Rusça içindeki табуретка ne anlama geliyor?
Rusça'deki табуретка kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte табуретка'ün Rusça'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Rusça içindeki табуретка kelimesi oturak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
табуретка kelimesinin anlamı
oturaknoun |
Daha fazla örneğe bakın
– Впервые слышу, чтобы он напрямую обращался к тварям, – говорит он с табуретки у пианино. “Daha önce doğrudan yaratıklarla konuştuğunu hiç duymamıştım,” dedi piyanonun önündeki tabureden. |
Я вдвое столько уделывал, а у меня был только стакан и табуретка. Bunların iki katını bar taburesi ve suyla temizlemişimdir. |
Зеркала исчезли, провалились витрины и табуретки, ковер растаял в воздухе так же, как и занавеска. Aynalar kayboldu, vitrinler, arkalıksız iskemleler uçtu gitti, perde ve halılar da havaya karışıverdi. |
Потом садился на табуретку и ждал, когда дедушка Георгий посмотрит на меня. Sonra tabureye oturup Georgi Dede’nin beni fark etmesini bekliyordum. |
Остаток сдачи я сложил обратно в сумочку на табуретке и оставил ее открытой, чтобы Мари заметила. Paranın üstünü kahvaltı masasının üstündeki çantaya koydum ve çantayı Marie’nin görmesi için açık bıraktım. |
Применяя нехитрые инструменты, мужчины и женщины показывали свой талант и мастерство, делая такие предметы быта, как столы, тарелки, табуретки, бочки, сундуки и стулья. İlkel aletler kullanan erkekler ve kadınlar, masa, kap kacak, tabure, fıçı, kasa ve sandalye gibi temel eşyaların yapımında yeteneklerini ve ustalıklarını sergilemişlerdir. |
Эта табуретка сделана из кожи и дерева. Bu tabure, deri ve tahtadan yapılmıştır. |
Не трогай табуретку! Al tabureni! |
Придержи мою табуретку. Bokumu kaptırma. |
Здесь есть табуретка? Hiç sandalyeniz var mı? |
Они сидели на табуретках и пели в унисон. Tabureler üstünde oturup, hep bir ağızdan şarkı söylediler. |
Том сел на табуретку в углу. Tom köşedeki bir tabureye oturdu. |
Тем не менее, она сидела на табуретке у кухонного стола и сушила волосы полотенцем. Her neyse, Tillie Teyze mutfak masasındaki tabureye oturup saçını havluyla kurulardı. |
Продашь больше табуретки. Daha fazla tabure satabilirsin. |
Людям же, которые подолгу стоят, советуется использовать маленькую табуретку или какую-нибудь другую подставку для ног, чтобы несколько приподнять одну ногу и таким образом выпрямить нижний отдел спины. Uzun bir süre ayakta kalanların, sırtın alt bölgesini düzeltmek için küçük bir basamak veya başka bir şey kullanıp ayaklarından birini biraz kaldırmaları tavsiye ediliyor. |
– Вы не могли бы... – голос ее изменился, стал умоляющим, – вы не могли бы подать мне вон ту табуретку, что стоит в углу? “Acaba”—sesi değişmiştir şimdi; rica ediyordur—“şu köşedeki tabureyi getirebilir misiniz? |
Эй, у вас ребята есть хоть табуретки? Hiç tabureniz var mı? |
Члены семьи собираются и садятся на табуретки или перевернутые ящики. Ziyaret ettiğimiz aileler toplanıp basit taburelere veya ters çevrilmiş kasalara oturdu. |
Этот парень вырезал альбомы на табуретках Bu adam dünyanın en ürkütücü koleksiyonunu yapmış. |
Можешь весь день охранять свои подушки, но эта табуретка отправится на помойку. Bütün gün yastıkları koruyabilirsin ama bu tabure yürüyüşe çıkacak. |
Чёрт, а я всего-то делаю табуретки. Tabure yapıyorum amına koyayım. |
Моя бы воля, сидеть бы тебе на табуретке в архиве. Gerçi bana kalsaydı arşiv odasında dükkan açardın. |
Шампанское мы прикончили, я сидел на табуретке возле нее и пытался делать радостное лицо, чтобы ее подбодрить Şampanyayı bitirdik, yanında bir tabureye oturmuş, ona cesaret vermek için neşeli görünmeye çalışıyordum. |
Скорее табуретке. Olsa olsa tek adımlık bir basamaktı. |
Хасан сидел на табуретке посредине комнаты, вытянув ноги в солдатских ботинках, курил и посматривал на картины. Hasan odanın ortasındaki tabureye oturmuş, postallı ayaklarını uzatmış, sigara içiyor, resimlere bakıyordu. |
Rusça öğrenelim
Artık табуретка'ün Rusça içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Rusça içinde arayabilirsiniz.
Rusça sözcükleri güncellendi
Rusça hakkında bilginiz var mı
Rusça, Doğu Avrupa'nın Rus halkına özgü bir Doğu Slav dilidir. Rusya, Beyaz Rusya, Kazakistan, Kırgızistan'da resmi bir dildir ve Baltık ülkeleri, Kafkaslar ve Orta Asya'da yaygın olarak konuşulmaktadır. Rusça, Sırpça, Bulgarca, Beyaz Rusça, Slovakça, Lehçe ve Hint-Avrupa dil ailesinin Slav kolundan türetilen diğer dillere benzer kelimelere sahiptir. Rusça, Avrupa'daki en büyük ana dil ve Avrasya'daki en yaygın coğrafi dildir. Dünya çapında toplam 258 milyondan fazla konuşmacı ile en çok konuşulan Slav dilidir. Rusça, ana dili konuşanların sayısına göre dünyada en çok konuşulan yedinci dil ve toplam konuşmacılar tarafından dünyanın en çok konuşulan sekizinci dilidir. Bu dil, Birleşmiş Milletler'in altı resmi dilinden biridir. Rusça ayrıca internette İngilizce'den sonra en popüler ikinci dildir.