İtalyan içindeki fornito ne anlama geliyor?
İtalyan'deki fornito kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte fornito'ün İtalyan'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İtalyan içindeki fornito kelimesi ile donatmak, vasıf vermek, tedarik etmek, sağlamak, temin etmek, sağlamak, vermek, vermek, vermek, eklemek, ilave etmek, sağlamak, ihtiyacı(nı) karşılamak, temin etmek, sağlamak, yerine çalıştırmak, sağlamak, temin etmek, sağlamak, tedarik etmek, vermek, yazmak, sağlamak, tesis etmek, sağlamak, vermek, takviye etmek, beslemek, anlatmak, vermek, bulunmak, bulundurmak, stokta bulunmak, sağlamak, stoklanmış, donatılmış, techizatlanmış, kazandırmak, güvence/teminat altına almak, gammazlamak, güç sağlamak, enerji sağlamak, yiyecek sağlayan kimse, delil göstermek, kanıt göstermek, bağışta/yardımda bulunmak, bağış/yardım yapmak, donatmak, geri bildirimde bulunmak, yiyecek içecek sağlamak, yemekleri hazırlamak, vermek, sağlamak, giysilerini temin etmek, giydirmek, yavaş yavaş vermek, vermek, ile beslemek, sunuculuk yapmak, at vermek, sağlamak, tedarik etmek, vermek, sağlamak, raf eklemek, çizme giydirmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
fornito kelimesinin anlamı
ile donatmakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) La scuola punta a fornire a ogni studente un computer portatile. |
vasıf vermek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
tedarik etmek, sağlamak, temin etmekverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Un fiorista del posto fornì tutti i fiori gratis. |
sağlamak, vermekverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Una mucca fornisce latte a sufficienza per una famiglia. Bir inek, bir ailenin ihtiyacını karşılayacak kadar süt verebilmektedir. |
vermekverbo transitivo o transitivo pronominale (documento) (kimlik, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) L'università ha fornito documenti di identità a tutti gli studenti. |
vermek(documento) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
eklemek, ilave etmekverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Forniscono personale ausiliario quando le aziende hanno più lavoro del normale. |
sağlamakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Contatta la segretaria della scuola che ti fornirà i moduli necessari. |
ihtiyacı(nı) karşılamakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Sappiamo che stanno assumendo droga, ma non abbiamo ancora capito chi gliela fornisce. |
temin etmek, sağlamakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La stufa fornisce calore all'intera casa. Kalorifer, tüm evin ısınmasını sağlıyor. |
yerine çalıştırmakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Forniscono insegnanti a termine quando il personale di ruolo è via. |
sağlamak, temin etmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Io procuro la tenda se tu procuri il cibo. Sen çadırı temin edersen ben de yiyecekleri temin edeceğim. |
sağlamak, tedarik etmek, vermekverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La difesa ha fornito la prova che confermava l'alibi dell'imputato. |
yazmakverbo transitivo o transitivo pronominale (dati) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Si prega di inserire nome, indirizzo ed email in modo da poter essere ricontattati. |
sağlamak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Organizzerai il trasporto da e per la festa? |
tesis etmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) La pioggia veniva giù violenta e Wendy si rese conto che si sarebbe dovuta attrezzare con qualcosa sotto cui ripararsi. |
sağlamakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Natalie ha fornito le sue competenze all'azienda nella speranza di una ricompensa. |
vermekverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Gli occhiali davano a Brian un'aria sofisticata. |
takviye etmek, beslemek(mecazlı) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il tubo alimenta il radiatore. |
anlatmakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Marilyn fornì un resoconto degli eventi che avevano portato al furto. |
vermek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) L'accento britannico della cantante dà un certo fascino al suo canto. |
bulunmak, bulundurmak, stokta bulunmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Offriamo un'ampia gamma di strumenti musicali. Stoğumuzda çok çeşitli müzik aleti bulunmaktadır. |
sağlamakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) I volontari hanno messo in pericolo la loro vita per fornire viveri e bevande alla gente che moriva di fame. |
stoklanmışaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Agatha esaminò i riforniti ripiani nella dispensa, orgogliosa della sua ricca scorta di provviste. |
