İzlandaca içindeki þegar ne anlama geliyor?

İzlandaca'deki þegar kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte þegar'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İzlandaca içindeki þegar kelimesi zaten, çoktan anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

þegar kelimesinin anlamı

zaten

conjunction

John er þegar kominn á stöðina.
John zaten istasyona geldi.

çoktan

adverb

En ég lofa að þegar ég kemst að því fyrir hvern hann vinnur verðum við perluvinir.
Ama söz veriyorum ben bu adamın kimin için çalıştığını öğrenene kadar ikimiz çoktan can dost olmuş olacağız.

Daha fazla örneğe bakın

Þegar við gefum öðrum af sjálfum okkur erum við ekki aðeins að styrkja þá heldur njótum við sjálf gleði og ánægju sem hjálpar okkur að bera eigin byrðar. — Postulasagan 20:35.
Başkalarına kendimizden verdiğimizde, sadece onlara yardım etmiş olmayız, kendi yüklerimizi daha kolay taşınır kılan bir mutluluk ve doyum da tadarız.—Resullerin İşleri 20:35.
Og þegar ég upptæk bjór og spurði þá mjög fallega að fá smá asna sína burt bátinn minn, ".
Ellerinden biralarını alıp gayet nazik bir şekilde teknemden yürüyüp gitmelerini istedim.
En þegar þau starfa öll saman til að úr verði mælt mál vinna þau eins og fingur á reyndum vélritara eða konsertpíanóleikara.
Fakat konuşmak için onları bir araya getirdiğinizde tıpkı usta daktilograf ve piyanistlerin parmakları gibi çalışırlar.
15 Þegar við vígjumst Guði fyrir milligöngu Krists lýsum við yfir þeim ásetningi að nota líf okkar til að gera vilja Guðs eins og Biblían útlistar hann.
15 Mesih aracılığıyla kendimizi Tanrı’ya vakfettiğimizde yaşamımızı Kutsal Yazılarda belirtilmiş olan Tanrısal iradeyi yerine getirmek için kullanacağımıza ilişkin kararlılığımızı ifade ediyoruz.
Margir af biblíunemendunum fengu sína fyrstu reynslu af boðunarstarfinu þegar þeir dreifðu boðsmiðum á fyrirlestra pílagríma.
Mukaddes Kitap Tetkikçilerinin çoğu tarla hizmetiyle ilk kez, gezici gözetmenin konuşması için davetiye dağıttıklarında tanıştılar.
Hins vegar endar ræðan þegar hann stígur niður af ræðupallinum.
Konuşmanın bitişi ise konuşmacının kürsüden inmesidir.
Reyndu, til dæmis þegar þið farið saman í langa gönguferð eða slakið á í sameiningu, að finna út hvað er að gerast í huga barnsins.
Uzun gezintiler yaparken veya birlikte dinlendiğin zaman, onun zihninde neler bulunduğunu öğrenmeğe gayret et.
Þau heilræði um daglegt líf, sem Jehóva hefur látið skrá í Biblíuna, eru alltaf til blessunar þegar þeim er fylgt.
Mukaddes Kitapta Yehova’nın kaydettirdiği yaşam tarzı hakkındaki öğütler uygulandığı zaman, daima başarı sağlarlar.
Þekking á sannleikanum og svörin við mikilvægustu spurningum okkar, berast okkur þegar við erum hlýðin boðorðum Guðs.
Hakikatin bilgisi ve en önemli sorularımız için verilen yanıtlar Tanrı’nı emirlerine itaat ettiğimizde gelir.
Þegar þú ákveður hverja þú ætlar að taka þér til fyrirmyndar er markmið þitt ekki að verða nákvæmlega eins og viðkomandi.
Kendine iyi bir örnek seçtiğinde amacın o kişiye dönüşmek olmamalı.
(Matteus 5:37) Kristnum karli og konu ætti að vera alvara þegar þau trúlofast.
(Matta 5:37) Nişanlanan kişiler de buna uymalı.
Þegar ,himnarnir opnuðust‘ við skírn Jesú er ljóst að minningin um tilveruna á himni laukst upp fyrir honum. — Matteus 3:13-17.
İsa’nın vaftizi sırasında ‘gökler açıldığında’ anlaşılan insan öncesi yaşamını hatırlaması sağlandı (Matta 3:13-17).
(Hebreabréfið 2:11, 12) Sálmur 22:28 vísar til þess tíma þegar „allar ættir þjóðanna“ myndu ganga í lið með þjónum Jehóva og lofa hann.
