Endonezya içindeki pengucapan ne anlama geliyor?

Endonezya'deki pengucapan kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte pengucapan'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki pengucapan kelimesi sesletim, telaffuz anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

pengucapan kelimesinin anlamı

sesletim

noun

telaffuz

noun

Saya tidak yakin bagaimana cara mengucapkan kata itu
Kelimeyi nasıl telaffuz edeceğimden emin değilim.

Daha fazla örneğe bakın

Ada banyak hal di sini untuk diucapkan selamat tinggal.
Burada veda edecek çok şey var.
Aku tahu ini terdengar buruk untuk diucapkan, tapi sebenarnya kadang-kadang dia menakutkanku.
Biliyorum korkunç geliyor ama gerçek şu ki, beni bazen korkutuyor.
(Yesaya 26:1, 2) Kata-kata penuh sukacita ini diucapkan oleh orang-orang yang percaya akan Yehuwa.
(İşaya 26:1, 2) Bunlar, Yehova’ya güvenen insanların sevinçli sözleridir.
Mm, ucapkan terima kasih.
Teşekkürler.
14 Tetapi jika suaminya tidak mengatakan apa-apa kepadanya dari hari ke hari, dia telah meneguhkan seluruh ikrarnya atau seluruh ikrarnya untuk berpantang yang telah diucapkannya.
14 Fakat eğer günler geçer ve kocası ses çıkarmazsa, kadının tüm adaklarını veya onun nefsini bağladığı antlarını onaylamış olur.
Jangan mengucapkan rentetan kata secara cepat sehingga maknanya menjadi kabur bagi pendengar Saudara.
Dinleyenler açısından anlamı belirsizleştirecek şekilde sözleri gevelemeyin ya da sözcükleri peş peşe aceleyle söylemeyin.
Hukum itu juga mengatur ucapan syukur dan persembahan ikrar, yang semuanya bersifat sukarela.
Kanun tamamen gönüllü olan şükran ve adak takdimelerine de yer ayırdı.
Aku ingin mengucapkan selamat tinggal.
Hoşça kal demek istiyorum.
Aku pergi mengucapkan selamat tinggal Pada Lisa.
Lisa'ya elveda demeye gittim.
Hal ini disebut JAWS, pekerjaan akses dengan ucapan, dan kedengarannya seperti ini.
JAWS olarak adlandırıldı, Job Access With Speech, ve şöyle ses çıkarıyor.
Maka tujuan saudara adalah mengembangkan ayat-ayat ini menjadi khotbah atau persembahan seperti yang diucapkan dalam dinas pengabaran.
Senin gayen o zaman bu ayetlerden ya düzenli bir konuşma ya da tarla hizmetinde uygulandığı gibi bir sunuş yapmaktır.
Ucapan Bileam putra Beor,
“Beor oğlu Balam’ın sözleri,
Seorang ibu yang mengoreksi anaknya akan kadang-kadang mendahului kata-katanya dengan mengucapkan sesuatu untuk menarik perhatian anak itu.
Çocuğunu tedip eden bir anne sözlerine onun dikkatini çeker bir tarzda başlar.
Kita sering mendengar ucapan ”terima kasih”, ”terima kasih kembali”, atau ungkapan serupa dari bibir Saksi-Saksi yang muda dan yang tua serta yang baru dan yang kawakan seraya mereka bergabung dalam ibadat dan persaudaraan yang bahagia.
“Teşekkür ederim” ve “rica ederim” gibi ifadeleri, birlikte tapınırken veya hoşça vakit geçirirken, genç, yaşlı, yeni veya uzun zamandır hakikatte olan tüm Şahitlerden duyarız.
Dan mereka yang mendapat hak istimewa untuk mengucapkan doa sedemikian hendaknya memikirkan agar doa itu dapat didengar, karena mereka bukan hanya berdoa untuk diri sendiri tetapi juga demi kepentingan seluruh sidang.
Dua imtiyazı verilenler sadece kendileri için değil tüm cemaat için dua ettiklerinden, duanın tüm cemaat tarafından duyulmasına dikkat etmelidirler.
Saat wanita berterus terang, jangan ucapkan kalimat misalnya kau tak ingat apa-apa.
Eğer bir kadın yüzüne birşey söylüyorsa, onu yüzüne bakıp " hatırlamadığın " yalanını söyleme.
Yesus menyambutnya dengan mengulangi dua perumpamaan yang bersifat nubuat tentang Kerajaan Allah, yang diucapkannya dalam perahu di Laut Galilea kira-kira satu tahun sebelumnya.
İsa da buna karşılık, bir yıl kadar önce Tanrı’nın Krallığıyla ilgili olarak Galile Denizinde kayıkta yaptığı peygamberlik niteliğindeki iki örneklemeyi tekrarladı.
Yehuwa mengetahui aktivitas, pikiran, dan kata-kata kita bahkan sebelum kita mengucapkannya.
Yehova yaptıklarımızı, düşüncelerimizi ve hatta sözlerimizi daha ağzımızdan çıkmadan bilir.
Bolehkah aku mengucapkan selamat atas terpilihnya dirimu?
Seçim için sizi tebrik edebilir miyim?
Ini bukan sekedar mengucapkan kembali peraturan-peraturan dan ketetapan-ketetapan.
Fakat bu, kural ve emirlerin basit bir tekrarı değildir.
apakah kau singguh-sungguh dengan apa yang kau ucapkan, tentang tembikar itu?
Dediklerinde ciddi miydin?
Kebisuan Yehezkiel menyiratkan bahwa ia tidak dapat berbicara apa-apa sejauh mengucapkan kata-kata yang bermakna nubuat bagi orang Israel.
Hezekiel’in “dilsiz” olması onun o sırada İsrail’e bildireceği bir peygamberlik mesajının olmadığı anlamına gelir.
Yuan tak pernah mengucapkan satu kata tentangnya
Yuan onun hakkında tek bir kelime söylemedi.
Bagaimana diucapkan itu,
İngilizce bir " J " olarak.
Pada keberhasilan keduaku, aku punya cukup waktu untuk mengucapkan sepatah kata.
İkinci başarımda, bir şey söyleyecek kadar zaman bulabildim.

Endonezya öğrenelim

Artık pengucapan'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.