Endonezya içindeki seperti ne anlama geliyor?
Endonezya'deki seperti kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte seperti'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki seperti kelimesi benzer anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
seperti kelimesinin anlamı
benzeradjective Nancy terlihat seperti adikku. Nancy kız kardeşime benziyor. |
Daha fazla örneğe bakın
Belum ada sukarelawan seperti sebelumnya. Henüz gönüllü olan yok. |
Seperti yang terjadi pada zaman Yeremia, Allah yang kekal, Yehuwa, senantiasa menjadi satu-satunya Sumber air yang memberikan kehidupan. Yeremya’nın zamanında olduğu gibi bugün de hayat veren suların Kaynağı sadece, ebediyet Tanrısı Yehova’dır. |
”Kebahagiaan atau keadaan mental yang terkait seperti sikap penuh harap, optimis, dan puas tampaknya mengurangi risiko atau membatasi tingkat keparahan penyakit kardiovaskular, penyakit paru-paru, diabetes, hipertensi, selesma, dan infeksi saluran pernapasan bagian atas,” kata sebuah laporan dalam majalah Time. Time dergisinde yayımlanan bir haberde şöyle yazıyor: “Mutluluğun ya da ümitli, olumlu ve hoşnut olmak gibi mutlulukla bağlantılı ruhsal durumların, kalp-damar hastalığı, akciğer hastalığı, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, soğuk algınlığı ve üst solunum yolu enfeksiyonu riskini ya da bu rahatsızlıkların şiddetini azalttığı görülüyor.” |
Penurunan drastis seperti ini membuat kami tak bisa berbuat banyak. Bu hızda bir azalma bize pek seçenek bırakmıyor. |
Idenya adalah alam semesta tiga dimensi kita berada dalam ruang berdimensi lebih besar, seperti lembaran kertas- kertas ini. Bir ihtimal şu ki bizim üç- boyutlu kainatımız çok- boyutlu bir uzay içinde gömülüdür, bu kağıt katmanları üzerinde düşünebileceğiniz gibi. |
Namun, seperti yang Saudara ketahui, Paulus tidak menyerah kalah, seolah-olah ia tidak dapat lagi mengendalikan tindakannya. Fakat bildiğiniz gibi Pavlus, davranışlarına hâkim olamadığını düşünerek kendini bırakmadı. |
Dan kelihatannta seperti ada telur yang lain di sarangnya! Anlaşılan o ki yuvasında bir yumurta daha var. |
Bayi Musa disembunyikan di antara alang-alang di tepi Sungai Nil dan dengan demikian terhindar dari pembunuhan bayi lelaki Israel seperti yang diperintahkan oleh Firaun Mesir. Bebek Musa, Nil Nehri kıyılarındaki sazların arasına gizlendi, böylece Mısır Firavunu tarafından İsrailli erkek bebekler için emredilen katliamdan kurtuldu. |
Dan ini seperti memunculkan sebuah gagasan penting ini. Ve onu bugün bu önemli fikre getirdi. |
Mengapa kau memperjuangkan orang seperti itu? Öyle biri için niye bu kadar debeleniyorsun? |
Sepertinya aku akan berada di luar lebih lama. Birkaç gün gecikeceğimi söyleyecektim. |
Tapi anak-anak malang ini tidak berpikir seperti itu Ama fakir çocuklar aynı şeyi yapamıyorlar. |
Seperti perahu, Larry. Aynı senin tekne için yaptığım gibi. |
Ada banyak orang, seperti saya contohkan, yang luar biasa, yang meyakini hak- hak wanita di Saudi, dan berusaha, meskipun dengan mengahadapi banyak kebencian, karena berbicara dan menyuarakan pandangan mereka Demin size bazı örneklerini gösterdim. Suudi Arabistan'da kadınların haklarına inanan ve deneyen ayrıca seslerini yükseltip görüşlerini belirttikleri için çok fazla nefretle yüzleşen muhteşem insanlar. |
19 Ketika saatnya tiba, Kores dari Persia menaklukkan Babilon tepat seperti yang dinubuatkan. 19 Zamanı gelince, tam peygamberlik edildiği gibi, Persli Koreş Babil’i fethetti. |
Aku tahu itu tampaknya tidak seperti itu, tapi aku benar-benar salah satu dari orang-orang yang baik. Öyle görünmediğini biliyorum ama ben iyi olanlardanım. |
Seperti yang ku bilang, aku tak punya senjata. Az önce de dediğim gibi üstümde silah yok. |
(Ulangan 23:12-14) Hal ini pastilah tugas yang melelahkan mengingat luasnya perkemahan, tetapi ini pasti turut mencegah penyakit seperti demam tifoid dan kolera. Örneğin ihtiyaçlarını gidermek için ordugâhın dışına çıkmalı ve dışkıyı toprakla örtmeliydiler (Tekrar 23:12-14). Ordugâhta yaklaşık üç milyon kişi olduğundan herhalde bu zor bir işti, fakat bu uygulamanın tifo ve kolera gibi hastalıkların önlenmesinde büyük rol oynadığına şüphe yok. |
" Sangat disayangkan dia melolong seperti pecundang saat kita memotongnya jadi dua! " Onu ikiye ayırmadan önce bir kahpe gibi havlaması ne kadar acı! |
Sebab inilah berita yang telah kamu dengar dari mulanya, yaitu bahwa kita harus saling mengasihi; bukan seperti Kain, yang berasal dari si jahat dan yang membunuh adiknya.”—1 Yohanes 3:10-12. Çünkü başlangıçtan işittiğiniz tenbih şudur: birbirimizi sevelim; şerirden olan ve kardeşini öldüren Kain gibi değil.”—I. Yuhanna 3:10-12. |
Jutaan orang yang kini mati akan dibangkitkan dalam lingkungan seperti apa? Şimdi ölü durumda olan milyonlarca kişi nasıl bir çevrede diriltilecekler? |
Namun orang-orang dapat menghentikan perbuatan yang rendah secara moral itu, karena, seperti dikatakan Paulus, ”Dahulu kamu juga melakukan hal-hal itu ketika kamu hidup di dalamnya.”—Kolose 3:5-7; Efesus 4:19; lihat juga 1 Korintus 6:9-11. Fakat Pavlus’un: “Bunlarda yaşadığınız zaman, bir vakitler onlarda yürüdünüz” sözleri, insanların bu ahlak çöküntüsünden kurtulabileceklerini gösterir.—Koloseliler 3:5-7; Efesoslular 4:19; ayrıca I. Korintoslular 6:9-11’e de bak. |
Sepertinya kamu lagi mod denganku Sanki benden kaçmak istiyorsun gibi |
Seperti dikatakan seorang penatua yang berpengalaman, ”Sebenarnya, tidak banyak yang akan saudara capai jika saudara hanya memarahi saudara-saudara.” Tecrübeli bir ihtiyarın söylemiş olduğu gibi: “Kardeşleri sadece azarlamakla kalırsan, gerçekte pek başarılı olamazsın.” |
Aku tak ingin seperti ini. Böyle olmak istemiyorum. |
Endonezya öğrenelim
Artık seperti'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.