

Endonezya'deki pengecut kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte pengecut'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki pengecut kelimesi korkak, ödlek, tabansız, ödleklik, korkaklık anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

pengecut kelimesinin anlamı

korkak

(white-livered)

ödlek

(chicken)

tabansız

(coward)

ödleklik

(fearful)

korkaklık

(cowardice)

Daha fazla örneğe bakın

Bukankah tindakannya itu tidak pantas, bahkan pengecut?’
Böylece uygunsuz şekilde, hatta korkakça hareket etmiş olmadı mı?’
Pengecut!
Korkaklar!
Kau pengecut.
Korkağın tekisin.
Jangan menjadi pengecut, kau harus memukul buah zakarnya.
Beyefendiliği bir kenara bırak, yapış taşaklarına.
Rasul-rasul tidak pengecut, tetapi ketika mereka mendengar tentang suatu komplotan yang akan merajam mereka, dengan bijaksana mereka meninggalkan tempat itu dan mengabar di Likaonia, suatu daerah di Asia Kecil di sebelah selatan Galatia.
Resuller korkak değildi, ama kendilerini taşlamak için yapılan bir komplo hakkında haber aldıkları zaman, hikmetli şekilde davranarak, küçük Asya’da Galatya’nın güneyindeki Likaonya bölgesinde vaaz etmek üzere, bulundukları yeri terk ettiler.
Setiap hari dgn pengecut menyerang warga Rusia tidak bersalah.
Her gün masum Rus vatandaşlarına korkak saldırılar yapılıyor.
pengecut funky itu tarian Charlie.
Ödlek tavuk olayı Charlie'nin dansıydı.
Pasukan memiliki beberapa orang pengecut... dan Vic Bedford salah satunya.
Orduda da kalleş adamlar vardır... ve Vic Bedford onlardan biriydi.
Spartacus bukan seorang pengecut yg penuh dgn rahasia dan muslihat.
Ben Spartacus'ün sır saklayan, gizli işler çeviren bir korkak olduğunu bilmezdim.
Lihat, Para pengecut telah melarikan diri.
İşte, korkaklar kaçtı.
Pengecut!
Korkak.
Hanya pengecut yang menyerang tanpa menyatakan dari mana asal mereka atau untuk siapa mereka berjuang.
Sadece korkaklar nereden geldiklerini veya kimin için savaştıklarını söylemeden saldırırlar.
Kenapa semua orang harus menganggap kau pengecut?
Neden herkes korkak olduğunu düşünsün?
Ia berada di sana justru karena ia pemberani, bukannya pengecut.
Bunu korkudan değil cesaretten dolayı yapmıştı.
Astaga, aku pengecut sekali.
Korkağın tekiyim.
Dia pengecut.
Korkağın teki o.
Kau pengecut sekali.
Ne kadar korkaksın.
Hey pengecut, berapa banyak yang kaumiliki?
Dostum, kaç çizgin var?
(b) Apa saja yang memperlihatkan bahwa Lot tidak bertindak pengecut?
(b) Hangi şey Lût’un korkakça hareket etmediğini gösterir?
Kau bukan pengecut, Cotton.
Korkak değilsin Cotton.
Berhenti bersembunyi, Pengecut!
Saklanma, korkak!
Para pengecut agama itu menyeretnya ke hutan terdekat dan menembaknya.
Korkak softalar onu yakındaki bir ormana götürüp vurdu.
Kau pengecut, kau tahu bukan itu alasan kau meninggalkanku.
Korkak, beni bu yüzden terk etmediğini sen de biliyorsun.
Anda lihat, mayoritas laki- laki pengecut, bukankah itu benar, Sam?
Çoğu erkek korkaktır, doğru değil mi Sam?
Dia juga bilang kau pengecut, dan kau selalu membuat masalah.
Korkaksın, ve ilerlemek için her şeyi yaparsın.

Endonezya öğrenelim

Artık pengecut'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.