İspanyolca içindeki tipo ne anlama geliyor?
İspanyolca'deki tipo kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte tipo'ün İspanyolca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İspanyolca içindeki tipo kelimesi tip, çeşit, tür, kişi, kimse, tip, adam, adam, adam, herif, çeşit, tür, tip, çeşit, tür, herif, tür, çeşit, adam, tür, çeşit, tür, tip, çeşit, cins, tür, çeşit, tip, karakter, tür, çeşit, kişi, kimse, insan, kişi, kimse, sıradan adam, kişi, kimse, kişi, kimse, şahıs, kişi, şahıs, kimse, kişi, kimse, adam, tür, çeşit, sınıf, kategori, ulam, adam, herif, adam, şahıs, kişi, kimse, fert, birey, kişi, kimse, cins, çeşit, tür, beden yapısı, vücut şekli, model, cins, tür, çeşit, cins, tür, endam, tarz, stil, vasıf, adam, ırk, kişi, insan, bir kimse, bilmem kim, herif, harf, kan grubunu saptamak, bira, polo yaka gömlek, yazı karakteri, yazı biçimi, yazıtipi, yazı karakteri, agresif, eski kafalı kimse, uzun elbise, her türden, her çeşitten, her türden, her çeşitten, hiçbir tür/çeşit, her tür, her çeşit, köftehor, temel oran, iyi adam, iyi kimse, ana faiz oranı, sert erkek, faiz oranı, döviz kuru, metanet, ilmik, ilmek, böyle, bu gibi, bu çeşit, bu tür, çekilmiş kahve, çok tuhaf/antika kimse, A, demek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
tipo kelimesinin anlamı
tip, çeşit, tür
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Este tipo de comida es mi favorito. En beğendiğim yemek çeşidi budur. |
kişi, kimsenombre masculino (informal) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Sí, le conozco. Un tipo raro. |
tipnombre masculino (coloquial) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Tu hermano es apuesto e inteligente, pero no es mi tipo. ⓘEsta oración no es una traducción de la original. ⓘEsta oración no es una traducción de la original. Bu adam benim tipim değil. |
adam(AR, coloquial) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Jack es un tipo amistoso. Todos lo quieren. |
adam
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Me cae bien Geoff, es un buen tipo. |
adam, herif(coloquial) (resmi olmayan dil) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Miré por la ventana y vi a un tipo caminando por la calle. |
çeşit, tür, tip
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Barbara es muy fuerte; las mujeres de ese tipo deberían ser atletas. |
çeşit, tür
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ese es mi tipo de pasta favorito. |
herif(argo) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
tür, çeşit(biyoloji) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Desarrollaron un nuevo tipo de tomate que era incluso más jugoso. |
adam(AmL: coloquial) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Nunca sabes qué esperar de un tipo como él. |
tür, çeşit
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) ¿Qué tipo de programa es? ¿Un juego? |
tür, tip, çeşit, cins
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Hay tantos tipos de cámaras que no es fácil elegir una. ¿Qué tipo de helado te gusta más? |
tür, çeşit, tip
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) No me gustan los comportamientos de ese tipo. |
karakternombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Introdujo el tipo en la prensa. |
tür, çeşitnombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Estoy buscando una camisa de cierto tipo. |
kişi, kimse, insannombre masculino (informal) (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ese hombre es un tipo duro. |
kişi, kimsenombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ese es un mal tipo. No me ofrece confianza. |
sıradan adam(coloquial) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Joe es un tipo decente una vez que lo conoces. |
kişi, kimse(coloquial) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Es una tipa difícil. |
kişi, kimse, şahıs(informal) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) No sé qué está haciendo ese tipo pero yo soy el siguiente en la fila. |
kişi, şahıs, kimse
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Es un tipo raro. No habla casi nada. |
kişi, kimse(coloquial) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Es una tipa rara. |
adam
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Hay un chico en la esquina vendiendo helado. |
tür, çeşit
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La versión escocesa del gaélico no es igual que la versión irlandesa. |
sınıf, kategori, ulam
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) ¿Qué clase de libros te gusta leer? |
adam, herif(coloquial) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Oye, colega. ¿Me prestas diez centavos? |
adam
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Aquel hombre de allí es el que me ha robado la cartera. Şu karşıdaki herif amma da tipsiz, değil mi? |
şahıs, kişi, kimse, fert, birey
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Sólo apareció un individuo a la hora de la inauguración. Açılışa sadece tek bir kişi (or: şahıs) geldi. |
kişi, kimse
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
cins
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) ¿Qué raza de perro es?, ¿un pastor alemán? Ne cins bir köpek bu? Alman çoban köpeği mi? |
çeşit, tür(figurado) (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Disfrutarás el programa de radio, no importa tu gusto musical. |
beden yapısı, vücut şekli
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La actriz tenía una bella figura. Kadın oyuncu çok güzel bir vücut şekline sahipti. |
model(otomobil, vb.) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Este coche es de la marca Ford, el modelo es Mustang. Bu arabanın markası Ford, modeli de Mustang'dir. |
