İzlandaca içindeki framkvæmdastjóri ne anlama geliyor?

İzlandaca'deki framkvæmdastjóri kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte framkvæmdastjóri'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İzlandaca içindeki framkvæmdastjóri kelimesi yöneticisi, yönetim kurulu başkanı anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

framkvæmdastjóri kelimesinin anlamı

yöneticisi

noun

Föstudagskvöldið eftir árásirnar bauð framkvæmdastjóri veitingahússins öllum að fara út fyrir og minnast fórnarlambanna með þögn og með kerti í hönd.
Saldırılardan sonraki Cuma akşamı lokantanın yöneticisi herkesi kurbanların anısına ellerinde mumlarla dışarı çıkıp kısa bir süre sessizce durmaya davet etti.

yönetim kurulu başkanı

noun

Daha fazla örneğe bakın

" Gregor, framkvæmdastjóri er hér. " " Ég veit, " sagði Gregor sjálfum sér.
Gregor " Gregor, yönetici burada. " " Biliyorum, " dedi kendi kendine.
Nútímarannsóknir á aðferðum viðskiptaheimsins geta hins vegar gefið til kynna að framkvæmdastjóri eða umsjónarmaður ætti ekki að vera kumpánlegur við þá sem hann hefur umsjón með.
Günümüzde ticaret dünyasında kullanılan yöntemler hakkında yapılan araştırmalar, maksimum başarı için bir müdürün veya yöneticinin, başında bulunduğu kimselerle arasında bir mesafe bırakması gerektiği fikrini verir.
" Bara hlusta um stund, " sagði framkvæmdastjóri í næsta herbergi, " hann er að snúa inni.
" Sadece bir an için dinlemek, " dedi yan odada yöneticisi; " diye dönüm tuşuna basın.
Bandalagið vill að Kofi Annan, framkvæmdastjóri Sameinuðu þjóðanna, og síðan allsherjarþing Sameinuðu þjóðanna, endurmeti stöðu Páfagarðs innan þessara stærstu stjórnmálasamtaka heims.
Koalisyon, Kofi Annan’dan ve sonuç olarak BM Genel Kurulundan, dünyanın en büyük siyasal kurulunda Vatikan’ın işgal ettiği yeri resmi olarak gözden geçirmesini istiyor.
Herra framkvæmdastjóri, höldum ekki.
Sayın Müdür, kalmayın.
Hiroshi Nakajima, framkvæmdastjóri WHO, segir í viðvörunartón: „Ef við grípum ekki í taumana þegar í stað verður kreppuástandið á jörðinni óþolandi og umhverfið hættir að geta framfleytt okkur.“
Hiroshi Nakajima şu uyarıda bulunuyor: “Şimdi harekete geçmezsek, Yer’in ve sakinlerinin karşı karşıya oldukları kriz, artık yaşanamayacak bir çevreyle, katlanılamaz derecede tehlikeli bir duruma dönüşecek.”
Björn var ráðinn framkvæmdastjóri lækninga á Landspítalanum 2009 til 2013.
Lefkoşa Dr.Burhan Nalbantoğlu Hastahanesi’nde 2013 Milletvekili seçimlerine kadar görev yaptı.
Sjáðu til, herra framkvæmdastjóri, ég er ekki svín- headed, og ég er fús til að vinna.
Ben domuz kafalı değilim, Sayın Müdür, bkz ve çalışmaktan mutluluk duyuyorum.
Ian Linden, framkvæmdastjóri Alþjóðasamskiptastofnunar kaþólskra, viðurkennir í tímaritinu The Month: „Rannsóknir Afrísku réttindahreyfingarinnar í Lundúnum draga fram eitt eða tvö dæmi um að forystumenn kaþólsku, biskupa- og baptistakirkjunnar hafi átt þátt í drápum hinna herskáu, annaðhvort beint eða óbeint. . . .
Uluslararası İlişkiler Katolik Kurumu’nun genel sekreteri Ian Linden, The Month gazetesinde şunu kabul etti: “Londra’da African Rights tarafından yapılan araştırmalar, yöredeki Katolik, Anglikan ve Baptist Kilise liderlerinin milis kuvvetlerinin cinayetlerini ya görmezlikten gelerek ya da başlatarak olaylara karıştığına ilişkin bir ya da iki örnek verdi . . . .
Framkvæmdastjóri lyfjafyrirtækisins, sem ég vann fyrir, varð svo hrifinn af þeim breytingum sem orðið höfðu á lífi mínu að hann fór að taka sannleika Biblíunnar alvarlegri tökum.
Yaşamımda gerçekleşen değişiklikler, çalıştığım ilaç şirketinin müdürünü teşvik etti ve o da Mukaddes Kitap hakikatini daha fazla ciddiye almaya başladı.
Federico Mayor, framkvæmdastjóri Menningarmálastofnunar Sameinuðu þjóðanna, sagði einu sinni: „Allur stríðsviðbjóðurinn, sem sjónvarpið færir okkur heim í stofu, virðist ekki geta stöðvað hina gríðarlegu stríðsvél sem smíðuð hefur verið og haldið gangandi um aldaraðir.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün genel müdürü Federico Mayor şunları dedi: “Şimdilerde savaşın tüm iğrençliğiyle görüntülü ve sesli olarak gözler önüne serilmesi, yüzyıllar önce kurulan ve bugüne dek varlığı sürdürülen devasa savaş makinesinin ilerleyişini durduramayacak gibi görünüyor.
