İtalyan içindeki sveglia ne anlama geliyor?
İtalyan'deki sveglia kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte sveglia'ün İtalyan'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İtalyan içindeki sveglia kelimesi çalar saat, uyandırılma, kalkma, (sabah) kalk borusu, uyandırma alarmı, uyandırmak, uyandırmak, kaldırmak, uyandırmak, kaldırmak, kaldırmak, uyandırmak, uyandırmak, uyandırmak, uyandırmak, kaldırmak, uyanmış, uyanık, kıvrak, keskin, çabuk öğrenen, hızlı öğrenen, uyanık, yetenekli, becerikli, marifetli, uyanık, dikkatli, üstün zekâlı, dahi, uyanıklık/uyanık kalma, akıllı, zeki, akıllı, zeki, kolay aldanmayan, kül yutmaz, zeki, akıllı, akıllı, zeki, becerikli, maharetli, hızlı, çevik, çevik, düzenbaz, çabuk kavrayan/öğrenen, akıllı, zeki, kıvrak (zekâ), zeki, keskin zekalı, zeki, uyanık, hızlı, hızla yapmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
sveglia kelimesinin anlamı
çalar saatsostantivo femminile (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La mia sveglia suona ogni mattina alle sei. Ieri notte è mancata la corrente così questa mattina la sveglia non ha suonato. |
uyandırılma(essere svegliati) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Gli ospiti dell'hotel ebbero un brusco risveglio alle 3 del mattino quando scattò l'allarme antincendio. |
kalkma
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il rilevatore di fumo fu la causa dell'improvviso risveglio di Jeff nel cuore della notte. |
(sabah) kalk borususostantivo femminile (militare) (askeri) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La levata era alle cinque e mezza del mattino. |
uyandırma alarmı(servizio telefonico) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
uyandırmakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Mi ha svegliato per dirmi che stavo russando. |
uyandırmak, kaldırmakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Mi svegli prima di andare a lavorare? İşe gitmeden önce beni uyandırır (or: kaldırır) mısın? |
uyandırmak, kaldırmak(birisini) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il rumore di alcuni gatti fuori mi ha svegliato. |
kaldırmak, uyandırmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Vai un po' a svegliare tua sorella, sono quasi le nove. |
uyandırmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) George svegliò i fratelli. |
uyandırmakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) È sua madre che lo sveglia la mattina e suo padre che lo mette a letto la sera. |
uyandırmak, kaldırmakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Vuoi essere svegliato domani mattina? |
uyanmış, uyanık
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) È dalle 4.00 di stamattina che Judy è sveglia. |
kıvrak, keskinaggettivo (figurato) (zeka) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Viola è sveglia di mente e di spirito. |
çabuk öğrenen, hızlı öğrenen(figurato) (kişi) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) È uno studente sveglio. |
uyanıkaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Sono già le 11; Hazel non è ancora sveglia? |
yetenekli, becerikli, marifetli
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Quasi tutti sono d'accordo nel dire che Einstein era un uomo incredibilmente intelligente. |
uyanık, dikkatli
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Già di prima mattina Emily si sentiva vigile ed energica. |
üstün zekâlı, dahi(örtmece) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Il sistema scolastico favorisce gli studenti più dotati e ignora quelli nella media. |
uyanıklık/uyanık kalma
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
akıllı, zeki(figurato: intelligente) (kişi) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) È una ragazza sveglia. |
akıllı, zekiaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Nina è sveglia e arriva sempre per prima ai compiti di matematica. |
kolay aldanmayan, kül yutmazaggettivo (informale: intelligente) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Jack è uno sveglio: sa bene che non gli conviene perdere soldi giocando a carte. |
zeki, akıllıaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Hanno deciso di assumere il candidato più sveglio. Sivri zekâlı bir çocuktur. |
akıllı, zeki, becerikli, maharetli(mentalmente capace, dotato) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Era un bambino intelligente. O, çok akıllı bir çocuktu. |
hızlı, çevik
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Susie è una lavoratrice svelta: porta a termine i suoi compiti molto velocemente. |
çevik(mente) (zekâ) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) La mente sveglia di Bonnie poteva fare addizioni istantaneamente. |
düzenbaz
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il nuovo assunto ha l'aria di uno scaltro. |
çabuk kavrayan/öğrenen, akıllı, zeki
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Insegnare a degli studenti così acuti è un piacere. |
kıvrak (zekâ)aggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Faccio le parole crociate ogni giorno per mantenere attiva la mia mente. |
zeki, keskin zekalıaggettivo (mecazlı) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Era davvero arguto, faceva sempre commenti divertenti. |
zeki, uyanıkaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Kelsey ha una mente sveglia e andrà bene all'università. |
hızlı(persona) (kişi) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Zeke era un tipo svelto; Wally faceva fatica a stargli dietro. |
hızla yapmakaggettivo (bir şeyi) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
İtalyan öğrenelim
Artık sveglia'ün İtalyan içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İtalyan içinde arayabilirsiniz.
sveglia ile ilgili kelimeler
İtalyan sözcükleri güncellendi
İtalyan hakkında bilginiz var mı
İtalyan (italiano) bir Roman dilidir ve çoğu İtalya'da yaşayan yaklaşık 70 milyon insan tarafından konuşulmaktadır. İtalyanca Latin alfabesini kullanır. J, K, W, X ve Y harfleri standart İtalyan alfabesinde yoktur, ancak yine de İtalyancadan ödünç alınan kelimelerde görünürler. İtalyanca, 67 milyon kişiyle (AB nüfusunun %15'i) Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan ikinci dildir ve 13.4 milyon AB vatandaşı (%3) tarafından ikinci dil olarak konuşulmaktadır. İtalyanca, Vatikan'ın başlıca çalışma dilidir ve Roma Katolik hiyerarşisinde lingua franca olarak hizmet eder. İtalyanların yayılmasına yardımcı olan önemli bir olay, Napolyon'un 19. yüzyılın başlarında İtalya'yı fethi ve işgaliydi. Bu fetih, birkaç on yıl sonra İtalya'nın birleşmesini teşvik etti ve İtalyan dilinin dilini zorladı. İtalyanca, yalnızca sekreterler, aristokratlar ve İtalyan mahkemeleri arasında değil, aynı zamanda burjuvazi tarafından da kullanılan bir dil haline geldi.