Endonezya içindeki seenaknya ne anlama geliyor?
Endonezya'deki seenaknya kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte seenaknya'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki seenaknya kelimesi keyfi olarak, isteğe göre, aklından estiği gibi, rağmen, karşın, gönüllü, istediği zaman, istediği gibi anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
seenaknya kelimesinin anlamı
keyfi olarak, isteğe göre, aklından estiği gibi(arbitrarily) |
rağmen
|
karşın
|
gönüllü
|
istediği zaman, istediği gibi(at will) |
Daha fazla örneğe bakın
Kau membiarkan orang masuk keluar seenaknya sekarang? Artık önüne geleni içeri mi alıyorsun? |
Sudah lama saya tidak makan sayuran seenak ini. Yıllardır bu kadar leziz sebzeler yememiştim. |
Kau tak bisa seenaknya menembak seseorang seperti itu! Etrafta dolaşıp insanlara ateş edemezsin! |
Perkawinan adalah komitmen seumur hidup, bukan persetujuan sementara yang dapat seenaknya diingkari. Evlilik kolayca vazgeçilebilecek geçici bir anlaşma değil, ömür boyu sürmesi gereken bir düzenlemedir. |
Kutahu kalian tak biasa mengungkapkan kata-kata polisi saat menangkap kriminal tapi kau tak bisa seenaknya melempar orang dari jendela. Dinle, suçlulara haklarını falan okumaya inanmadığını biliyorum ama insanları camdan aşağı atamazsın. |
Pikirnya dia siapa seenaknya- O kim olduğunu sanıyor d |
Jika Saudara suka berbicara seenaknya dalam percakapan sehari-hari, jangan harap Saudara dapat berbicara dengan baik pada kesempatan-kesempatan khusus. Günlük sohbetlerinizde konuşmanızın özensiz olmasına izin veriyorsanız, özel vesilelerde güzel konuşabileceğinizi düşünmeyin. |
Ia terus bicara seenaknya sampai pada taraf memfitnah atau mencerca. Dizginsiz konuşmalarını iftira ya da hakaret noktasına kadar vardırır. |
Kalian tak bisa seenaknya tiba-tiba jadi peduli. Ne zaman takacağınıza karar veremezsiniz. |
Ia berkata, ”Kami semua tidak bisa seenaknya. Şöyle söylüyor: “Aslında hepimizin hayatında bazı kısıtlamalar var. |
Jangan memutuskan seenaknya Geleceğim adına karar vermeye çalışma. |
Aku rasa di kafilahmu kau tak punya setengah masakan seenak seperti Rebecca kita Bütün kervanının içinde böyle muhteşem bir aşçı olduğunu sanmıyorum bizim Rebecca gibi |
Apakah mereka bisa bebas bicara seenaknya? Bu yüzden de ağızlarını bozabilirler ha? |
Aku tak yakin,... tapi aku tak bisa membuatnya seenak seperti saat kita membuatnya,... bersama. Ne olduğundan emin değilim, ama beraber yaptığımız gibi lezzetli yapamıyorum. |
Kau ini siapa, seenaknya memerintah orang? Sen kim oluyorsun da emir veriyorsun? |
3 Bertentangan dengan kebanyakan orang yang mengaku diri kristiani, yang seenaknya menganggap agama sekadar embel-embel kehidupan mereka, Saksi-Saksi Yehuwa memperlihatkan kasih yang dalam kepada Allah yang memotivasi mereka untuk terus ’mencari dahulu Kerajaan dan kebenaran-Nya’. 3 Kendi rahatlarına bakıp, dini yaşamlarına eklenmiş bir şey olarak gören sözde Hıristiyanların çoğunun tersine Yehova’nın Şahitleri, Tanrı’ya, kendilerini ‘önce O’nun krallığını ve adaletini aramaya’ sevk eden kuvvetli bir sevgi gösterirler. |
Selain itu, ketimbang seenaknya menganggap rancangan menakjubkan yang nyata dalam ciptaan sebagai suatu kebetulan belaka, saya dan juga sejumlah ilmuwan bertanya, ’Bagaimana Allah merancang ini?’ Ayrıca hem ben hem de hatırı sayılır sayıda başka bilim insanı yaratılışta görülen olağanüstü tasarımın kör bir rastlantı eseri olduğunu düşünmektense ‘Tanrı bunu nasıl tasarladı?’ diye düşünüyoruz. |
aku tak bisa seenaknya menggunakan sihir jahat. Ben gidip de kara büyü yapamam. |
Karena pasukan Israel sudah dikalahkan, orang Filistin merasa mereka bisa seenaknya menindas umat Allah. Onlar, İsrail ordusunun feci yenilgisinin ardından, Tanrı’nın halkına istedikleri gibi zulmedebileceklerini ve bunun herhangi bir cezasının olmayacağını zannettiler. |
Aku tak mau diperlakukan seenaknya. İnsanların beni ezmelerini istemiyordum. |
Sepasang suami istri yang pulang ke Eropa setelah 28 tahun melakukan pekerjaan utusan injil di Afrika mengatakan bahwa salah satu tantangan terbesar dalam menyesuaikan diri kembali dengan negeri asal mereka adalah melihat ”orang-orang membuang makanan dengan seenaknya”. Afrika’da 28 yıl Tanrısal hizmette çalıştıktan sonra Avrupa’ya dönen bir çift, anavatanlarına yeniden uyum sağlamaya çalışırken en zorlandıkları şeyin “insanların yiyecekleri çöpe atarak israf” etmelerine alışmak olduğunu söylediler. |
Jangan berbicara seenaknya. Bundan sıradan bir şeymiş gibi söz etme. |
Bisa seenaknya bertemu orang yang kau inginkan? Ve istediğin kişiyi görebileceğini? |
Yah, itu tidak boleh seenaknya sendiri, Albright. Artık sadece sen olamazsın, Albright. |
Hampir seenak kue pot ku. Neredeyse benim ufak turtalarım kadar güzel. |
Endonezya öğrenelim
Artık seenaknya'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.