Hintçe içindeki जोर डालना ne anlama geliyor?
Hintçe'deki जोर डालना kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte जोर डालना'ün Hintçe'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Hintçe içindeki जोर डालना kelimesi bastırmak, baskı, üstelemek, ısrar etmek, saplamak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
जोर डालना kelimesinin anlamı
bastırmak(insist) |
baskı(thrust) |
üstelemek(insist) |
ısrar etmek(insist) |
saplamak(thrust) |
Daha fazla örneğe bakın
क्योंकि साँस लेने के लिए उसे अपने पैरों पर ज़ोर डालकर खुद को उठाना पड़ता है। Nefes alabilmek için ayağından destek almalı. |
(याकूब ३:१७) प्राचीन इस्राएल में न्यायियों के लिए ऐसी बुद्धि पर ज़ोर डाला गया था। (Yakub 3:17) Böyle bir hikmet eski İsrail’deki hâkimlerle ilgili olarak vurgulandı. |
मेरे परिवार ने साथ चलने के लिए मुझ पर भी ज़ोर डाला, इसलिए मैं उनके साथ चला गया। Ailemin ısrarıyla ben de gittim. |
मैं संतुलन रखने की ज़रूरत पर ज़ोर डालता हूँ।” Dengeli olmaya ağırlık veriyorum.” |
क्या आज इस तथ्य पर ज़ोर डालना अनिवार्य है? Bugün bu gerçeğin üzerinde durmak hayati önem taşır mı? |
यह दूसरों को नीचा दिखाकर भी, अपने आप को प्रथम रखने पर ज़ोर डालने के लिए रचित है। Mevcut düzen, başkalarının zararına olsa bile kendimizi ön plana koymamızı vurgular. |
वे बाइबल ज्ञान को लेने तथा उस पर अमल करने की ज़रूरत पर ज़ोर डालते हैं। Onlar Mukaddes Kitaptan bilgi edinmenin ve onu uygulamanın önemini vurgularlar. |
❑ हमेशा अपनी बात मनवाने पर ज़ोर डालता है। ❑ Her şeyi kendi bildiği gibi yapmakta ısrar ediyorsa. |
आगे, यीशु भौतिक सम्पत्ति पर अनावश्यक ज़ोर डालने के फंदे को संबोधित करते हैं। Sözlerine devam ederek İsa, mal mülk üzerinde gereğinden fazla durma tuzağıyla ilgili konuştu. |
और इसलिये मीडिया इंडस्ट्री ने गिडगिडा कर, ज़ोर डाल कर, ये माँग रखी कि काँग्रेस कुछ करे। Böylece medya şirketleri yalvarıp yakararak Meclisten birşeyler yapmasını istedi. |
एक बहन कहती है: “एक डॉक्टर खून चढ़ाने के लिए बार-बार मुझ पर ज़ोर डाल रहा था। Bir hemşire şöyle anlatıyor: “Cerrah kan almayı kabul etmem için birçok defa gözümü korkutmaya çalıştı. |
और कुछ शायद रोने और अपने मन की सारी बात बताने के लिए आप पर ज़ोर डालें। Başka kaynaklar da bunun tam tersini tavsiye ederek bütün duygularımızı dışa vurmamız gerektiğini söyler. |
▪ आपका भला चाहनेवाला टीचर आप पर विश्वविद्यालय में ऊँची शिक्षा पाने के लिए ज़ोर डाले। ▪ İyi niyetli bir öğretmen yükseköğretim görmen için sana baskı yapıyor. |
वे मुझ पर ज़ोर डालने लगीं कि मैं बाइबल का अध्ययन करना छोड़ दूँ और सभाओं में जाना बंद कर दूँ। Kutsal Kitabı incelemeyi ve ibadetlere katılmayı derhal bırakmamı istedi. |
मान लीजिए कि आप कुछ सामान खरीदने गए हैं और दुकानदार आप पर सामान खरीदने के लिए बहुत ज़ोर डालता है। Israrcı bir satıcıyla karşılaştığınızı düşünün. |
