Endonezya içindeki perumahan ne anlama geliyor?

Endonezya'deki perumahan kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte perumahan'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki perumahan kelimesi bina, yapı, Bina, ev, yapı yapma anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

perumahan kelimesinin anlamı

bina

(building)

yapı

(building)

Bina

(building)

ev

(housing)

yapı yapma

(building)

Daha fazla örneğe bakın

Mengingat siapa yang ada di dalam perumahan itu, dugaanku akan dijaga ketat.
Mekânda kimin olduğunu düşünürsek ağır koruma altında olacaktır.
Saya bingung, lalu saya menelepon Ayah saya, yang dengan tenang berkata, "Ada penembakan di perumahan Deah di Chapel Hill.
Kafam karıştı, babamı aradım, düz bir sesle şöyle dedi: "Deah'ın mahallesi Chapel Hill'de bir saldırı olayı olmuş.
Pada umumnya, setiap perokok ”membelanjakan lebih dari dua kali anggaran per kapita gabungan untuk pakaian, perumahan, kesehatan dan pendidikan untuk membeli rokok”.
Ortalama olarak sigara içenlerin her biri, “giysi, ev, sağlık ve eğitim için kişi başına harcanan paranın iki katından fazlasını sigaraya harcıyor.”
Aku bekerja di perumahan, jadi aku memberikannya apartemen kosong yang tenang.
Emlakçıda çalışıyorum... bende ona kiralık bir daire buldum.
Suaminya seorang agen perumahan komersial,
Kadının eşi gayrimenkul komisyoncusu.
Apabila lebih banyak uang digunakan untuk melakukan investasi jalan tol, tentunya akan lebih sedikit uang yang dapat digunakan untuk perumahan, untuk sekolah, untuk rumah sakit, dan lalu juga ada konflik ruang.
Eğer karayollarına daha fazla para yatırılırsa elbette konut için, okullar, hastaneler için daha az para olacaktır ve ayrıca alan için de çatışma vardır.
Buronan kelelawar ini terus mengincar pelabuhan proyek-proyek dan perumahan sekitarnya.
Bu Yarasa denen kanunsuz, durmaksızın limanı ve varoş gibi yerleşim yerlerini hedef alıyor.
Perumahan yang disediakan untuk para dosen.
Profesörler için döşenmiş.
Banyak yang kehilangan rumah membutuhkan perumahan sementara sebelum mereka mendapat tempat tinggal yang lebih permanen.
Evlerini kaybedenlerin birçoğunun kalıcı bir konut bulana kadar geçici olarak başını sokacak bir yere ihtiyacı vardı.
9 Apakah anda ingin kawin karena kebutuhan jasmani—yaitu makanan, pakaian, perumahan?
9 Acaba yiyecek, giyecek ve barınma gibi ihtiyaçlarını karşılamak üzere mi evlenmek istiyorsun?
Pernah, sewaktu saya dan Beryl sedang mengunjungi penghuni sebuah kompleks perumahan yang besar, sekelompok anak mulai meneriakkan kata-kata hinaan dan melontari kami dengan batu.
Bir defasında Beryl ile birlikte büyük bir sitede oturanları ziyaret ediyorduk. Bir grup çocuk bağırarak bizi aşağılamaya ve taş atmaya başladı.
Kala terakhir kita berbicara, saya memperlihatkan sampul brosur ini, dan kita membaca sebuah ayat dr Alkitab untuk membuktikan bahwa melalui Kerajaan-Nya, Allah akan menyediakan perumahan dan pekerjaan bagi setiap orang.
Geçen seferki sohbetimizde size bu yayının kapak sayfasını göstermiştim ve Tanrı’nın, Gökteki Krallığı vasıtasıyla herkes için konut ve iş sağlayacağını kanıtlamak üzere birlikte Mukaddes Kitaptan bir ayet okumuştuk.
