İzlandaca içindeki vetur ne anlama geliyor?

İzlandaca'deki vetur kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte vetur'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İzlandaca içindeki vetur kelimesi kış anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

vetur kelimesinin anlamı

kış

noun

Ef ūiđ hittiđ drottninguna bindiđ ūiđ enda á ūennan vetur.
Kraliçeyle karşılaşırsanız bu kış oyununa bir son vereceksiniz.

Daha fazla örneğe bakın

" Vor, sumar, haust og vetur
" Bahar, yaz, güz ve kış
(Matteus 24:20) Þegar nótt eða vetur þessa heims rennur upp er um seinan að leita hylli Jehóva.
(Matta 24:20) Bu dünyanın kışı geldiği veya güneş battığı zaman, Yehova’nın lütfunu aramak için artık vakit çok geç olacaktır.
Þetta var mjög kaldur vetur.
Çok soğuk bir kıştı.
Hvíldardagsákvæði hindruðu ekki flóttann og þótt vetur væri nærri, var hann enn ekki genginn í garð.
Sebt gününün getirdiği kısıtlamalar kaçışlarına engel oluşturmadı; kış da yaklaşmış olmakla birlikte henüz gelmemişti.
Ég hef ekkert að gera í allan vetur
Kış boyunca hiç randevum yok Frank
Vona bara ađ ūetta verđi snjķléttur vetur.
Umarım bu kış daha fazla kar yağmaz.
En ūegar ég stend hér á međal fķlksins í Punxsutawney... umleikinn af hjartahlũju ūess... ūá gæti ég ekki ímyndađ mér betri örlög... en langan og skínandi vetur.
Ama Punxsutawney halkı ve onların sıcacık yürekleriyle birlikteyken başımıza gelecek en iyi kader uzun ve parlak kışlardır.
The geitungar komu þúsundir til að leggja mitt í október, að vetur fjórðunga, og settust á minn gluggakista innan og á veggjum kostnaður, stundum hindra gestir frá inn.
Eşek arılarını kış karargahlarına olarak, Ekim ayında tekke binlerce geldi ve yerleşti bazen gelen ziyaretçi caydırıcı içinde ve duvarları havai pencereler, giriyorsunuz.
Það hefðu þeir ekki getað um miðjan vetur þegar kalt er og rigningasamt.
Çobanlar kış yağmurlarının yağdığı o soğuk mevsimde dışarda olmazlardı.
Ūiđ hafiđ ađeins ūrjá tíma til ađ ljúka ūví öllu og búa stöđina undir vetur.
İşlerinizi bitirip istasyonu kışa hazırlamak için 3 saatiniz kaldı.
Ég hef fylgst međ ūér í allan vetur.
Sene boyunca seni izledim, Donny.
Ég held ađ ūađ hafi veriđ Mark Twain sem sagđi ađ kaldasti vetur sem hann hefđi upplifađ væri sumar í San Fransiskķ.
Galiba Mark Twain yaşadığı en soğuk kışın San Fransisko'da bir yaz olduğunu söylemişti.
Ég weathered sumir Gleðileg snjó- stormar, og eytt nokkrum glaðan kvöldin vetur eftir mínum fireside, en snjór whirled stórlega án, og jafnvel hooting á ugluna var hushed.
Ben bazı neşeli kar fırtınaları yıpranmış ve benim bazı neşeli kış akşamları geçirdi hatta ocak başı, kar olmadan çılgınca hızla döndü ve baykuş hooting dingin oldu.
Flestir hafa lifađ of marga vetur.
Pek çoğu ziyadesiyle kışlamıştır.
Ūeir munu ađ minnsta kosti ekki metta munna Comancha í vetur!
Hiç değilse bu kış hiçbir Komançinin yemeği olmayacaklar!
Ūú lagđir eiginlega eilífan vetur yfir allt.
Her yerde sonsuz bir kış başlattın.
" Vor, sumar, haust og vetur,
" Bahar, yaz, güz ve kış...
