Endonezya içindeki wijen ne anlama geliyor?

Endonezya'deki wijen kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte wijen'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki wijen kelimesi susam anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

wijen kelimesinin anlamı

susam

noun

Roti sebanyak ini punya biji wijen di atas mereka.
Bir sürü ekmek diliminin üzerinde susam tohumu var.

Daha fazla örneğe bakın

Seperti minyak perilla, wijen...
Perilla yağı, susam...
Roti sebanyak ini punya biji wijen di atas mereka.
Bir sürü ekmek diliminin üzerinde susam tohumu var.
Keluar dari rumahku sebelum kukeluarkan isi perutmu dan nyebar di bagel biji wijenku.
İç organlarınızı söküp simidime susam olarak serpmeden önce evimden defolun gidin.
Sepertinya itu Burger Keju yang hidup dengan kaki kentang goreng dan mata biji wijen.
Susam tohumlu gözleri ve patates kızartması bacaklarıyla canlı bir çizburger ortaya çıktı.
Bubur biji wijen!
Susamlı lapa!
Biji wijen.
Susam tohumu.
Terbuka... wijen!
Açıl susam açıl!
Tidak ada bumbu tambahan yang dimasukkan ke dalamnya, selain dari biji wijen.
Devekuşları hariç idrar keseleri yoktur.
Itu biji wijen.
Susam tohumu onlar.
Kalau bubur biji wijen, buatan Na Ae Ra sangat enak...
Susamlı lapayı Na Ae Ra ne de güzel yapardı.
Minyak wijen, gula!
Susam yağı, şeker!
Suatu kebetulan menggelikan bahwa dua dari tiga negara yang menyediakan biji wijen dunia punya populasi jangkrik yang besar, kan?
Dünyanın susam tohumlarını sağlayan üç ülkesinden ikisinin yüksek ağustos böceği nüfusuna sahip olması ne komik tesadüf ama, değil mi?
Beberapa sumber utama kalsium adalah susu dan produk susu, seperti yogurt dan keju; sarden dan salmon kalengan (dimakan berikut tulangnya); almon; havermout; biji wijen; tahu; dan sayuran berdaun hijau.
Başlıca kalsiyum kaynaklarından bazıları sütün yanı sıra yoğurt ve peynir gibi süt ürünleri, sardalye ve somon balığı, badem, yulaf ezmesi, susam tohumları, tofu ve koyu yeşil yapraklı sebzelerdir.
Bubur biji wijen!
Susam lapası!
Terbukalah wijen.
Açıl susam.
Coklat panas dan bagel wijen.
Sıcak çikolata ve susamlı çörek.
Aku terkejut melihat harga kontrak biji wijen di Indonesia begitu rendah.
Endonezya susam tohumlarının ucuza satıldığını görünce şaşırdım.
Kami mengambil es krim, pisang, dan nanas, dan kami menambahkan karamel wijen dan Luxardo.
Dondurmayı, muzu ve ananası alıyoruz susamlı karamel ve Luxardo ekliyoruz..
Apakah minyak wijen... masih terpisah dari mie?
Susam sosuyla erişteyi hala birlikte yiyor musun?
Jangan menaruh saus wijen dan mie bersama-sama.
Susam sosunu ve erişteyi birlikte koyma.
Di Timur Tengah, wijen sering menjadi makanan pemicu.
Orta Doğu’da, susam yaygın bir tetikleyici gıdadır.
Jika gadis itu ingin menolak dengan diam dia melemparkan segenggam wijen ke dalam api.
Eğer kız'hayır'diyecekse ateşe sessizce bir avuç susam atar.
Demikian pula badam, biji wijen, dan ikan bertulang lunak, seperti sarden dan salmon.
Badem, susam tohumları, sardalye ve som balığı gibi yumuşak kemikli balıklarda da kalsiyum bulunur.
aku tak dapat menikmati ayam wijen ini karena itu.
Bu yüzden susamlı tavuğumun tadını çıkaramıyorum.

Endonezya öğrenelim

Artık wijen'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.