cins
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El saguaro es una clase de cactus. |
tür
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Allí había toda clase de turistas. |
çeşit, cins, tür
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ian es muy trabajador. Necesitamos a alguien de su clase en este departamento. |
endam
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Sí, tiene una buena figura. |
tarz, stil
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Los demás no compartían su estilo conservacionista. |
vasıf
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) No ha venido nadie con esa descripción por aquí. |
adam
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Todos los sujetos son reclutados por el ejercito. |
ırk
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) A la gente de su estirpe no le suele gustar la comida picante. |
kişi, insan, bir kimse(individuo) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Es sólo un hombre que conocí en el autobús. Adam, sadece otobüste tanıştığım bir kimsedir. |
bilmem kim(AR) (gündelik dil) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
herifnombre masculino (coloq) (argo) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ese Chas es un tío guay. |
harf
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El estilo de letra del ensayo es fácil de leer. |
kan grubunu saptamaklocución verbal (sangre) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La enfermera va a determinar el tipo de sangre que tengo. |
bira
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Alistair y sus amigos fueron al pub a beber unas ales. |
polo yaka gömlek
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Los miembros del equipo usaban polos. |
yazı karakteri, yazı biçimi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
yazıtipi, yazı karakteri(estilo de letra) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La fuente de las invitaciones de boda son muy elegantes. |
agresif
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Odio a estos clientes y su actitud ruda. |
eski kafalı kimse(figurado) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Me temo que soy un dinosaurio en todo lo que sea redes sociales. |
uzun elbise
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
her türden, her çeşitten
A mis comederos vienen pájaros de toda clase. |
her türden, her çeşitten
La tienda vende pasteles de toda clase. |
hiçbir tür/çeşit
No me gustan los perros de ningún tipo. |
her tür, her çeşit
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Me gustan las verduras de cualquier clase. |
köftehor
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
temel oran
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El tipo base en Estados Unidos es actualmente 3,25 %. |
iyi adam, iyi kimse
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Parece un buen tipo, ¿por qué no lo invitas a salir? No dejes que se aprovechen de ti solo porque eres un buen tipo. |
ana faiz oranı(finanzas) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Actualmente, la tasa de interés preferencial en EE. UU. es de 3,25 %. |
sert erkeknombre masculino (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Quiere que todos piensen que él es un tipo duro. |
faiz oranı(ES) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Cuando los tipos de interés son altos, los ahorradores reciben mejores beneficios de sus inversiones. |
döviz kurulocución nominal masculina (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Con el tipo de cambio actual, viajar a Europa sale muy caro. |
metanetexpresión (informal) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Los ingleses son famosos por mantener el tipo. |
ilmik, ilmek(tejido con agujas o ganchillo) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Esto es un tipo de punto bastante difícil, pero una vez que le pillas el tranquillo, queda muy bien. |
böyle, bu gibi, bu çeşit, bu tür
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Ese tipo de personas me desespera. |
çekilmiş kahve(café) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La prensa francesa tiene un grano de molienda más grueso que la que tiene Heather. |
çok tuhaf/antika kimselocución nominal masculina (gündelik dil) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) El hombre que vive en esa casa es un tipo raro. |
A(kan grubu) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Mi sangre es del tipo A. Kan grubum A'dır. |
demek(ES, coloquial) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Él iba en plan de "no quiero hacer eso". |
İspanyolca öğrenelim
Artık tipo'ün İspanyolca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İspanyolca içinde arayabilirsiniz.
tipo ile ilgili kelimeler
İspanyolca sözcükleri güncellendi
İspanyolca hakkında bilginiz var mı
İspanyolca (español), Castilla olarak da bilinir, Roman dillerinin İber-Romantik grubunun bir dilidir ve bazı kaynaklara göre dünyanın en yaygın 4. dilidir, diğerleri ise onu listeler. en yaygın 2. veya 3. dil olarak. Yaklaşık 352 milyon kişinin ana dilidir ve konuşmacılarını dil olarak eklerken 417 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. alt (1999'da tahmin edilmektedir) İspanyolca ve Portekizce çok benzer gramer ve kelime hazinesi; bu iki dilin benzer kelime dağarcığının sayısı %89'a kadar çıkmaktadır.İspanyolca dünya çapında 20 ülkenin ana dilidir.İspanyolcayı konuşan toplam kişi sayısının 470 ile 500 milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir. ana dili konuşanların sayısına göre dünyada en çok konuşulan ikinci dil.