İzlandaca içindeki verða ne anlama geliyor?

İzlandaca'deki verða kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte verða'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İzlandaca içindeki verða kelimesi olmak, meydana gelmek, yer bulmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

verða kelimesinin anlamı

olmak

verb

Það er að verða dimmt. Þú ættir að fara heim.
Hava kararıyor. Eve gitsen iyi olur.

meydana gelmek

verb

Flest slys, sem eldri börn en fjögurra ára verða fyrir, eiga sér stað við leik utandyra.
Dört yaşından büyük çocukların maruz kaldığı yaralanmaların çoğu dışarda oynarken meydana gelir.

yer bulmak

verb

Daha fazla örneğe bakın

Flóð og þurrkar verða mjög líklega algengari
Seller ve susuzluk ile olan tecrübelerimizi çoğaltacak
,Sá sem mikill vill verða meðal ykkar sé þjónn ykkar‘: (10 mín.)
“Aranızda Kim Büyük Olmak İsterse Hizmetçiniz Olmalı”: (10 dk.)
Var það ekki einmitt þakklæti fyrir þann mikla kærleika Guðs og Krists sem fékk okkur til að vígja líf okkar Guði og verða lærisveinar Krists? — Jóhannes 3:16; 1. Jóhannesarbréf 4:10, 11.
Tanrı’nın ve Mesih’in bize gösterdiği sevginin büyüklüğüne duyduğumuz minnettarlık, bizi yaşamımızı Tanrı’ya adamaya ve Mesih’in öğrencileri olmaya zorladı (Yuhanna 3:16; 1. Yuhanna 4:10, 11).
Þegar þú ákveður hverja þú ætlar að taka þér til fyrirmyndar er markmið þitt ekki að verða nákvæmlega eins og viðkomandi.
Kendine iyi bir örnek seçtiğinde amacın o kişiye dönüşmek olmamalı.
Með hjálp foreldra sinna og annarra í söfnuðinum náði þessi unga systir samt því markmiði sínu að verða brautryðjandi.
Bu genç hemşire anne babasının ve cemaattekilerin yardımıyla daimi öncülük hedefine ulaştı.
Ef ekki, gætirðu stefnt að því að verða óskírður boðberi.
Eğer katılmadıysan, vaftiz edilmemiş bir müjdeci olmak üzere çaba gösterebilirsin.
Kristnir menn verða að vígja sig Jehóva og láta skírast til að hljóta blessun hans.
Kendini Tanrı’ya adama ve vaftiz, İsa’nın takipçilerinin Yehova’nın desteğini almak için atması gereken adımlardır.
EFTIR að engillinn Gabríel segir hinni ungu Maríu að hún muni fæða son sem verði eilífur konungur, spyr hún: „Hvernig má þetta verða, þar eð ég hef ekki karlmanns kennt?“
MELEK Cebrail, Meryem adlı genç kıza, sonsuza dek kral olacak bir erkek çocuk doğuracağını söylemişti; bunun üzerine Meryem ona şöyle sordu: ‘Bu nasıl olur, bir erkekle ilişkim olmadı ki?’
Jehóva hafði sagt fyrir: „Fara [skal] fyrir Móab eins og fyrir Sódómu, og fyrir Ammónítum eins og fyrir Gómorru. Þeir skulu verða að gróðrarreit fyrir netlur, að saltgröf og að óbyggðri auðn til eilífrar tíðar.“
Yehova önceden şunu bildirmişti: “Moab Sodom gibi, ve Ammon oğulları Gomorra gibi olacak, ısırganlar mülkü, ve tuz çukurları, ve ebedî bir virane.”
Niðurstöðurnar verða þær sömu.
Sonuç yine aynı olacak.
* Þeir hafa losnað úr fjötrum fráhvarfshugmynda og heiðinna kenninga, og verða nú að halda sér hreinum frammi fyrir Jehóva, ekki með umskurn holdsins heldur hjartans.