उसके कर्म से हुए लहरदार प्रभाव पर ज़ोर डालते हुए, मैंने लिखा: क्या तुमने कभी अपने नज़दीकी लोगों के बारे में सोचा? Hareketlerinin metcezir etkisini vurgulayarak şunları yazdım: "Hayatındaki insanları hiç düşündün mü? |
लेकिन बात करने के लिए अपने बेटे पर ज़ोर डालने के बजाय, उसने अपना तरीका बदला और उसके साथ फुटबॉल खेलने लगा। Fakat oğlunu kendisiyle konuşmaya zorlamak yerine yaklaşım tarzını değiştirdi ve onunla futbol oynamaya başladı. |
आपके हाव-भाव और चेहरे के भाव, कही गयी बातों पर ऐसा ज़ोर डालते हैं जिसे सुननेवाले देख और महसूस कर पाते हैं। Jestler ve yüz ifadeleri konuşmanıza görsel ve duygusal vurgu katar. |
कभी-कभी आपके क्लाएंट या साथ काम करनेवाले ही इशारे करते हैं या ज़ोर डालते हैं कि आप बेईमानी करने में उनका साथ दें। İş arkadaşları ve müşteriler zaman zaman yasal olmayan bir işe katılmanızı teklif edebilir, hatta bunun için sizi zorlayabilir. |
यदि आप मान्ते हैं कि आधारभूत संरचनायें इतनी ज़रूरी नहीं हैं जितना लोग सोचते हैं, तो आप कम ज़ोर डालेंगे एक ताकतवर शासन के लिये। Ancak pek çok insanın tersine altyapının o kadar da önemli olmadığına inanıyorsanız güçlü bir hükümet sizin için o kadar da önemli değildir. |
क्या आपको लगता है कि आप नहीं कर सकते हो? लेकिन इससे उतना फर्क नहीं पड़ता है कि हम उस पर बहुत अधिक जोर डाल रहे है. Ya da yapamayacağına mı inanıyorsun? Ama buna çok fazla vurgu yapıyor olmamızın fazla önemi yok? |
उसने मुझ पर बहुत ज़ोर डाला कि अगर उसकी फैक्टरी हमारी कंपनी का क्वालिटी टेस्ट पास कर लेती है, तो वह लिफाफे का वज़न और बढ़ा देगा। Teklifinde ısrar etti ve eğer fabrikası bu değerlendirmeden geçerse çok daha fazlasını vereceğini söyledi. |
वे नहीं चाहते कि कोई उन्हें बताए कि उन्हें क्या करना चाहिए और क्या नहीं या फिर उन पर ज़ोर डाले कि वे भी सबकी तरह बनें। Kimse tarafından yönlendirilmek veya tercihlerinden ödün vermek istemezler. |
इसके अतिरिक्त, धर्म ने “पृथ्वी के राजाओं” की भवितव्यता और उनके उत्तराधिकारी निश्चित करने की कोशिश करके उन पर हमेशा एक शक्तिशाली असर का ज़ोर डालना चाहा है। Din, ayrıca “dünyanın kıralları” üzerinde güçlü bir etki göstermiş, bunların kaderini ve haleflerini tayin etmiş, daima söz hakkına sahip olmuştur. |
जब येहू के साथी सेनापतियों ने उससे पूछा कि भविष्यवक्ताओं में से एक का चेला उसके पास क्यों आया था, तो पहले येहू थोड़ा हिचकिचाया, लेकिन सबके ज़ोर डालने पर उसने सच्चाई बता दी। Diğer subaylar bu ziyaretin amacını sorduğunda Yehu önce söylemek istemedi. |
Hintçe öğrenelim
Artık जोर डालना'ün Hintçe içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Hintçe içinde arayabilirsiniz.
Hintçe sözcükleri güncellendi
Hintçe hakkında bilginiz var mı
Hintçe, İngilizce ile birlikte Hindistan Hükümeti'nin iki resmi dilinden biridir. Hintçe, Devanagari yazısıyla yazılmıştır. Hintçe ayrıca Hindistan Cumhuriyeti'nin 22 dilinden biridir. Farklı bir dil olarak Hintçe, Çince, İspanyolca ve İngilizce'den sonra dünyada en çok konuşulan dördüncü dildir.