Rusça içindeki гвоздика ne anlama geliyor?
Rusça'deki гвоздика kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte гвоздика'ün Rusça'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Rusça içindeki гвоздика kelimesi karanfil, karanfil baharatı anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
гвоздика kelimesinin anlamı
karanfilnoun (растение) Маленькая девочка несла букет гвоздик когда ее сбили. Küçük kız öldüğünde elinde bir demet pembe karanfil varmış. |
karanfil baharatınoun |
Daha fazla örneğe bakın
Внутри теплиц с деревянными и металлическими рамами благодаря тщательно поддерживаемой весенней среде вырастают миллионы гвоздик, помпонных георгин, роз, хризантем, альстрёмерий и многих других цветов, которые затем срезают и упаковывают для отправки в Северную Америку, Европу и Азию. Ahşap veya metal iskeletli bu seralarda, titizlikle kontrol edilen bahar ortamında, çok geçmeden kesilip paketlenecek ve Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya’ya gönderilecek milyonlarca karanfil, yıldızçiçeği, gül, kasımpatı, alströmerya ve başka birçok tür yetişir. |
белая бабочка обосновался в гвоздике но гвоздика не была рада белой бабочке и красные гвоздики красный как губы кого- то я знают Beyaz kelebek, karanfilin içine yerleşti.Ama karanfil memnun değildi. Beyaz kelebek ve kırmızı karanfiller |
Белые гвоздики для друзей. Beyazlar arkadaşlarınız için. |
и останется еще на четыре гвоздики Ve siz de ömür boyu taze mimoza sahibi olursunuz |
"Гораздо больше выгоды в гвоздике и шафране, сказал он мне, и специи не подожгут мне паруса""." Bana karanfilde ve safranda daha çok kâr olduğunu söyledi, üstelik baharatlar yelkenleri tutuşturmaz,’ dedi.” |
(Красная гвоздика!) (Ben kırmızı kapıyı boyadım.) |
На гвоздике висели ключи. Tırnaklarımı anahtar olarak kullandım. |
Гвоздики. Karanfil çiçeği. |
Им дали названия из-за того, что они напоминают земные предметы: дерево, столб, стол, зонтик — или растения: гвоздику, латук, клубнику или гриб. Yaygın isimleri ağaç, sütun, masa veya şemsiye mercanları gibi karada bulunan nesneleri veya karanfil, marul, çilek ya da mantar mercanlarında olduğu gibi bitkileri anımsatır. |
Пыль крепкою бронею покрывала холсты, полки, висевшую на гвоздиках старую одежду. Toz, kalın bir zırh gibi, resimleri, rafları, çivilere asılı eski giysileri kaplamıştı. |
Измельченный лист рамы и катиллианская гвоздика. Ezilmiş rama yaprağı ve katyllian karanfili. |
Определенно, гвоздики. Kesinlikle yakıyorsun. |
Немного перца, чуточку гвоздики, и очень... Biraz acılı, karanfil tadı var ve... |
Я поливаю им гвоздики, чтобы спасти от пауков. Kırmızı böcekleri öldürmek için... karanfillerin üzerine sıktığım. |
«Революция гвоздик» в Португалии, положившая конец диктатуре, произошла весной тысяча девятьсот семьдесят четвертого. Portekiz’deki Karanfil Devrimi ve diktatörlüğün sonu 1974 ilkbaharında yaşanmıştı. |
Для гвоздик требуется 23 дня при температуре 15—25 градусов Цельсия без всякого освещения ночью. Karanfiller 15 ilâ 25° C’de gece ışıklandırma gerekmeden 23 günde köklenirler. |
Алая гвоздика. Kırmızı karanfil. |
Это не обойные гвоздики. Onlar raptiye değil, duvar çivisi. |
Так, он наконец-то выбрал букет, который, кстати, отвратительный, липкий и в основном состоит из гвоздик, но тут и выбора-то особого нет. Tamam en sonunda iğrenç ve zevksiz çiçekleri seçti çoğunlukla karanfiller ama burada pek seçenek yok. |
Если это не прекратится, через два дня мои гвоздики погибнут. Böyle devam ederse, karanfillerim sekiz günde ölecek. |
Дорогая, то были гвоздики. Hayır, devrimdeki şebboy çiçeğiydi, tatlım. |
Мускатный орех, гвоздика и другие специи со знаменитых островов пряностей (сейчас провинции Малуку и Северное Малуку в Индонезии) продавались в Европе за баснословные деньги. Ünlü Baharat Adaları’ndan (şimdi Endonezya’daki Maluku ve Kuzey Maluku illeri) gelen muskat ve karanfil gibi baharatlar, Avrupa’da çok yüksek fiyatlara satılıyordu. |
Я думал, что гвоздика... Karanfilden dolayı sanmıştım... |
Маленькая девочка несла букет гвоздик когда ее сбили. Küçük kız öldüğünde elinde bir demet pembe karanfil varmış. |
Гвоздикам нужно много воды. Bir karanfil, insan kadar su ister. |
Rusça öğrenelim
Artık гвоздика'ün Rusça içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Rusça içinde arayabilirsiniz.
Rusça sözcükleri güncellendi
Rusça hakkında bilginiz var mı
Rusça, Doğu Avrupa'nın Rus halkına özgü bir Doğu Slav dilidir. Rusya, Beyaz Rusya, Kazakistan, Kırgızistan'da resmi bir dildir ve Baltık ülkeleri, Kafkaslar ve Orta Asya'da yaygın olarak konuşulmaktadır. Rusça, Sırpça, Bulgarca, Beyaz Rusça, Slovakça, Lehçe ve Hint-Avrupa dil ailesinin Slav kolundan türetilen diğer dillere benzer kelimelere sahiptir. Rusça, Avrupa'daki en büyük ana dil ve Avrasya'daki en yaygın coğrafi dildir. Dünya çapında toplam 258 milyondan fazla konuşmacı ile en çok konuşulan Slav dilidir. Rusça, ana dili konuşanların sayısına göre dünyada en çok konuşulan yedinci dil ve toplam konuşmacılar tarafından dünyanın en çok konuşulan sekizinci dilidir. Bu dil, Birleşmiş Milletler'in altı resmi dilinden biridir. Rusça ayrıca internette İngilizce'den sonra en popüler ikinci dildir.