“Yukarıdaki Yeruşalim” onun anası olduğundan, bu cemaat çağdaş ‘Sion kızı’ diye adlandırılabilir.
Hvað merkir það að „selja [óguðlegan] mann Satan á vald til tortímingar holdinu, til þess að andinn megi hólpinn verða“?
“[Kötü] adamı Şeytan’a teslim edin ki, cemaatte bedensel düşünüş yok edilsin ve böylece ruhi düşünüş korunabilsin” sözleri ne anlama gelir?
Af gríska orðinu meþusko sem merkir að „verða drukkinn, ölvaður.“
Yunanca methusko sözcüğü “sarhoş olmak, çok içmek” anlamına gelir.
En þótt þeir hafi verið fluttir í burtu, munu þeir snúa aftur og land Jerúsalem verða þeirra eign. Þess vegna verður þeim enn á ný askilað til erfðalanda sinna.
Ve onlar sürgün edilmelerine rağmen geri dönüp Yeruşalem’e sahip olacaklar; bu nedenle mirasları olan ülkeye yeniden geri getirilecekler.
Að hafa sama hugarfar og Kristur hjálpar okkur að standast freistingar sem verða á vegi okkar.
Mesih’in tutumuna sahip olmak ayartıcı durumlarla karşılaştığımızda bunları reddetmemizi sağlar.
Hvað gerir Jehóva kleift að skapa hvaðeina sem hann langar til og að verða hvaðeina sem honum þóknast?
Yehova’nın istediği her şeyi yaratmasını ve ne isterse o olmasını sağlayan nedir?
Þeir sem vilja öðlast blessun Guðs verða að bregðast ótvírætt og tafarlaust við í samræmi við kröfur hans.
Tanrı’nın bereketini elde etmek isteyenler geçikmeden O’nun talepleriyle uyumlu davranıp kararlılıkla harekete geçmelidirler.
Á þessari „sjöund“ voru það eingöngu guðhræddir Gyðingar og menn, sem tekið höfðu gyðingatrú, er fengu tækifæri til að verða smurðir lærisveinar Jesú.
Bu “hafta” boyunca İsa’nın meshedilmiş takipçileri olma fırsatı yalnızca Tanrı’dan korkar Yahudilere ve Yahudiliği benimseyenlere sunuldu.
En sumir verða kannski ‚eigi agaðir með orðum, því að þeir skilja þau að vísu en fara ekki eftir þeim.‘
Fakat belki birisi “sözle terbiye edilmez; çünkü anlasa da kulak asmaz” diyecektir.
Hann segir að Páll muni verða handtekinn þegar hann kemur til Jerúsalem.
Yeruşalim’e geldiğinde onu tutuklayacaklarını bildirir.
„Illvirkjarnir verða afmáðir . . .
“Şerirler kesilip atılacak . . . .
„Ég heiðra þá, sem mig heiðra, en þeir, sem fyrirlíta mig, munu til skammar verða.“ — 1. SAMÚELSBÓK 2:30.
“Bana hürmet edenlere (onur verenlere) hürmet edeceğim (onur vereceğim) ve beni hor görenler küçük düşeceklerdir.”—I. SAMUEL 2:30.
22 Og hinir réttlátu þurfa ekki að óttast, því að það eru þeir sem ekki verða yfirunnir.
22 Ve doğruların korkmasına gerek yoktur; çünkü yenilmeyecek olanlar onlardır.
Við þurfum ekki endilega að hafna sannleikanum algerlega til að verða fyrir slíku tjóni.
Böyle bir acıyı yaşamak için mutlaka hakikati tamamen reddetmemiz gerekmez.
Þá verða hinir hungruðu saddir, hinir sjúku læknaðir og jafnvel hinir dánu reistir upp!
O zaman aç olanlar doyurulacak, hastalar iyileştirilecek ve ölüler bile diriltilecek!

İzlandaca öğrenelim

Artık verða'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.

İzlandaca hakkında bilginiz var mı

İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.