Daníel greinir frá því: „Á hinni sömu nótt var Belsasar Kaldeakonungur drepinn. Daríus frá Medalandi tók við ríkinu og hafði þá tvo vetur um sextugt.“ — Daníel 5:30–6:1.
Daniel şunları yazdı: “Kildanî kıralı Belşatsar o gece öldürüldü. Ve Med Darius altmış iki yaşlarında olarak kırallığı aldı.”—Daniel 5:30, 31.
Þegar ég kallaði að sjá hana í júní, 1842, var hún horfin A- veiði í skóginum, eins og henni vanur ( Ég er ekki viss um hvort það var karl eða kona, og svo nota the fleiri sameiginlegur fornafnið ), en húsfreyju hennar sagði mér að hún kom í hverfið aðeins meira en fyrir ári, í apríl og var að lokum tekið inn í hús sitt, að hún var dökk rauðbrúnir grár litur, með hvítur blettur á hálsi hennar og hvítur fætur, og hafði stór bushy hali eins og refur, að í vetur feldi óx þykk og flatted út eftir hliðum hennar, sem mynda rönd tíu eða tólf tommu langur með tveimur og hálfan breiður, og undir höku hennar eins og muff, efri hlið laus, undir matted eins fannst, og vorið þessum undirhúð lækkaði burt.
Haziran, 1842 yılında onu görmek için çağrıldığında, o onu edildi, ormanda bir avcılık gitmişti wont ( Ben bir erkek ya da kadın olup olmadığını emin değilim, ve böylece daha yaygın kullanımı zamir ), ancak onun metresi bana bu o, Nisan ayında bir yıl önce, biraz daha mahalle haline geldi. sonunda evlerinin önünde, o koyu kahverengi- gri bir renk olduğunu, bir boğazını beyaz benek ve beyaz ayak, ve bir tilki gibi büyük bir gür kuyruk vardı; kışın kürk kalın büyüdü ve iki ile on ya da on iki santim uzunluğunda şeritler oluşturan, onun yüzüne boyunca flatted bir buçuk geniş, ve benzeri bir çenesinin altında muff, gevşek üst tarafında, altında hissettim gibi keçeleşmiş ve bu bahar uzantıları bıraktı.
Getur þú sagt mér með algjöri vissu að það sé eins líklegt... að við deyjum þarna úti í skóginum með ykkur þegar vetur er að bresta á?
Bana, kara kış yaklaşırken, sizinle birlikte orada, ormanın içinde ölmeyeceğimizin kesin garantisini verebilir misin?
Skjannahvít bólstraský boða fagran vor- eða sumardag, og skýjahjúpur, þéttur eins og ullarreyfi, segir okkur að vetur sé í nánd.
Doğudaki altın parlaklığı gündoğumunu haber verirken, göğün batı yakası pembe, turuncu, kızıl ve morun muhteşem tonlarıyla bir güne daha veda eder.
Í sama bréfi hvatti Páll Tímóteus: „Flýt þér að koma fyrir vetur.“
Troas yolu üzerinden Efesos ile Roma arası aşağı yukarı 1.600 kilometreydi.
Þar fann hún meira veggi og vetur grænmeti og gler ramma, en í annað vegg það var annar grænn dyr og það var ekki opinn.
Orada, o daha çok duvarlar ve kış sebze ve cam çerçeveleri bulundu, ancak ikinci bir duvarla orada başka bir yeşil kapı açık değildi.
Það er sljór í vetur Th " þegar það fékk nowt að gera.
Bu nowt var th ́kış mat yapmak.
Og síđan kafbátaskķlinn, kaldir, blautir vetur í Nũja-London, skyldustörf á sjķnum ekkert heimili eđa frí.
Sonra da denizaltı okulu New London'da geçen soğuk kışlar deniz görevi, ev yok, izin yok.

İzlandaca öğrenelim

Artık vetur'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.

İzlandaca hakkında bilginiz var mı

İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.