İngilizce içindeki accept ne anlama geliyor?
İngilizce'deki accept kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte accept'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki accept kelimesi kabul etmek, olumlu cevap vermek, kabul etmek, almak, kabullenmek, kabul etmek, teslim almak, almak, kabullenmek, onaylamak, kabul etmek, ile kullanılmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
accept kelimesinin anlamı
kabul etmek, olumlu cevap vermektransitive verb (answer affirmatively) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) He accepted the invitation to the party. Bu berbat durumu kabullenmemiz mümkün değil. |
kabul etmek, almaktransitive verb (as payment) (ödeme olarak) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) We accept cash and credit cards as payment for merchandise. Nakit veya kredi kartıyla yapılan ödemeleri kabul ediyoruz. |
kabullenmektransitive verb (consent to) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) The losing army accepted the terms of surrender. |
kabul etmektransitive verb (believe) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) I can't accept your excuse; it doesn't make sense. |
teslim almak, almaktransitive verb (receive) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) She accepted the shipment from the deliveryman. Kadın, malı dağıtımcıdan teslim aldı. |
kabullenmektransitive verb (tolerate, agree with) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) She cannot accept that he is married to someone else now. Yapılan açıklamayı kabullendi. |
onaylamaktransitive verb (person: approve of) (birisini) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Her father never really accepted her boyfriend. |
kabul etmekintransitive verb (accept a gift, offering) (hediye, teklif, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) When offered a meal by your host, it is polite to accept. |
ile kullanılmaktransitive verb (accommodate: an insert) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) This lamp only accepts specialized light bulbs. Bu lamba sadece özel ampullerle kullanılıyor. |
İngilizce öğrenelim
Artık accept'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
accept ile ilgili kelimeler
Eş anlamlılar
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.