(İbraniler 2:11, 12) Mezmur 22:27 “milletlerin bütün soyları”nın Yehova’ya hamt etmek için O’nun kavmine katılacağı zamana işaret eder.
Það þýðir... þegar einhver er úrræðagóður.
Şey gibi kurma işlerinde iyisin gibi.
Þeir sem taka við boðskapnum geta bætt líf sitt þegar í stað eins og milljónir sannkristinna manna geta borið vitni um.
Bu mesaja olumlu karşılık verenler İsa’nın milyonlarca takipçisi* gibi şimdiden daha iyi bir yaşama sahip olabilirler.
Þegar þú lest ritningarstaði skaltu venja þig á að leggja áherslu á þau orð sem sýna hvers vegna þú ert að lesa textann.
Ayetleri okurken, bunları kullanma nedeninizi doğrudan destekleyen sözcükleri vurgulama alışkanlığını edinin.
Þegar henni var bent á hvaða kröfur hún þyrfti að uppfylla sagði hún: „Látum þá hendur standa fram úr ermum.“
Bu isteğinin neler gerektirdiğini öğrendikten sonra şöyle dedi: “Bu işe hemen katılmak istiyorum.”
HJÚKRUNARFRÆÐINGURINN Jæja, herra, húsmóður minni er sætasta konan. -- Herra, herra! þegar ́twas smá prating hlutur, - O, there'sa nobleman í bænum, einn París, sem vill leggja hníf um borð, en hún, gott sál, hafði sem sannfæringarstig sjá Karta, mjög Karta, eins og sjá hann.
HEMŞİRE Şey, efendim, benim metresi tatlı bayan. -- Tanrım, Tanrım! biraz prating şey, TWAS - O, şehirde There'sa soylu, paso bir Paris, gemide bıçak yatıyordu; ama, iyi ruh lief bir kurbağaya, bir çok kurbağası gördüğünüz gibi, onu görmek.
2. (a) Hvað hlýtur að hafa gerst þegar fyrsti maðurinn vaknaði til meðvitundar?
2. (a) İlk insan bilinçli bir yaşama başladığında neler olmuş olmalı?
Í Sálmi 8: 4, 5 lýsti Davíð þeirri lotningu sem hann fann til: „Þegar ég horfi á himininn, verk handa þinna, tunglið og stjörnurnar, er þú hefir skapað, hvað er þá maðurinn þess, að þú minnist hans, og mannsins barn, að þú vitjir þess?“
Mezmur 8:3, 4’te, Davud duyduğu huşuyu şöyle dile getirir: “Göklerini, ellerinin işlerini, koyduğun ay ve yıldızları görünce dedim: İnsan nedir ki, sen onu anasın? Âdemoğlu nedir ki, sen onu arıyasın?”
Hún sagði mér að sér hefði fundist Ronnie vera engli líkastur þegar hún sá hann fyrst, en eftir að hafa haft hann í bekknum í mánuð fyndist henni hann vera af hinu sauðahúsinu!
Bana, Ronnie’yi ilk gördüğünde onu melek gibi bir çocuk sandığını fakat bir ay sınıfında kaldıktan sonra artık bir şeytan olduğunu düşündüğünü söyledi!
En hvað um þá unglinga sem eru þegar djúpt sokknir í ranga breytni, unglinga sem finnst þessar upplýsingar koma of seint fyrir sig?
Fakat bu bilgiyi aldıklarında iş işten geçmiş olan, zaten yanlış davranışlara iyice dalmış gençler için ne denebilir?
8 Ástandið er orðið verra en það var fyrir flóðið á dögum Nóa þegar „jörðin fylltist glæpaverkum.“
8 Durum şimdi, Nuh’un günlerindeki ‘yeryüzünün zorbalıkla dolmuş’ olduğu Tufan öncesinden daha da beterdir.
Zuleica (Ítalíu): „Þegar við komum saman bjóðum við ekki bara ungu fólki heldur einnig eldra fólki.
Zuleica (İtalya): “Arkadaş toplantılarına sadece gençleri değil, bizden daha büyük kişileri de çağırıyoruz.
(Matteus 10:41) Sonur Guðs hrósaði líka þessari ekkju þegar hann benti trúlausu fólki í heimabæ sínum Nasaret á gott fordæmi hennar. — Lúkas 4:24-26.
(Matta 10:41) Ayrıca, Tanrı’nın Oğlu da kendi büyüdüğü Nasıra kentinin imansız halkına bu dul kadını örnek göstererek onu onurlandırdı.—Luka 4:24-26.

İzlandaca öğrenelim

Artık þegar'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.

İzlandaca hakkında bilginiz var mı

İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.