Móðir hans - þrátt fyrir nærveru framkvæmdastjóri hún stóð hér með hári sínu stafur upp á enda, enn óreiðu frá nóttu - var að horfa á föður sinn með henni hendur clasped.
Annesi - Saçını burada duruyordu yöneticinin varlığı rağmen sonuna kadar yapıştırma gece bir karmaşa hala onunla babasının bakıyordu ellerini sıktı.
Í ársskýrslu sinni fyrir árið 1995 skrifaði þáverandi framkvæmdastjóri samtakanna að dvínandi „hætta á allsherjarkjarnorkustyrjöld“ opni þjóðum leiðina „til að starfa saman að efnahagslegum og félagslegum framförum alls mannkyns.“
O zamanki genel sekreter 1995 yıllık raporunda, “küresel nükleer felaket kâbusunun” geçmeye başlamasının, “ulusların tüm insanlığın ekonomik ve toplumsal ilerlemesine yönelik işbirliğine” yol açtığını yazdı.
„Efnishyggja mun halda áfram að vera ein af driffjöðrum bandarísks samfélags . . . og einnig sífellt mikilvægara afl á öðrum mörkuðum,“ lét framkvæmdastjóri auglýsingafyrirtækis hafa eftir sér.
Bir reklam ajansının başkan yardımcısı, “maddecilik Amerikan toplumunda harekete geçirici güçlerden biri olmaya . . . . diğer büyük pazarlarda da giderek daha önemli bir güç olmaya devam edecek” diyor.
Hann var enn upptekinn við þetta erfiða hreyfingu og hafði ekki tíma til að greiða athygli á allt annað, þegar hann heyrði framkvæmdastjóri exclaim hárri " Oh! " - það hljómaði eins og vindurinn Whistling - og nú er hann sá hann, næst dyrum, því að styðja hönd sína gegn upp munni sínum og færa hægt til baka, eins og ósýnilegur föstu gildi var að ýta honum í burtu.
Halen bu zor hareketi ile meşgul ve ödemek için hiçbir zaman vardı o yönetici haykıracak duydum başka bir şey, dikkat yüksek sesle " Oh! " ve şimdi o rüzgar ıslık gibiydi onun ağzı açık karşı elini basarak ve hareketli, kapıya yakın, onu gördüm yavaş yavaş geri, sanki görünmez bir sabit kuvvet onu iterek oldu.
Catherine Bertini, framkvæmdastjóri Matvælaáætlunar Sameinuðu þjóðanna, bendir á að „mun fleiri líði vannæringu og hungur í heiminum en var fyrir einu ári.“
BM Dünya Gıda Programının yöneticisi Catherine Bertini’nin dediğine göre, “Bir yıl öncesiyle karşılaştırıldığında dünyada daha çok insan yetersiz besleniyor ve açlık çekiyor.”
Daginn eftir mótið hringdi framkvæmdastjóri leikhússins til skrifstofu Varðturnsfélagsins.
Toplantının ertesi günü, tiyatronun müdürü Teşkilatın bürosuna telefon etti.
„Heimsslit nú á dögum eru ekki bara lýsing í Biblíunni heldur mjög raunverulegur möguleiki,“ aðvaraði framkvæmdastjóri Sameinuðu þjóðanna, Javier Pérez de Cuéllar í innsetningarræðu sinni.
Birleşmiş Milletler Teşkilatının Genel Sekreteri Javier Pérez de Cuéllar, görevine başlarken, konuşmasında şöyle bir uyarıda bulundu: “Apokalips bugün sadece Mukaddes Kitaptan alınan bir ifade değildir, gerçek bir olasılıktır.
Framkvæmdastjóri Sameinuðu þjóðanna, Boutros Boutros-Ghali, viðurkennir að „heimurinn sé í félagslegri og siðferðilegri kreppu sem sé geigvænleg í mörgum þjóðfélögum.“
Genel Sekreter Butros Butros-Gali, “dünyanın sosyal ve ahlaksal bir kriz içinde bulunduğunu ve bunun toplumların çoğunda büyük boyutlarda olduğunu” kabul etti.
FYRRVERANDI framkvæmdastjóri Sameinuðu þjóðanna, Kurt Waldheim, lét þessa sannfæringu í ljós í bók sinni The Challenge of Peace.
BU İNANÇ, eski Genel Sekreter Kurt Waldheim tarafından The Challenge of Peace adlı kitabında dile getirilmişti.
" Eitthvað hefur fallið þar, " sagði framkvæmdastjóri í næsta herbergi til vinstri.
" Orada bir şey düşmüş, " sol yan odada müdürünü söyledi.
Þá komst ég að því að framkvæmdastjóri fyrirtækisins var ekki vottur.
Daha sonra, şirket müdürünün aslında bir Şahit olmadığını öğrendim.
Verður framkvæmdastjóri sig kominn, og í því ferli verður að vera sýnt fram á öllu saklaus fjölskylda sem rannsókn af þessu grunsamlegt aðstæður gæti verið falin aðeins að njósna um stjórnanda?
Yöneticisi kendisi gelmelidir ve bu süreç içinde bu ispat edilmelidir tüm masum aile bu şüpheli soruşturma durumda sadece yönetici istihbarat emanet olabilir mi?

İzlandaca öğrenelim

Artık framkvæmdastjóri'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.

İzlandaca hakkında bilginiz var mı

İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.