İngilizce içindeki smashed ne anlama geliyor?

İngilizce'deki smashed kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte smashed'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İngilizce içindeki smashed kelimesi kırılmış/parçalanmış, parça parça olmuş, mahvolmuş, yıkılmış, tahrip olmuş, sarhoş, kafayı bulmuş, zom olmuş, gürültüyle/şiddetle çarpmak, kırarak paramparça etmek, tuzla buz etmek, çarpma sesi, şangırtı, (film, vb.) sükse, başarı, çarpışma, hızla vurmak, topa hızla vurmak, yerle bir etmek, yenmek, açık arayla yenmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

smashed kelimesinin anlamı

kırılmış/parçalanmış, parça parça olmuş

adjective (broken into pieces)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
The smashed mirror lay in pieces on the floor.

mahvolmuş, yıkılmış, tahrip olmuş

adjective (figurative (destroyed completely) (mecazlı)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
After the dog ran through the room, the model railroad was smashed.

sarhoş, kafayı bulmuş, zom olmuş

adjective (figurative, slang (very drunk) (argo)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Jake was completely smashed at the party.

gürültüyle/şiddetle çarpmak

intransitive verb (break noisily)

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)
The plate smashed when it hit the floor.

kırarak paramparça etmek, tuzla buz etmek

transitive verb (break noisily)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

çarpma sesi, şangırtı

noun (noise of hitting)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The plate fell to the floor with a smash.

(film, vb.) sükse, başarı

noun (informal, figurative (entertainment: success)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The producer's new play is a smash in the West End.

çarpışma

noun (crash)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Larry had a smash in his car last week.

hızla vurmak

transitive verb (hit violently)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

topa hızla vurmak

transitive verb (sports: hit hard)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
The cricket player smashed the ball. Audrey raised her racket and smashed the shuttlecock.

yerle bir etmek

transitive verb (figurative (destroy, wreck)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Linda told Nancy she had a terrible singing voice and smashed her dreams of becoming a pop star.

yenmek

transitive verb (defeat, destroy)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
The troops were ready to smash the enemy.

açık arayla yenmek

transitive verb (informal, figurative (sports: defeat soundly) (spor)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

İngilizce öğrenelim

Artık smashed'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.

İngilizce hakkında bilginiz var mı

İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.