Pada tahun 1970, perusahaan itu terlibat dalam skandal di Amerika Serikat tentang perumahan yang buruk, sering disebut sebagai "ruang kerjanya," dan kondisi kerja dari Minute Maid buruh tani di Florida.
1970 yılında, şirket Amerika Birleşik Devletleri'nde sık sık "köle mahallesi" olarak adlandırılan kötü konutlar ve Florida'daki Minute Maid çiftlik işçilerinin çalışma koşulları konusunda bir skandala dahil oldu.
Listrik, papan perumahan, makanan sehat dan pendidikan gratis..
Elektrik, konut ihtiyacı, sağlık, yiyecek ve ücretsiz eğitim.
Perumahan apos; s telah ditinggalkan selama lima tahun.
Evler, dört yıl önce terkedilmiş.
Kita sudah dekat dengan perumahan.
Barakaları kilitleyeceğiz.
Minoritas Katolik merasa didiskriminasi oleh kaum mayoritas Protestan yang berkuasa dan menuduh mereka melakukan kecurangan dalam pemilu, penetapan kebijakan, ketenagakerjaan, dan perumahan.
Katolik azınlık seçimlerde haksızlık yapıldığını, polislerden zalimce muamele gördüklerini, kara listeye alınıp iş ve ev bulma imkânlarının kısıtlandığını söyleyerek Protestan yönetimini ayrımcılık yapmakla suçluyordu.
Didirikan pada 1786 oleh David Dale, yang membangun pabrik kapas dan perumahan bagi para pekerja pabrik.
1786 yılında pamuk değirmenler ve değirmen işçileri için konut inşa eden David Dale tarafından kuruldu.
Setelah kebaktian-kebaktian itu, setiap hari Minggu, cerah ataupun hujan, rekaman khotbah diputar di taman, perumahan, dan pabrik-pabrik di pusat São Paulo dan kota-kota di dekatnya.
Bölge ibadetlerinin ardından hava güneşli olsun yağmurlu olsun, her pazar günü ses donanımlı araba São Paulo ve çevre şehirlerdeki parklarda, evlerin ve fabrikaların bulunduğu bölgelerde insanlara Kutsal Kitabın mesajını duyuruyordu.
Sewaktu membuat rencana dan keputusan—entah mengenai perumahan, pekerjaan, pengasuhan anak, hiburan, rekreasi, atau kegiatan ibadat —suami dan istri sebaiknya mempertimbangkan perasaan dan pendapat pasangannya. —Amsal 11:14; 15:22.
Ev, iş, çocuk yetiştirme, eğlence, tatil ya da dinsel etkinlikler konusunda planlar yapıp karar verirken, erkek ve kadın, eşinin duygularını ve görüşlerini hesaba katarsa iyi olur (Süleyman’ın Meselleri 11:14; 15:22).
Tiga perempat perumahan, itu ilegal.
Dörtte üçlük konaklama, bu yasal değil.
Besok saya memiliki sidang pertama sehubungan perumahan.
İlk duruşmam yarın iskan mahkemesinde.
Mereka pada dasarnya memfasilitasi semua perjalanan komersial BR, jadi setiap jet pribadi, mobil, kapal, hotel, perumahan, semuanya berhubungan dengan mereka.
BR'ın bütün ticari seyahatleri oradan ayarlanıyor yani özel jetler, arabalar, tekneler oteller, evler hepsi ellerinden geçiyor.
Saudara Iro Umah telah berada dalam dinas sepenuh waktu selama 45 tahun dan sekarang melayani sebagai pengawas keliling di Nigeria.
Birader Iro Umah 45 yıldan beri dolgun vakitli hizmette çalışıyor ve şimdi Nijerya’da seyahat eden bir nazır olarak hizmet ediyor.
Mereka mendapat proyek perumahan, yang disebut Rancho Arroyo.
Rancho Arroyo adında bir konut projesi var.

Endonezya öğrenelim

Artık perumahan'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.