İzlandaca içindeki duglegur ne anlama geliyor?

İzlandaca'deki duglegur kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte duglegur'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İzlandaca içindeki duglegur kelimesi muktedir, becerikli, yetenekli, usta, ehil anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

duglegur kelimesinin anlamı

muktedir

(competent)

becerikli

(capable)

yetenekli

(competent)

usta

(competent)

ehil

(competent)

Daha fazla örneğe bakın

Hún er gott dæmi um að það sé hægt að vera duglegur í þjónustu Guðs þó að aðstæður manns í lífinu séu ekki eins og best verður á kosið.
Kocası 20 yıl önce soyguncular tarafından vurulduğunda Selmira üç küçük çocuğuyla yalnız kaldı.
Hjúkrunarkonan sagði að ég ætti að vera duglegur að tala við þig.
Hemşire seninle konuşmam gerektiğini söyledi.
Ef þig langar til að verða einhvern tíma öldungur skaltu vera duglegur og áreiðanlegur á öllum sviðum þjónustu þinnar.
Bir gün ihtiyar olarak hizmet etmeyi istiyorsanız, kutsal hizmetin her alanında çalışkan ve güvenilir olun.
3:11) Ef þú hvetur biblíunemanda til að lesa að staðaldri í orði Guðs skaltu vera duglegur að lesa sjálfur.
3:11) Eğer Mukaddes Kitabı inceleyen bir kimseyi Tanrı’nın Sözünü düzenli olarak okumaya teşvik ediyorsanız, onu okuma konusunda kendiniz de gayretli olun.
Þú verður að vera duglegur að gera tilraunir.
Hayır, deneme yapmaya devam etmelisiniz.
Ég man enn þá hvað Jehóva var mér raunverulegur þegar ég var barn og hvað ég var duglegur að taka þátt í boðunarstarfinu með foreldrum mínum.
Çocukken Yehova’nın benim için ne kadar gerçek olduğunu ve iyi haberi duyurma işine ana babamla ne kadar büyük gayretle katıldığımı hâlâ hatırlarım.
Hann var ekki eins duglegur og mamma að kynna sér Biblíuna en studdi boðunarstarfið heilshugar. Heimilið stóð alltaf opið fyrir farandhirða sem þá voru kallaðir pílagrímar.
O Kutsal Kitabı annem kadar incelemedi ama duyuru işini tüm yürekle destekledi ve evimizi o zamanlar “pilgrim” olarak adlandırılan gezici gözetmenlere açtı.
Hann hlýtur að vera duglegur miðað við allt
Gelemediğine göre çok sıkı çalışıyordu
Þú getur til dæmis verið duglegur að bjóða biblíunemendum þínum, áhugasömum á starfssvæðinu og öðrum að sækja samkomur með þér.
Örneğin Kutsal Kitabı birlikte incelediğiniz kişileri, tekrar ziyaretlerinizi ve başkalarını salonunuzdaki ibadetlere sizinle birlikte katılmaya davet edebilirsiniz.
Hann var nefnilega duglegur ađ kála uppvakningum.
Kelle avcısıyım dedi ve ekledi...
Ég er ekki nógu duglegur.
Ben beceremem.
SPYRÐU ÞIG: Sýni ég að ég trúi þessu með því að vera duglegur að lesa í orði Guðs og hugleiða það?
KENDİNİZE SORUN: Tanrı’nın Sözünü okumaya ve üzerinde derin düşünmeye verdiğim önem, buna gerçekten inandığımı gösteriyor mu?
Hún vann til verðlauna í framhaldsskóla vegna þess að hún var duglegur nemandi og skaraði fram úr í íþróttum.
Lisedeyken derslerindeki ve spor faaliyetlerindeki başarısı nedeniyle birçok ödül almıştı.
Áður fyrr var það talin dyggð að vera samviskusamur og duglegur starfsmaður.
Ancak bu alanda da bir yozlaşma olduğuna dair belirtiler var.
Heldurðu ekki að Jesús hafi líka reynt að vera iðinn og duglegur sem smiður hér á jörðinni þegar hann var ungur maður? — Orðskviðirnir 8:30; Kólossubréfið 1:15, 16.
Sence İsa yeryüzünde bir gençken de becerikli bir işçi, iyi bir marangoz olmak için çok çalışmamış mıdır? (Süleyman’ın Meselleri 8:30; Koloseliler 1:15, 16).
Duglegur strákur.
Akıllı çocuk.
Duglegur ertu, Tobbi.
Aferin oğlum.
Hún hefur verið duglegur boðberi Jehóva, leiðbeinandi fyrir ungt fólk, trúföst meðhjálp og dyggur félagi minn.
Yehova’nın yetenekli bir hizmetçisi olan Marjorie, gençlere yol gösteren bir rehber olmanın yanı sıra bana sadık bir yardımcı ve vefalı bir eş oldu.
Bill sótti samkomur Votta Jehóva sem haldnar voru í fangelsinu og var duglegur að segja öðrum föngum frá því sem hann var að læra.
Bill hapishanede Yehova’nın Şahitlerinin ibadetlerine katıldı ve öğrendiklerini diğer mahkûmlarla coşkuyla paylaştı.
Ef þú hvetur söfnuðinn til að vera ötull í boðunarstarfinu skaltu vera duglegur boðberi sjálfur.
Cemaate hizmette gayretli olmayı öğretiyorsanız, siz de bu işe tam olarak katılın.
Duglegur biblíunemandi og kennari
Mukaddes Kitabı Gayretle İnceler ve Öğretirdi
Duglegur strákur, Marcus.
Marcus, işte akıllı bir çocuk.
Ég veit ađ hann er duglegur í vinnu.
Marek'in çalışkan olduğunu bilirim.
Vertu nú duglegur ađ læra svo ég verđi stoltur af ūér.
Şimdi iyi çalış, beni gururlandır.
Ég skal vera duglegur.
Ben çok çalışırım.

İzlandaca öğrenelim

Artık duglegur'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.

İzlandaca hakkında bilginiz var mı

İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.