İzlandaca içindeki fá ne anlama geliyor?
İzlandaca'deki fá kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte fá'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İzlandaca içindeki fá kelimesi almak, kabul etmek, kapmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
fá kelimesinin anlamı
almakverb Viltu ekki fá þér annan bita af kökunni? Bir parça pasta daha almayacak mısın? |
kabul etmekverb Og þá er fólk oft afslappað og kannski tilbúnara til að fá heimsókn. Genellikle, onlar o vakitlerde çok meşgul değiller ve misafir kabul etmek için daha uygun olabiliyorlar. |
kapmakverb Ūeir fá stelpurnar, viđ erum klárari. Kızları kaparlar ama biz daha zekiyiz. |
Daha fazla örneğe bakın
Við sjáum ósköpin öll af börnum sem foreldrar gagnrýna fólskulega og láta fá á tilfinninguna að þau séu lítil og lítils virði. Aileleri tarafından kötülenen, küçük ve değersiz oldukları hissettirilen bir sürü çocuk görürüz. |
Djöfullinn lagði hverja ógæfuna á fætur annarri á þennan trúfasta mann til að reyna að fá hann til að hætta að þjóna Guði. İblis, Tanrı’ya hizmet etmesini engellemek için, bu sadık adamın başına art arda felaketler getirdi. |
Á sama hátt og Ísraelsmenn fylgdu lögmáli Guðs sem sagði: „Safna þú saman lýðnum, bæði körlum, konum og börnum, . . . til þess að þeir hlýði á og til þess að þeir læri,“ eins koma vottar Jehóva nú á tímum, bæði ungir og gamlir, saman og fá sömu kennsluna. Tıpkı İsraillilerin izledikleri Tanrısal kanunun dediği gibi: “Kavmı, erkekleri ve kadınları ve çocukları . . . . topla, ta ki, işitsinler ve öğrensinler,” Yehova’nın Şahitleri de bugün gençler ve yaşlılar, erkekler ve kadınlar olarak bir araya geliyor ve aynı öğretimi alıyorlar. |
En ef ūiđ viljiđ fá mann er ūetta ađferđin: Ama bir ilişkiniz olsun istiyorsanız, işte size yöntemi: |
Og þegar ég upptæk bjór og spurði þá mjög fallega að fá smá asna sína burt bátinn minn, ". Ellerinden biralarını alıp gayet nazik bir şekilde teknemden yürüyüp gitmelerini istedim. |
Fá þér að sofa, og restin, því að þú hefir þörf. Yatak, ve dinlenme için sana sen yaptın ihtiyacı için. |
Sagði Jesús að það væri leiðinlegt að fá gjafir? — Nei, hann sagði það ekki. İsa birinden hediye almanın bizi mutlu etmeyeceğini mi söyledi?— Hayır, bunu söylemedi. |
" Eigum viđ ađ fá okkur kaffi... í glas eđa kvöldmat... eđa fara í bíķ... eins lengi og viđ lifum bæđi? " " Bir kahve içmeye ne dersin bir kadehe ya de yemeğe ya da bir filme ikimiz de yaşadıkça... " |
(Postulasagan 17:11) Þeir rannsökuðu vandlega Ritninguna til að fá dýpri skilning á vilja Guðs. Það hjálpaði þeim að sýna honum kærleika sinn með því að hlýða fyrirmælum hans enn betur. Onlar, Tanrı’nın isteğini yapmak için içten bir arzu duyup, Tanrı’nın mesajını “büyük istekle” kabul eden eski Veriya’daki açık fikirli kişiler gibidirler (Elçiler 17:11). |
Og þeir sem fá þau sérréttindi að bera fram slíka bæn ættu að gæta þess að allir viðstaddir heyri mál þeirra, því að þeir eru ekki að biðja aðeins fyrir sína hönd heldur líka fyrir hönd alls safnaðarins. Dua imtiyazı verilenler sadece kendileri için değil tüm cemaat için dua ettiklerinden, duanın tüm cemaat tarafından duyulmasına dikkat etmelidirler. |
Ég vil ekki fá ūig nálægt ūví. Yakınlarında olmanı istemiyorum. |
Til að fá svar við því þurfum við að glöggva okkur á þeim aðstæðum sem kristnir menn bjuggu við í Efesus fortíðar. Bu sorunun yanıtı, İsa’nın takipçilerinin o eski kentte karşılaştıkları durumlar hakkında bilgi edinmeyi gerektiriyor. |
Þjónn leitar ekki aðeins til húsbóndans til að fá fæði og skjól heldur þarf hann líka að leita stöðugt til hans til að vita hvað hann vill og fara síðan að óskum hans. Bir hizmetkâr efendisinden temel ihtiyaçlarını karşılamasını bekler. Fakat aynı zamanda, efendisinin isteklerini anlamak ve karşılamak için de gözü daima onda olmalıdır. |
Við hvetjum þig til að lesa greinina á eftir til að fá svar við því og til að kanna hvaða þýðingu kvöldmáltíð Drottins hefur fyrir þig. Bu sorunun yanıtını almanız ve Rabbin Akşam Yemeğinin sizin için anlamını kavramanız için, sonraki makaleyi okumanızı rica ediyoruz. |
Kona nokkur hefur hjálpað niðurdregnum með því að fá þá út í hressilega göngutúra. Bir kadın, depresyon geçirenleri yürüyüşe çıkarıp onları gayretle yürüterek kendilerine yardımcı oldu. |
Ég vil fá ađ reykja stærđarvindla. Devasa bir Havana purosu tüttürmek isterim. |
Viltu fá sjö nýjar óskir? Eğer başka yedi dilek daha istemezsen |
Hún hafđi fengiđ bréf frá Ox og sendi ūađ til mín til ađ láta ūig fá ūađ. Ox'dan bir mektup aldığını söyledi... ve sana vermem için bana gönderdi. |
Það gæti engu að síður gerst að þú þurfir að fá hjálp frá söfnuðinum. Cemaatten yardım almanız gereken zamanlar olabilir. |
Til að fá leyfið, þá varð kirkjan að samþykkja að ekki yrði staðið að neinu trúboði af hendi þeirra meðlima sem yrðu í miðstöðinni. Gerekli izinlerin alınabilmesi için Kilise, merkezde kalacak üyelerimizin inançlarını yaymaya çalışmayacaklarını kabul etmek zorundaydı. |
Síðan sagði í bréfinu: „Ég var himinlifandi að fá bréfið frá þér. Şunları yazdı: “Mektubunuzu almak beni çok mutlu etti. |
Hún spyr hvort ūú viljir fá bolla af wakalapi. Bir fincan wakalapi için içeri gelir misin, diye soruyor. |
Ég var ađ fá sorgarfréttir af sameiginlegum vini okkar sem ég hef ekki séđ lengi. Uzun zamandır görmediğim bir arkadaşımla ilgili üzücü bir haber aldım da. |
Eigum viđ ađ fá okkur ađ reykja? Sigara içmeye çıkalım mı? |
„Og svo fá þeir sömu einkunn og hinir. Sonra da herkesle aynı notu alırlar. |
İzlandaca öğrenelim
Artık fá'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.
İzlandaca sözcükleri güncellendi
İzlandaca hakkında bilginiz var mı
İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.