İtalyan içindeki tormento ne anlama geliyor?
İtalyan'deki tormento kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte tormento'ün İtalyan'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İtalyan içindeki tormento kelimesi acı çektirmek, azap çektirmek, sürekli rahatsız etmek, canını sıkmak, sıkıştırmak, eziyet çektirmek, altüst etmek, başının etini yemek, dırdır etmek, başının etini yemek, rahatsız etmek, sataşmak, alay etmek, takılmak, canını sıkmak, sinirlendirmek, sinirini bozmak, mağdur etmek, rahatsız etmek, sıkıntı vermek, takılmak, dalga geçmek, kafasını ütülemek, rahatsız etmek, rahat vermemek, büyük acı, azap, baş belası, dert veren kimse, keder, bezdirme, usandırma, baş belası, baş belası kimse, sızı, sıkıntı, dert, bela, şidddetli acı/ıstırap, bezdirmek, usandırmak, dırdır etmek, sürekli hatırlatmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
tormento kelimesinin anlamı
acı çektirmek, azap çektirmekverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Per anni dei forti mal di testa l'hanno tormentata. |
sürekli rahatsız etmek, canını sıkmakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Piantala di infastidire tua sorella mentre fa i compiti. |
sıkıştırmakverbo transitivo o transitivo pronominale (birisini bir şey yapması için) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) La moglie tormentava suo marito affinché portasse fuori la spazzatura. |
eziyet çektirmekverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il senso di colpa per aver tradito il suo migliore amico tormentava Jeremy. |
altüst etmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Il progetto è stato tormentato da problemi finanziari fin da quando fu annunciato per la prima volta. |
başının etini yemekverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Mia madre mi assilla continuamente per fare i lavoretti in casa. |
dırdır etmek, başının etini yemekverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Non sopporto il mio patrigno, mi assilla in continuazione. |
rahatsız etmekverbo transitivo o transitivo pronominale (spesso al passivo) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Era tormentata dai dubbi. |
sataşmak, alay etmek, takılmakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Il ragazzino tormentò la sorella finché questa non si mise a piangere. |
canını sıkmakverbo transitivo o transitivo pronominale (figurato: pensiero, dubbio) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Un pensiero che ancora mi tormenta è che avrei potuto fare di più per aiutare il mio amico. |
sinirlendirmek, sinirini bozmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
mağdur etmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il furto di identità perseguita persone di qualsiasi età e reddito. |
rahatsız etmekverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
sıkıntı vermek(figurato) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Da diversi anni i quartieri centrali della città sono piagati dalla criminalità. |
takılmak, dalga geçmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
kafasını ütülemek(birisinin, mecazlı) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Tutti i miei impegni di lavoro mi assillano |
rahatsız etmek, rahat vermemek(mecazlı) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La paura dei terremoti mi tormenta tutti i giorni |
büyük acı, azap
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Non sopporto il tormento della sua infedeltà. |
baş belası(mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
dert veren kimsesostantivo maschile (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Sarah si è lamentata con la sua amica dicendo che suo figlio è un grande tormento. |
keder
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La ragazza ribelle era il tormento dei suoi insegnanti. |
bezdirme, usandırma
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Jim ha dovuto subire molestie senza fine da parte dei suoi compagni di confraternita dopo che sua madre gli aveva portato un orsacchiotto. |
baş belası(informale: tormento, fastidio) (gündelik dil) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Quel ragazzo è una tale pena. Non voglio uscire di nuovo con lui. O herif tam bir baş belası. Bir daha onunla hiçbir yere gitmek istemiyorum. |
baş belası kimse(informale: persona seccante) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Oggi l'amica di Dana è stata una bella rompiscatole a chiamare per farsi portare all'aeroporto alle due di notte. |
sızı
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
sıkıntı, dert, belasostantivo maschile (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il mio computer si è bloccato di nuovo: la tecnologia è il tormento della mia vita! |
şidddetli acı/ıstırap
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
bezdirmek, usandırmakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) I bambini non la smettevano di tormentare la madre, che non riusci a dormire per quasi due notti. |
dırdır etmekverbo transitivo o transitivo pronominale (gayri resmi) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) L'avvocato ebbe da ridire su ogni singolo dettaglio del contratto. |
sürekli hatırlatmakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Paul ha assillato sua moglie per farla andare dal medico. |
İtalyan öğrenelim
Artık tormento'ün İtalyan içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İtalyan içinde arayabilirsiniz.
İtalyan sözcükleri güncellendi
İtalyan hakkında bilginiz var mı
İtalyan (italiano) bir Roman dilidir ve çoğu İtalya'da yaşayan yaklaşık 70 milyon insan tarafından konuşulmaktadır. İtalyanca Latin alfabesini kullanır. J, K, W, X ve Y harfleri standart İtalyan alfabesinde yoktur, ancak yine de İtalyancadan ödünç alınan kelimelerde görünürler. İtalyanca, 67 milyon kişiyle (AB nüfusunun %15'i) Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan ikinci dildir ve 13.4 milyon AB vatandaşı (%3) tarafından ikinci dil olarak konuşulmaktadır. İtalyanca, Vatikan'ın başlıca çalışma dilidir ve Roma Katolik hiyerarşisinde lingua franca olarak hizmet eder. İtalyanların yayılmasına yardımcı olan önemli bir olay, Napolyon'un 19. yüzyılın başlarında İtalya'yı fethi ve işgaliydi. Bu fetih, birkaç on yıl sonra İtalya'nın birleşmesini teşvik etti ve İtalyan dilinin dilini zorladı. İtalyanca, yalnızca sekreterler, aristokratlar ve İtalyan mahkemeleri arasında değil, aynı zamanda burjuvazi tarafından da kullanılan bir dil haline geldi.