İzlandaca içindeki á ne anlama geliyor?

İzlandaca'deki á kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte á'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İzlandaca içindeki á kelimesi nehir, ırmak, su anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

á kelimesinin anlamı

nehir

noun (doğal su yolu)

Bubba ætlađi ađ verđa skipstjķri á rækjubát, en í stađinn dķ hann ūarna viđ ána í Víetnam.
Bubba bir karides teknesi kaptanı olacaktı ama onun yerine Vietnam'daki nehir kıyısında öldü.

ırmak

noun

Bræðurnir fóru því á „bænastað“ við á utan borgarinnar.
Böylece kardeşler, şehrin dışında ırmak kenarındaki “bir dua yeri”ne gittiler.

su

noun

Sést hefur til elgsins leika sér að því að ráðast á sjávaröldur og busla í heitum hverum.
Kıyıya vuran okyanus dalgalarıyla oynarken ve sıcak su kaynaklarında keyif yaparken görülen muslar var.

Daha fazla örneğe bakın

7, 8. (a) Á hverju sést að fólk Guðs hefur ‚gert tjaldstög sín löng‘?
7, 8. (a) Tanrı’nın kavminin ‘çadırının iplerini uzattığına’ ilişkin hangi kanıt var?
Ég er ađ byrja á nũrri síđu?
Yeni bir sayfaya başlıyorum.
Trúar á hvað?
Neye iman?
Manú smíðar bát sem fiskurinn dregur á eftir sér uns hann strandar á fjalli í Himalajafjöllum.
Balık, Manu’nun yaptığı gemiyi, Himalaya dağlarına oturana kadar çeker.
Þið munuð geta lýst yfir á einfaldan, auðskiljanlegan og djúpstæðan hátt kjarna trúar ykkar, sem er okkur, þegnum Kirkju Jesú Krists hinna Síðari daga heilögu, svo kær.
İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi’nin bir üyesi olarak değer verdiğiniz bu temel inançları basit, doğrudan ve derin bir yoldan beyan etmeniz mümkün olacaktır.
En þar eð Mercator birti einnig í bókinni mótmæli Lúters frá 1517 gegn sölu aflátsbréfa var Chronologia sett á lista kaþólsku kirkjunnar yfir bannaðar bækur.
Ancak, Luther’in 1517’de endüljansı (günahların para karşılığında bağışlanmasını) protesto edişini de Chronologia’ya koyduğu için bu eseri Katolik Kilisesinin Yasak Kitaplar Listesine girdi.
Foreldrar mínir hljķta ađ hafa hringt á lögguna ūegar ūau sáu ađ ég var horfinn.
Ortadan kaybolunca ailem polise haber vermiş olmalı.
Við sjáum ósköpin öll af börnum sem foreldrar gagnrýna fólskulega og láta fá á tilfinninguna að þau séu lítil og lítils virði.
Aileleri tarafından kötülenen, küçük ve değersiz oldukları hissettirilen bir sürü çocuk görürüz.
Nebúkadnesar konungur vildi líklega hnykkja á því að Jehóva, Guð Daníels, hefði beðið lægri hlut fyrir guði Babýlonar. – Dan.
Muhtemelen Kral Nabukadnezar’ın amacı Daniel’i Babil’in tanrısının Yehova’dan daha güçlü olduğuna inandırmaktı (Dan.
Bara eftir klukkan niu á morgnanna
Sadece sabah dokuzdan sonra
Guðspjallaritararnir vissu að hann hafði verið á himnum áður en hann kom til jarðar.
İncil yazarları, İsa’nın yeryüzüne gelmeden önce gökte yaşadığını biliyorlardı.
„Það er meiri hætta á að þær veki áhuga eldri pilta sem eru líklegir til vera byrjaðir að stunda kynlíf,“ segir í bókinni A Parent’s Guide to the Teen Years.
Ayrıca bir başvuru kitabına göre, “cinsel açıdan deneyimli olabilecek daha büyük erkek çocukların ilgisini çekebilirler” (A Parent’s Guide to the Teen Years).
Ef þú miðar á skyrtuna skýturðu 60 cm fram hjá.
