İngilizce içindeki retention ne anlama geliyor?

İngilizce'deki retention kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte retention'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İngilizce içindeki retention kelimesi saklama, tutma, yerinde tutma, bellek, hafıza, tutma, su tutma anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

retention kelimesinin anlamı

saklama, tutma

noun (keeping of [sth])

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
I am concerned about the company's retention of personal data.

yerinde tutma

noun (act of retaining)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Retention of customers is very important to this business.

bellek, hafıza

noun (memory)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Olivia's retention of facts is quite remarkable; she seems to remember almost everything she ever hears or reads.

tutma

noun (ability to hold fluids) (su, vb.)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
This kitchen towel's retention means it easily soaks up spills.

su tutma

noun (bodily fluids: not excreting)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Dandelion tea is supposed to help if you suffer from water retention.

İngilizce öğrenelim

Artık retention'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.

İngilizce hakkında bilginiz var mı

İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.