İngilizce içindeki premium ne anlama geliyor?
İngilizce'deki premium kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte premium'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki premium kelimesi sigorta primi, fazla/ek fiyat, ücretli, bedelli, en yüksek oktanlı benzin, yüksek değer anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
premium kelimesinin anlamı
sigorta priminoun (insurance payment) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) If you don't pay your premiums on time, your insurance may be invalid. |
fazla/ek fiyatnoun (additional amount) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Robert and Patrick had to pay a premium to upgrade their hotel room. |
ücretli, bedelliadjective (price: higher than normal) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) You have to pay a premium price for out-of-season vegetables. |
en yüksek oktanlı benzinnoun (informal (expensive petrol) (gündelik dil) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Peter always puts premium in his tank. |
yüksek değernoun (high value) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ann's boss put a premium on accuracy. |
İngilizce öğrenelim
Artık premium'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
premium ile ilgili kelimeler
Eş anlamlılar
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.