Endonezya içindeki tunangan ne anlama geliyor?
Endonezya'deki tunangan kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte tunangan'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki tunangan kelimesi nişanlı, güvey anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
tunangan kelimesinin anlamı
nişanlınoun Kecuali, tentu, tunanganku yang mahir fashion ada di sisiku. Tabii eğer moda konusunda usta nişanlım yanımda olursa o zaman başka. |
güveynoun |
Daha fazla örneğe bakın
Aku bertunangan! Nişanlıyım! |
(Matius 5:37) Orang-orang Kristen yang bertunangan hendaknya tidak main-main. (Matta 5:37) Nişanlanan kişiler de buna uymalı. |
Ku sudah bertunangan? Nişanlı mı? |
Saat aku bertemu nenekmu, dia sudah bertunangan dengan orang Italia. Anneannenle tanıştığımda, bir İtalyanla nişanlıydı. |
Putriku bilang penerus Shinhwa Group punya tunangan yang berbeda! Kızım başka biri olduğunu söylüyor. |
Wanita muda ini bertunangan denganku. Genç bayan benimle nişanlı. |
Yusuf, seorang pria yang saleh, telah bertunangan dengan Maria sewaktu ia hamil. Meryem gebe kaldığında dindar bir adam olan Yusuf’la nişanlıydı. |
(1:19) Tetapi bagaimana ia dapat melakukan ini, sebab mereka hanya bertunangan? (1:19) Sadece nişanlı olduklarına göre, ondan nasıl boşanabilirdi? |
Pablo mencintai tunangan mudanya, Tata, dan ia mencintai Pablo. Pablo, genç gelini Tata'yı, Tata da Pablo'yu seviyordu. |
Well, katakan aku gila, tapi aku maunya tunanganku tidak gamang, khususnya karena tak berapa lama lagi akad pernikahan. Şey, bana deli de, ama ben nişanlımın sıcak olmasını isterim, özellikle şu koridordan yürümemize saatler kalmışken. |
Aku kehilangan cincin pertunangan saya. Nişan yüzüğümü kaybettim. |
2 Lalu firman Yehuwa datang kepadaku,+ demikian, 2 ”Pergilah, dan berserulah ke telinga Yerusalem, demikian, ’Inilah firman Yehuwa,+ ”Aku ingat betul mengenai engkau, kebaikan hati yang penuh kasih pada masa mudamu,+ cinta pada masa pertunanganmu,+ engkau berjalan mengikuti aku di padang belantara, di suatu negeri yang tidak ditaburi benih. 2 Yehova’dan bana gelen söz:+ 2 “Git, Yeruşalim’e duyur, ‘Yehova şöyle diyor’+ de: ‘Gençliğindeki vefanı,+ nişanlıyken gösterdiğin sevgini,+ çölde, ekilmemiş topraklarda ardım sıra gelişini+ çok iyi hatırlıyorum. |
Dan kini, setahun kemudian, anda menjadi C.E.O. bisnis keluarga, berhubungan kembali dengan tunangan anda, dan Vanity Fair... " John-John dan Carolyn " masa ini. Yine de, bir yıl sonra yine buradayız aile şirketinin C.E.O.'susun nişanlınla yeniden bir araya geldiniz ve Vanity Fair size bu neslin John-John ve Carolyn'i diyecek kadar ileri bile gitti. |
Tunangan-ku. Nişanlım. |
Dia melihat foto pertunangan di koran dan kabur, takut idntitasnya membahayakan. Gazetede evlilik fotoğrafını görmüş ve kaçmış, deşifre olacağından korkmuş. |
itu alasan yang bagus untuk bertunangan. Bu harika çünkü bende nişanlanmayı düşünüyorum. |
Kembalilah ke tunanganmu. Nişanlının yanına dön. |
Itu pantat tunanganku yang kau seka. ! Ovaladığın şey, nişanlımın seksi poposu. |
Cincin pertunangan, cincin kawin, cincin penderitaan. Nişan yüzüğü, evlilik yüzüğü, acı çekme. |
Baik, saya bukan dokter medis seperti tunangan saya, tapi saya akan merekomendasikan Percocet atau tiga untuk pinggul itu. Tanınmış nişanlım gibi bir tıp doktoru değilim ama kalçan için bir tane yada üç tane Percocet almanı öneririm. |
Bahkan, terkadang aku sangat menyukainya sampai aku malahan tidak ingin menikah supaya aku bisa terus menyebutnya tunangan. O kadar seviyorum ki ona " nişanlım " demeye devam etmek istediğimden evlenmek dahi istemiyorum. |
Elyse, mantan tunanganmu. Eski nişanlın Elyse. |
Telah bertunangan? Başka biriyle nişanlı olduğunu öğrenene kadar. |
Kakakmu memiliki tunangan? Kardeşinin nişanlısı mı var? |
Ibumu menyuruh mengenakan warna putih untuk foto pertunangan. Nişan fotoğrafı için annen beyaz elbise giymemizi istedi. |
Endonezya öğrenelim
Artık tunangan'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.