Rusça içindeki крыса ne anlama geliyor?
Rusça'deki крыса kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte крыса'ün Rusça'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Rusça içindeki крыса kelimesi sıçan, fare, keme anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
крыса kelimesinin anlamı
sıçannoun (млекопитающее) Они подобны крысам, покидающим тонущий корабль. Onlar tam batan bir gemiden ayrılan sıçanlar gibi. |
farenoun (млекопитающее) Доктор Танака в течение двух лет ставил опыты на трёхстах крысах. Dr. Tanaka üç yüz fare üzerinde iki yıldır deneyler gerçekleştirdi. |
kemenoun (млекопитающее) |
Daha fazla örneğe bakın
Что ж, это лучше, чем крысы. Fare olmasından iyidir. |
Я думал, я учуял крысу. Fare kokuyor sanıyordum. |
Что интересно насчет крыс - у них всегда есть запасной выход. Farelerin her zaman bir kaçış noktaları oluyor. |
Могут ли крысы из переулка сшить нам пару нарядов? Sokaktaki sıçanlardan bize abiye mi yapacaksın? |
У этой крылатой крысы есть сведения, которые могут расстроить мой план. O kanatlı fare bütün planımı yok edebilecek kadar önemli bilgiler biliyor. |
Сообщают ли Гончие Тьмы то, что они видели, как это делают крысы и вороны? Ama Karanlıktazıları sıçanlar ve kuzgunlar gibi gördüklerini raporluyorlar mıydı? |
Тебе повезет как жирной крысе на фабрике сыра, Джим. Peynir fabrikasında şişman bir fare olmak üzeresin Jim |
На четвертой минуте выглядело, будто крысы бегут с тонущего корабля. 4. dakikada, herkes batan bir gemiden kaçmaya çalışıyor gibiydi. |
За собой смотри, тощая крыса! Sen önce kendine bak, sıska sıçan? |
— С ними следовало бы обращаться, как с крысами, — сказал я, — отравлять их, как крыс. "“Onlara sıçan muamelesi etmek gerek,"" dedim ben, “sıçanlara olduğu gibi zehir vermek gerek." |
Кто-то должен сказать этим крысам, что они портят нам вид. Biri şu farelere manzarayı bozduğunu söylemeli. |
— Если бы я стала королевой, то первое, что бы я сделала —;приказала убить всех этих серых крыс. “Eğer kraliçe olsaydım, yapacağım ilk şey şu gri fareleri öldürmek olurdu. |
Сажай всех крыс в один капкан, так он мне велел. Gandalf, bütün sıçanları bir kapana koy, demişti; ben de öyle yapacağım. |
Обманешь меня- и эта крыса навестит твою жену Линн, сына Клея и дочь Алекси, понял? Bana ihanet edersen...... faremle...... karın Lynn' i...... oğlun Clay' i ve kızın Lexi' yi ziyaret ederiz |
Вы видите оператора, обученного африканца с крысой на переднем плане, которая ходит вправо-влево. Önünde tuttuğu faresini sağa sola yönlendiren eğitimli bir Afrikalı operatör görüyorsunuz. |
Они у меня, как крысы в клетке Fare gibi tuzağımdalar |
Получали на лапу от долбанных алчных хозяев трущоб за то, что смотрели в сторону, пока моя семья уворачивалась от крыс и наркодилеров. Benim ailem sıçanlar ve hapçılarla uğraşırken onlar da haraç kesen ev sahiplerine ödeme yapmaya çalışıyorlardı. |
Тогда кто же крыса в нашей части? İyi de istasyondaki ispiyoncu kim o zaman? |
В нем ощущаешь себя как крыса в лабиринте, даже невозможно выглянуть из него. İçindeyken sanki labirentte gibi oluyorsunuz, hatta üstten bile göremezsiniz. |
Когда на острове Самар (Филиппины) в 15 городах началось массовое нашествие крыс, в одном государственном источнике информации это объяснялось вырубкой лесов в том районе. Samar adasındaki (Filipinler) 15 şehir çok büyük bir sıçan istilasına uğrayınca, bir hükümet sözcüsü bu durumdan bölgedeki ormanların yok edilişini sorumlu tuttu. |
Ты слепая крыса! Seni kör yarasa. |
Затем, что после этого, ночью, Кейлесс и Лукара набросились друг на друга как пара обезумевших крыс. Çünkü o geceden sonra, Kahless ve Lukara bir çift çılgın fare gibi birbirlerinin üstüne atladılar. |
Ему до смерти хочется променять нас на кого-то другого, но всё, что у него есть - та крыса, но она слишком эгоистична. Birilerine attığımız çöplerden ötürü ölüyor ve muazzam bencil sıçan sahip olduğu tek şey. |
Да, но я видел, как крыса забралась там под пол. Evet, ama şurada yerden bir fare çıktığını gördüm. |
Нейроны на входе гиппокампа передают ему информацию, реагируя непосредственно на выявление границ или углов в направлении или на местности, которую исследует крыса или мышь. Gerçekten de hipokampın girdilerinde, hipokampa bilgi taşıyan hücreler bulunmuştur. Bu bilgiler tam olarak sıçan ya da farenin etrafı keşfederken algıladığı belirli uzaklıktaki ve yönlerdeki sınırlara ve köşelere karşılık gelir. |
Rusça öğrenelim
Artık крыса'ün Rusça içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Rusça içinde arayabilirsiniz.
Rusça sözcükleri güncellendi
Rusça hakkında bilginiz var mı
Rusça, Doğu Avrupa'nın Rus halkına özgü bir Doğu Slav dilidir. Rusya, Beyaz Rusya, Kazakistan, Kırgızistan'da resmi bir dildir ve Baltık ülkeleri, Kafkaslar ve Orta Asya'da yaygın olarak konuşulmaktadır. Rusça, Sırpça, Bulgarca, Beyaz Rusça, Slovakça, Lehçe ve Hint-Avrupa dil ailesinin Slav kolundan türetilen diğer dillere benzer kelimelere sahiptir. Rusça, Avrupa'daki en büyük ana dil ve Avrasya'daki en yaygın coğrafi dildir. Dünya çapında toplam 258 milyondan fazla konuşmacı ile en çok konuşulan Slav dilidir. Rusça, ana dili konuşanların sayısına göre dünyada en çok konuşulan yedinci dil ve toplam konuşmacılar tarafından dünyanın en çok konuşulan sekizinci dilidir. Bu dil, Birleşmiş Milletler'in altı resmi dilinden biridir. Rusça ayrıca internette İngilizce'den sonra en popüler ikinci dildir.