Endonezya içindeki zat kimia ne anlama geliyor?
Endonezya'deki zat kimia kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte zat kimia'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki zat kimia kelimesi kimyasal madde anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
zat kimia kelimesinin anlamı
kimyasal madde(bentuk materi yang memiliki sifat karakteriatik dan komposisi kimia konstan) Dengan menggunakan zat kimia khusus, legum menarik bakteri masuk ke akarnya. Badıç özel bir kimyasal madde aracılığıyla bakterileri çekerek köküne girmesini sağlar. |
Daha fazla örneğe bakın
Banyak zat kimia dalam rokok dapat memicu mutasi berbahaya dalam DNA tubuh yang menyebabkan kanker. Sigarada bulunan kimyasallardan çoğu, kanser oluşturabilecek tehlikeli DNA mutasyonlarını tetikleyebilir. |
Rasanya sangat lezat kedengarannya seperti zat kimia. Oldukça lezzetli kusmuk benzeri bir şey. |
Air minum yang terkontaminasi dapat disterilkan dengan zat kimia yang bernama temefos untuk membunuh larva. Kontamine içme suyunda larvanın öldürülmesi için temefos adlı kimyasal kullanılabilir. |
Jika dalam 15 mililiter saja diciptakan dan menyebar di udara, zat kimia ini bisa membunuh jutaan orang. Sadece 15 mililitresi salıverilse ve havaya karışsa.. |
Mirip zat kimia yang ditemukan dalam darah McAlpin. O madde de, Er McAlpin'in kanındakine kimyasal olarak çok benzer bir maddedir. |
Dapatkah kehidupan muncul dengan sendirinya dari zat-zat kimia yang tidak bernyawa? Yaşam gerçekten de cansız kimyasal maddelerin kendiliğinden bir araya gelmesiyle başlamış olabilir mi? |
Alat itu bisa mereplika zat-zat kimia berdasarkan strucktur molekular mereka. Bu kimyasalları moleküllerine göre kopyalıyor. |
Tetapi, eksperimen memperlihatkan bahwa mutasi juga dapat disebabkan oleh faktor luar seperti radiasi dan zat kimia. Fakat deneyler, radyasyon ve kimyasal maddeler gibi dış etkenlerin de mutasyonlara neden olabileceğini göstermiştir. |
”Hal itu mungkin bukan satu zat kimia tunggal, namun suatu hubungan antara beberapa zat kimia,” demikian ia menambahkan. Şöyle ekliyor: “[Sorun] herhalde tek bir kimyasal madde değil, birçok kimyasal madde arasındaki ilişki.” |
Zat kimia tidak ditemukan. Madde bulunamadı. |
DNA bisa diubah oleh mutasi, yang dapat disebabkan oleh hal-hal seperti radiasi dan zat-zat kimia tertentu. DNA’nın bazı etkenler sonucunda, örneğin radyasyona veya belli kimyasal maddelere maruz kalarak mutasyona uğraması mümkündür. |
Olahraga membuat tubuhmu melepaskan endorfin —zat kimia di otak yang dapat meringankan nyeri dan membuatmu merasa bugar. Spor yapınca vücudun endorfin salgılar, beyindeki bu kimyasal madde ağrıyı keser ve kendini daha iyi hissetmeni sağlar. |
Dan tanaman yang satu ini bisa menghilangkan formalin dan banyak zat kimia volatil lainnya. Ve bu özel bitki formaldehit ve diğer uçucu kimyasalları yok ediyor. |
Mungkinkah sel yang ”sederhana” muncul dari zat kimia yang tidak bernyawa? “Basit” bir hücrenin bile cansız kimyasallardan türemiş olması mümkün mü? |
Juga, anak-anak akan lebih menderita daripada orang dewasa jika terkena zat-zat kimia yang berbahaya atau radiasi. Ayrıca, çocuklar kimyasal maddelerle ya da radyasyonla karşılaştığında yetişkinlerden daha çok zarar görür. |
Aspirin dan ibuprofen menghambat produksi salah satu kelompok zat kimia pengatur itu, yang disebut prostaglandin. Aspirin ve ibuprofen bu kimyasalların belli bir grubunun üretimini engellerler; bu gruba prostaglandinler denir. |
Ada zat kimia yang tidak diketahui dalam tubuhnya. Bilinmeyen kimyasalların içinde bulundu. |
Zat ini dan zat kimia buatan yang serupa disebut klorofluorokarbon (CFC). Yapay olarak üretilen bu ve benzer kimyasal maddelere kloroflüorokarbonlar (CFC’ler) adı verildi. |
Bawang putih mengandung zat-zat kimia yang ampuh dan saling terpisah sampai bawang itu ditumbuk atau diiris. Sarmısakta kuvvetli kimyasal maddeler bulunur. Bu maddeler bir diş ezilene, kesilene ya da dövülene dek birbirinden ayrı durur. |
Kemungkinan ini karena karbohidrat meningkatkan jumlah zat kimia yang disebut serotonin di dalam otak dan membuat seseorang mengantuk. Bunun nedeni, karbonhidratların beyindeki serotonin denen kimyasal maddenin miktarını artırarak kişide uyku hali yaratması olabilir. |
Zat kimia pertama untuk hipertensi, natrium tiosianat, digunakan pada 1900 namun memiliki banyak efek samping dan kurang disukai. Yüksek tansiyon için ilk kimyasal olan sodyum tiosiyanat 1900 yılında kullanılmıştır fakat pek çok yan etkisi vardır ve popüler olmamıştır. |
Demikian pula dengan wanita-wanita yang tidak terlindung terhadap zat-zat kimia yang beracun. Zehirli kimyasal maddelere maruz kalan kadınlar için de durum aynıdır. |
Tapi itu hanyalah satu zat kimia. Ve bu sadece kimyasalların birisidir. |
Apakah ada cara lain yang mungkin lebih ampuh daripada penyemprotan dan juga lebih aman dibandingkan zat kimia beracun? Acaba ilaçlamadan daha etkili ama zehirli kimyasallardan daha az yan etkiye sahip yaklaşımlar var mıdır? |
Endonezya öğrenelim
Artık zat kimia'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.