İtalyan içindeki disturbare ne anlama geliyor?
İtalyan'deki disturbare kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte disturbare'ün İtalyan'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İtalyan içindeki disturbare kelimesi rahatsız etmek, (birisini çalışırken) rahatsız etmek, (çalışmayı) bozmak, rahatsızlık vermek, rahatsız etmek, yayını bozmak, misafirlikte uzun süre kalmak, (midesini) bozmak, (midesini) altüst etmek, uykuyu bozmak, rahatsız etmek, canını sıkmak, rahatsızlık vermek, rahatsız etmek, gözünü korkutmak, başının etini yemek, kafa ütülemek, rahatsız etmek, rahatsız etmek, sıkıntıya sokmak, rahatsızlık vermek, üzmek, müteessir etmek, mağdur etmek, sıkıntı vermek, canını sıkmak, rahat bırakmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
disturbare kelimesinin anlamı
rahatsız etmekverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La professoressa è andata a lavorare a casa visto che gli studenti continuavano a disturbarla nel suo ufficio. |
(birisini çalışırken) rahatsız etmek, (çalışmayı) bozmakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il rumore proveniente da fuori disturbava l'attività di Robert. |
rahatsızlık vermekverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Avrei bisogno di un passaggio alla stazione, ma non vorrei disturbarti. |
rahatsız etmekverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Mi dispiace disturbarla ma la vogliono al telefono. Size zahmet vermek istemem, yemeği ben pişirebilirim. |
yayını bozmak(frequenze radio) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) L'esercito ha cercato di disturbare le comunicazioni dei manifestati. |
misafirlikte uzun süre kalmakverbo transitivo o transitivo pronominale (ospiti) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Voglio molto bene alla mia famiglia, ma dopo quattro settimane credo che stiano iniziando a disturbare un po'. |
(midesini) bozmak, (midesini) altüst etmekverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Credo che quella pizza mi abbia scombussolato lo stomaco. Öğlen yediğim pizza midemi bozdu (or: altüst etti). |
uykuyu bozmakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La preoccupazione per l'imminente esame disturbava il sonno di Linda. |
rahatsız etmek, canını sıkmak, rahatsızlık vermekverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) La gente che salta la coda mi irrita. |
rahatsız etmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Non infastidire tuo fratello mentre studia. |
gözünü korkutmakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Anche se la situazione sembrava pericolosa, la sfida non turbò Brett. |
başının etini yemek, kafa ütülemek(mecazlı) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Jane mi assilla per andare in campeggio insieme. |
rahatsız etmekverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La star era stanca di essere importunata dai suoi fan. |
rahatsız etmekverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Non terminerò mai in tempo questa relazione se continui a infastidirmi. |
sıkıntıya sokmak, rahatsızlık vermek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Sarah non voleva dare fastidio alla sua ospite mentre alloggiava a casa sue e per questo noleggiò una macchina. |
üzmek, müteessir etmekverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Lo strano comportamento del capo cominciava a turbare George. |
mağdur etmekverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Sophie era infastidita perché il suo compagno pretendeva che lei si occupasse di tutte le faccende domestiche. |
sıkıntı vermek, canını sıkmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Bobby mi ha irritato tutto il giorno, devo stargli lontana! |
rahat bırakmak(birisini) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Lascia in pace tua sorella! Non vedi che sta cercando di fare i compiti? |
İtalyan öğrenelim
Artık disturbare'ün İtalyan içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İtalyan içinde arayabilirsiniz.
disturbare ile ilgili kelimeler
İtalyan sözcükleri güncellendi
İtalyan hakkında bilginiz var mı
İtalyan (italiano) bir Roman dilidir ve çoğu İtalya'da yaşayan yaklaşık 70 milyon insan tarafından konuşulmaktadır. İtalyanca Latin alfabesini kullanır. J, K, W, X ve Y harfleri standart İtalyan alfabesinde yoktur, ancak yine de İtalyancadan ödünç alınan kelimelerde görünürler. İtalyanca, 67 milyon kişiyle (AB nüfusunun %15'i) Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan ikinci dildir ve 13.4 milyon AB vatandaşı (%3) tarafından ikinci dil olarak konuşulmaktadır. İtalyanca, Vatikan'ın başlıca çalışma dilidir ve Roma Katolik hiyerarşisinde lingua franca olarak hizmet eder. İtalyanların yayılmasına yardımcı olan önemli bir olay, Napolyon'un 19. yüzyılın başlarında İtalya'yı fethi ve işgaliydi. Bu fetih, birkaç on yıl sonra İtalya'nın birleşmesini teşvik etti ve İtalyan dilinin dilini zorladı. İtalyanca, yalnızca sekreterler, aristokratlar ve İtalyan mahkemeleri arasında değil, aynı zamanda burjuvazi tarafından da kullanılan bir dil haline geldi.