İtalyan içindeki gonfio ne anlama geliyor?
İtalyan'deki gonfio kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte gonfio'ün İtalyan'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İtalyan içindeki gonfio kelimesi şişmek, hava ile şişirmek, şişirmek, -i şişirmek, fazladan ekleme yapmak, takviye etmek, şişmek, abartmak, şişirmek, şişirmek, abartmak, mübalağa etmek, abartmak, mübalağa etmek, abartmak, (önemini, vb.) abartmak, mübalağa etmek, yükseltmek, artırmak, ince üslupla/şatafatlı kelimeler kullanarak yazmak, artırmak, yükseltmek, şişmiş, şişirilmiş, kabarmış, kabarık, (karın) şişkin, şişmiş, şişmiş, şişkin, kabarmış, yuvarlak şekilli, şişmiş, şiş, şiş, şişmiş, kabarmış, şişmiş, şiş, şişmiş, şiş, kabarmış, şişmiş, şişkin, şiş, (fiyat, vb.) şişirilmiş, aşırı, abartılı, kör kütük sarhoş, sarhoş bir şekilde, sarhoş, kafayı bulmuş, zom olmuş, sarhoş, zil zurna sarhoş, şişirilmiş, sarhoş, içkili, kafayı bulmuş, inip kalkmak, övmek, methetmek, şişirmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
gonfio kelimesinin anlamı
şişmek(havayla) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
hava ile şişirmekverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Bisogna gonfiare il materasso ad aria prima di dormirci sopra. |
şişirmekverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Marilyn sta gonfiando la ruota della sua bicicletta. |
-i şişirmekverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Karen gonfiò il materasso ad aria per i suoi ospiti. |
fazladan ekleme yapmak, takviye etmek(figurato: cifre) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Josh sta gonfiando il suo discorso perché non è ancora abbastanza lungo. |
şişmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
abartmak, şişirmekverbo transitivo o transitivo pronominale (figurato: esagerare) (mecazlı) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Non fare complimenti a Dennis o gonfierai il suo ego. |
şişirmekverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Mangiare latticini mi dilata lo stomaco. |
abartmak, mübalağa etmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
abartmak, mübalağa etmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) L'accordo è cruciale per la ditta; non posso enfatizzare troppo la sua importanza. |
abartmakverbo transitivo o transitivo pronominale (figurato: enfatizzare) (önemini) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
(önemini, vb.) abartmak, mübalağa etmek(mecazlı) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
yükseltmek, artırmak(prezzo) (fiyat) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La banca ha aumentato i tassi di interesse. |
ince üslupla/şatafatlı kelimeler kullanarak yazmak(testo) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ha elaborato eccessivamente il rapporto pensando che volessero uno stile prolisso. |
artırmak, yükseltmek(prezzi, ecc.) (fiyat, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il fruttivendolo ha aumentato i prezzi di latte e burro la scorsa settimana. |
şişmiş, şişirilmiş(hava ile, vb.) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Il letto gonfiabile è decisamente comodo per dormire. |
kabarmış, kabarıkaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Il libro era gonfio dopo che George l'aveva fatto cadere nella vasca. |
(karın) şişkin, şişmişaggettivo (stomaco) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) La pancia gonfia dei bambini è un sintomo di malnutrizione. |
şişmiş, şişkinaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Le mie caviglie sono gonfie perché sto in piedi tutto il giorno. |
kabarmışaggettivo (nehir) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Il fiume era gonfio dopo le forti piogge. |
yuvarlak şekilli
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Nathan si è appoggiato con la schiena sui cuscini rotondi. |
şişmiş, şiş(tecnico, medicina) (hastalıktan ötürü) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) La mano ferita del soldato si era ingrossata per l'infiammazione e per l'infezione. |
şiş, şişmiş, kabarmışaggettivo (livido) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) L'occhio del pugile è gonfio a causa di un gancio destro infertogli dall'avversario. |
şişmiş, şişaggettivo (yara) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Il tallone di Helen era gonfio a causa delle vesciche infette. |
şişmiş, şişaggettivo (ceset) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Cadaveri rigonfi si arenavano sulle rive del lago ogni giorno. |
kabarmış, şişmişaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) La sua faccia gonfia è la conseguenza dei farmaci che sta prendendo. |
şişkin, şişaggettivo (mide) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Mi sento gonfio dopo questa gran mangiata. |
(fiyat, vb.) şişirilmiş, aşırı, abartılıaggettivo (mecazlı) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) L'educazione privilegiata di Oliver gli aveva lasciato la boriosa sensazione che tutto gli fosse dovuto. |
kör kütük sarhoş(argo, mecazlı) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
sarhoş bir şekilde(colloquiale: ubriaco) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Non mi ricordo molto della festa, credo di essere stato ciucco per quasi tutto il tempo. |
sarhoş, kafayı bulmuş, zom olmuş(argo) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Jake era completamente sbronzo alla festa. |
sarhoşaggettivo (colloquiale: ubriaco) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
zil zurna sarhoş(argo) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Rob era completamente ubriaco alla festa. |
şişirilmişaggettivo (balon, vb.) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Passami un palloncino gonfio e ti faccio un animale. |
sarhoş, içkili, kafayı bulmuş(argo) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
inip kalkmak(göğüs) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) |
övmek, methetmek(mecazlı) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Walter ha solleticato l'ego del suo capo per ottenere una promozione. |
şişirmekverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
İtalyan öğrenelim
Artık gonfio'ün İtalyan içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İtalyan içinde arayabilirsiniz.
gonfio ile ilgili kelimeler
İtalyan sözcükleri güncellendi
İtalyan hakkında bilginiz var mı
İtalyan (italiano) bir Roman dilidir ve çoğu İtalya'da yaşayan yaklaşık 70 milyon insan tarafından konuşulmaktadır. İtalyanca Latin alfabesini kullanır. J, K, W, X ve Y harfleri standart İtalyan alfabesinde yoktur, ancak yine de İtalyancadan ödünç alınan kelimelerde görünürler. İtalyanca, 67 milyon kişiyle (AB nüfusunun %15'i) Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan ikinci dildir ve 13.4 milyon AB vatandaşı (%3) tarafından ikinci dil olarak konuşulmaktadır. İtalyanca, Vatikan'ın başlıca çalışma dilidir ve Roma Katolik hiyerarşisinde lingua franca olarak hizmet eder. İtalyanların yayılmasına yardımcı olan önemli bir olay, Napolyon'un 19. yüzyılın başlarında İtalya'yı fethi ve işgaliydi. Bu fetih, birkaç on yıl sonra İtalya'nın birleşmesini teşvik etti ve İtalyan dilinin dilini zorladı. İtalyanca, yalnızca sekreterler, aristokratlar ve İtalyan mahkemeleri arasında değil, aynı zamanda burjuvazi tarafından da kullanılan bir dil haline geldi.