Bir gömleği hedef alırsanız da birkaç m ıskalarsınız.
Á jörðinni prédikaði hann að ,himnaríki væri í nánd‘ og hann sendi lærisveina sína út til að gera það sama.
Yeryüzündeyken ‘göklerin krallığı yaklaştı’ diyerek vaaz ediyordu ve öğrencilerini aynısını yapmaya gönderdi (Vahiy 3:14; Matta 4:17; 10:7).
13 Systkini í söfnuðinum áttuðu sig á því, eftir að hafa hlýtt á ræðu á svæðismóti, að þau þyrftu að koma öðruvísi fram við móður sína en þau höfðu gert, en henni hafði verið vikið úr söfnuðinum sex árum áður og hún bjó annars staðar.
13 Çevre ibadetinde bir konuşma dinledikten sonra bir birader ve onun ikiz kız kardeşi, altı yıldır müşareket kesilmiş olan ve başka bir yerde yaşayan anneleriyle ilişkilerinde ayarlamalar yapmaları gerektiğini fark ettiler.
Líttu á sjálfan ūig, Jack!
Kendine bir bak, Jack!
Styrkur hlýst sökum friðþægingar Jesú Krists.19 Lækning og fyrirgefning hljótast sökum náðar Guðs.20 Viska og þolinmæði hljótast með því að setja traust sitt á tímasetningu Drottins fyrir okkur.
İsa Mesih’in kefaret edici kurban oluşu sayesinde güç gelecektir.19 Tanrı’nın lütfu sayesinde iyileştirme ve affedilme gelecektir.20 Rab’bin bizim için olan zamanlamasına güvenmekle akıl ve sabır sahibi oluruz.
Djöfullinn lagði hverja ógæfuna á fætur annarri á þennan trúfasta mann til að reyna að fá hann til að hætta að þjóna Guði.
İblis, Tanrı’ya hizmet etmesini engellemek için, bu sadık adamın başına art arda felaketler getirdi.
Ég er fyrsta konan sem er nafngreind í Biblíunni á eftir Evu.
Mukaddes Kitapta, Havva’dan sonra adı geçen ilk kadınım.
Kristnir menn, sem anda að sér hreinu, andlegu lofti á hinu háa fjalli Jehóva þar sem hrein tilbeiðsla fer fram, spyrna gegn þessari tilhneigingu.
Yehova’nın pak tapınmasının yükseltilmiş dağında temiz ruhi havayı soluyan İsa’nın takipçileri ise, bu eğilime karşı koyarlar.
Á sama hátt og Ísraelsmenn fylgdu lögmáli Guðs sem sagði: „Safna þú saman lýðnum, bæði körlum, konum og börnum, . . . til þess að þeir hlýði á og til þess að þeir læri,“ eins koma vottar Jehóva nú á tímum, bæði ungir og gamlir, saman og fá sömu kennsluna.
Tıpkı İsraillilerin izledikleri Tanrısal kanunun dediği gibi: “Kavmı, erkekleri ve kadınları ve çocukları . . . . topla, ta ki, işitsinler ve öğrensinler,” Yehova’nın Şahitleri de bugün gençler ve yaşlılar, erkekler ve kadınlar olarak bir araya geliyor ve aynı öğretimi alıyorlar.
Bentu á að Guð kennir að við eigum að ‚elska náungann.‘ — Matt.
Tanrı bize ‘komşularımızı sevmemizi’ öğretir.—Mat.
Við ættum að líta á Ísraelsmenn undir forystu Móse sem víti til varnaðar og forðast að treysta á okkur sjálf. [si bls. 213 gr.
Gevşek bir tutum yaşamın birçok alanında korkutucu sonuçlara yol açabilir. [4, kd 1.5.96 s. 22 p.
Hún skildi náttúrulega ekki hvers vegna ég grét, en á þeirri stundu ákvað ég að dvelja ekki framar við neikvæðar hugsanir og hætta allri sjálfsmeðaumkun.
Tabii ki neden ağladığımı anlamamıştı. O an, kendime acımayı ve olumsuz şeyleri düşünmeyi bırakmaya karar verdim.
Haldiđ henni á bringunni.
Sternal tutun.

İzlandaca öğrenelim

Artık á'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.

İzlandaca hakkında bilginiz var mı

İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.