Endonezya içindeki perbankan ne anlama geliyor?

Endonezya'deki perbankan kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte perbankan'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki perbankan kelimesi banka, bankacılık anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

perbankan kelimesinin anlamı

banka

(banking)

bankacılık

(banking)

Daha fazla örneğe bakın

atau mereka akan memaksanya memberitahu kode dan meluncurkan serangan terhadap Sistem Perbankan Cadangan Federal.
Peki, ya o, ya onlar kıracak için ona kodu bir saldırı başlatmak ve Federal Rezerv bilgisayar sistemi.
Kota ini terletak pada suatu persimpangan jalan utama, dan merupakan pusat perbankan dan perdagangan yang penting.
Belli başlı kavşaklardan biri üzerinde bulunduğundan, önemli bir bankacılık ve ticaret merkezi durumundaydı.
Sebenarnya apa spesialisasi anda dalam perbankan, Mr. Bond?
Uzmanlık alanınız hangi tür bankacılık, Bay Bond?
Aku dulu konsultan pada layanan perbankan ritel.
Perakende bankacılık hizmetlerinde uzman görevindeydim.
Tapi rekening kami ada sejak sejarah perbankan dimulai
Ama hesaplarımızın tarihi bankanın başlangıcına kadar eskiye gider
Butuh waktu satu detik untuk sebuah email dikirim ke seluruh dunia, tapi butuh berhari-hari atau berminggu-minggu untuk uang berpindah melalui sistem perbankan di kota yang sama.
Bir e-postanın dünyanın bir köşesine ulaşması bir saniye alabilir ama paranın banka sistemiyle bir şehrin öteki ucuna ulaşması günler veya haftalar alabilir.
Class juga mendesak agar semua Yahudi ditiadakan dari semua aspek kehidupan Jerman, dilarang memiliki tanah sendiri, memegang jabatan publik, atau berpartisipasi dalam jurnalisme, perbankan, dan profesi liberal lainnya.
Ayrıca Class, Yahudilerin Alman toplumundan oldukça soyutlanmaları gerektiğini, toprak sahibi olmamaları gerektiğini, bir iş sahibi olmamaları gerektiğini ya da gazetecilik, bankacılık gibi işlere sahip olmamalarının gerekliliğini yazdı.
Sarjana ekonomi sedikit lebih mengerti, tetapi banyak materi kuliah ekonomi di universitas...... masih mengajarkan model perbankan yang sudah tidak dilakukan di dunia nyata selama beberapa dekade
Biraz daha iyi bir fikir, ama pek çok üniversite ekonomi dersleri İktisat mezunları var. hala gerçek dünyada yıllardır uygulanan değil bankacılık modeli öğretmek.
Kapital perbankan terdiri atas (1) tunai, dalam bentuk emas atau uang kertas; (2) surat-surat berharga.
Banka sermayesi, 1) nakit para, altın ya da banknotlar ve, 2) değerli senetlerden oluşur.
Di tahun 2010 industri perbankan dunia hampir bangkrut, karena beberapa praktek bisnis yang dipertanyakan.
2010, bazı tartışmalı iş uygulamaları nedeniyle Dünya Bankacılık ve Endüstri sistemi neredeyse çöküyor.
* Internet juga memungkinkan penggunanya untuk berjual-beli barang dan jasa, mengadakan transaksi perbankan, bercakap-cakap, dan mendengarkan rekaman musik terbaru—semuanya dapat dilakukan di rumah secara pribadi.
* İnternet, kullanıcılarının ürünlerini satmalarına, alışveriş yapmalarına, bankacılık işlemleri gerçekleştirmelerine, sohbet etmelerine, en son müzik kayıtlarını dinlemelerine olanak sağlar; ayrıca tüm bunlar evin rahat ortamında yapılır.
Dan Amerika hampir tak menyadari itu sebagai industri nomer satu yang berawal dari perbankan tua nan membosankan.
Amerika, bir numaralı sektörünün bir numaralı eski bankacılık olmasını güç bela fark etti.
Pada Mei 2007, Estonia menjadi korban serangan siber, yang merusak jaringan komunikasi dan sistem perbankannya.
2007 yılı Mayıs ayında, Estonya sanal saldırı kurbanıydı, iletişim ve banka sistemleri hasar gördü.
Selain itu, sebagian besar industri keuangan menerapkan buku besar terdistribusi untuk digunakan dalam perbankan, dan menurut studi IBM pada September 2016, ini terjadi lebih cepat dari yang diramalkan.
