İngilizce içindeki fitness ne anlama geliyor?
İngilizce'deki fitness kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte fitness'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki fitness kelimesi zindelik, sağlık, (bedenen) formda olma, uygunluk, yeterlik, uygunluk, uyum, (fiziksel olarak) formda olma anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
fitness kelimesinin anlamı
zindelik, sağlık, (bedenen) formda olmanoun (person: physical) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) All the recruits had to take a test to check their fitness. |
uygunluk, yeterliknoun (person: qualifications) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The board had to assess each candidate's fitness for the position. |
uygunluknoun (appropriateness) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) John had to examine and write a report on the boat's fitness for sea travel. |
uyumnoun (biology) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) A species' survival over time is a good indicator of its fitness for the environment. |
(fiziksel olarak) formda olmanoun (good physical condition) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Physical fitness is important for old people too. |
İngilizce öğrenelim
Artık fitness'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
fitness ile ilgili kelimeler
Eş anlamlılar
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.