İngilizce içindeki landscape ne anlama geliyor?

İngilizce'deki landscape kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte landscape'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İngilizce içindeki landscape kelimesi manzara, görünüm, peyzaj, düzenlemek, yatay anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

landscape kelimesinin anlamı

manzara, görünüm

noun (rural scenery)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
We stopped at the top of the mountain to admire the landscape.
Dağın tepesinde durarak hayranlıkla manzarayı seyrettik.

peyzaj

noun (painting of a rural scene) (manzara resmi)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
They bought a landscape at the art auction.
Müzayedede bir peyzaj satın aldık.

düzenlemek

transitive verb (design and plant for improved appearance) (bahçeyi, çevreyi)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
My parents are going to landscape the front of their new house.

yatay

adjective (paper format: not portrait) (sayfa düzeni)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
Jim printed the table out in landscape format.

İngilizce öğrenelim

Artık landscape'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.

landscape ile ilgili kelimeler

İngilizce hakkında bilginiz var mı

İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.