Ayrıca, finans sektörünün büyük bölümleri bankacılıkta kullanılmak üzere dağıtılmış defterleri uyguluyor ve Eylül 2016'da yapılan bir IBM araştırmasına göre, bu beklenenden daha hızlı gerçekleşiyor.
Akuu punya sesuatu sepertinya kode perbankan dari Bank Coast di pulau Cayman.
Cayman Adalarında bir bankanın kod numarası var.
Industri perbankan kami, industri minyak dan gas kami, industri perumahan komersial kami, semua ada pada titik terbawah timbangan ekonomi.
Banka endüstrimiz, petrol endüstrimiz, gaz endüstrimiz, ticari emlak endüstrimiz ekonomik ölçeklerin dibindeydiler.
Baik, salah satu agenku datang dan membawa tulisannya, yg telah diterbitkan, tentang korupsi pemerintahan dan sistem perbankan dan yg memiliki dampak negatif pada masyarakat.
Bir ajanım yazdığı bir makaleyi buldu da hükümet yozlaşması, bankacılık sistemi ve toplum üzerindeki olumsuz etkileri hakkındaymış.
Pimpinan satu dengan cabul menguntungkan institusi perbankan.
Kâr marjı yüksek bir bankanın müdürüdür.
Dunia perbankan tidak pernah seperti ini jika kita membaca berita di media massa.
Bankacılık her zaman bizim şimdi gazetelerde okuduğumuz gibi değildi.
" Mengapa saya tidak pergi ke perbankan? "
" Neden bankacı olmadım? "
Munculnya penipuan dan pemalsuan kartu kredit menyebabkan ”perusahaan-perusahaan yang mengeluarkan kartu kredit terpaksa mendistribusikan kerugian akibat penipuan yang semakin banyak”, kata seorang pejabat perbankan Kanada.
Kanadalı bir banka görevlisi, kredi kartlarıyla ilgili çevrilen dolapların ve yapılan kalpazanlığın çığ gibi büyümesinin, “kartları piyasaya sürenlerin, sürekli artan dolandırıcılıktan kaynaklanan masrafları kart sahipleri arasında paylaştırmak zorunda kalacakları” anlamına geldiğini söyledi.
Tempat beristirahat selama bertahun-tahun kunjungan perbankan ke Roma, Napoli.
Roma'ya, Napoli'ye olan uzun banka gezileri esnasında dinlenecek bir yer.
Dalam dunia digital dewasa ini, perbankan, transfer uang, dan pembayaran —maupun berkas yang memuat catatan medis, perusahaan, serta pemerintahan— diamankan dengan menggunakan sarana enkripsi yang rumit.
Günümüzün dijital dünyasında bankacılık, havale, ödeme işlemleri, hatta hastane, şirket ve devlet kayıtları karmaşık şifreleme sistemiyle korunur.
Orang- orang ini membuat nasib mereka secara daring, tetapi mereka membuatnya melalui cara ilegal menggunakan hal- hal seperti trojan perbankan untuk mencuri uang dari rekening bank kita saat kita melakukan perbankan daring, atau dengan pencatat kunci untuk mengumpulkan informasi kartu kredit kita saat kita melakukan belanja daring dari komputer yang terinfeksi.
Bu adamlar servetlerini çevrimiçi kazanıyorlar, ama bunu yasa dışı yollarla yapıyorlar, biz çevrimiçi işlem yaparken banka hesaplarımızdan para çalmak için bankacılık virüsü gibi şeyler kullanıyorlar, ya da biz virüslü bir bilgisayardan çevrimiçi alışveriş yaparken kredi kartı bilgilerimizi almak için tuş kaydedici kullanıyorlar.
”Antara tahun 1929 dan pecahnya Perang Dunia II, [Bernadino] Nogara [pengelola keuangan Vatikan] menempatkan dana Vatikan dan wakil-wakil Vatikan untuk masuk ke dalam berbagai macam bidang ekonomi Italia—khususnya bidang tenaga listrik, komunikasi telepon, kredit dan perbankan, jalan-jalan kereta api kecil, dan produksi alat-alat pertanian, semen, dan serat tekstil buatan.
“[Bernadino] Nogara [Vatikan’ın finans yöneticisi], 1929 yılıyla II. Dünya Savaşının başlangıcı arasında, Vatikan sermayesini ve temsilciliklerini İtalyan ekonomisinin çeşitli alanlarındaki işlere tahsis etti; bunlar arasında özellikle elektrik enerjisi, telefonla iletişim, kredi ve bankacılık, küçük demiryolları ile tarım aletleri, çimento ve sentetik iplik üretimi vardı.

Endonezya öğrenelim

Artık perbankan'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.