donatılmış, techizatlanmış
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Non puoi scalare una montagna se non sei equipaggiato. |
kazandırmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Decenni di esperienza lavorativa l'hanno attrezzata di capacità e sicurezza. |
güvence/teminat altına almak(assicurazioni) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Temo che nessun assicuratore sia disposto a coprire la nostra spedizione. |
gammazlamak(polizia) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) I numeri verdi permettono di denunciare in modo anonimo gli spacciatori. |
güç sağlamak, enerji sağlamak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il vento alimenta il generatore elettrico. Rüzgâr jeneratöre enerji sağlamaktadır. |
yiyecek sağlayan kimse
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Sua cognata ha portato da mangiare per la festa. |
delil göstermek, kanıt göstermekverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Se riesci a fornire delle prove per la tua innocenza le accuse verranno ritirate. |
bağışta/yardımda bulunmak, bağış/yardım yapmakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Alcuni criminali si lavano la coscienza facendo l'elemosina ai poveri. |
donatmakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Ha fornito tutta la casa di mobili nuovi. |
geri bildirimde bulunmakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) A Karen piace che i membri del suo staff le diano riscontro in maniera regolare. |
yiyecek içecek sağlamak, yemekleri hazırlamak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Un ristorante del posto ha organizzato il catering del matrimonio. |
vermekverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Hanno fornito la birra al bar. |
sağlamak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La NATO fornisce armi e provviste ai ribelli. |
giysilerini temin etmek, giydirmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Chi fornirà vestiti ai poveri se l'associazione chiude? |
yavaş yavaş vermekverbo transitivo o transitivo pronominale (mecazlı) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La polizia sta fornendo gradualmente informazioni sulla vicenda alla stampa per evitare di seminare il panico. |
vermek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Gli fornirono l'hardware del computer. |
ile beslemekverbo transitivo o transitivo pronominale (mecazlı) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) L'operatore mette la carta nella macchina da stampa. |
sunuculuk yapmakverbo transitivo o transitivo pronominale (internet) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Quale computer fornisce un host per la connessione? |
at vermekverbo transitivo o transitivo pronominale (birisine) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Lo staffiere si assicurò che il padrone e la signora fossero forniti di cavalli per il viaggio. |
sağlamak, tedarik etmekverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La ditta ha fornito loro prodotti da ufficio. |
vermekverbo transitivo o transitivo pronominale (mecazlı) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) I media forniscono informazioni alla gente. |
sağlamakverbo transitivo o transitivo pronominale (mecazlı) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) L'assistente ha passato all'attore le sue battute. |
raf eklemekverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Arrederemo con scaffali questo stanzino per avere più spazio di deposito. |
çizme giydirmekverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Le truppe erano state dotate di stivali ed erano pronte a marciare. |
İtalyan öğrenelim
Artık fornito'ün İtalyan içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İtalyan içinde arayabilirsiniz.
fornito ile ilgili kelimeler
İtalyan sözcükleri güncellendi
İtalyan hakkında bilginiz var mı
İtalyan (italiano) bir Roman dilidir ve çoğu İtalya'da yaşayan yaklaşık 70 milyon insan tarafından konuşulmaktadır. İtalyanca Latin alfabesini kullanır. J, K, W, X ve Y harfleri standart İtalyan alfabesinde yoktur, ancak yine de İtalyancadan ödünç alınan kelimelerde görünürler. İtalyanca, 67 milyon kişiyle (AB nüfusunun %15'i) Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan ikinci dildir ve 13.4 milyon AB vatandaşı (%3) tarafından ikinci dil olarak konuşulmaktadır. İtalyanca, Vatikan'ın başlıca çalışma dilidir ve Roma Katolik hiyerarşisinde lingua franca olarak hizmet eder. İtalyanların yayılmasına yardımcı olan önemli bir olay, Napolyon'un 19. yüzyılın başlarında İtalya'yı fethi ve işgaliydi. Bu fetih, birkaç on yıl sonra İtalya'nın birleşmesini teşvik etti ve İtalyan dilinin dilini zorladı. İtalyanca, yalnızca sekreterler, aristokratlar ve İtalyan mahkemeleri arasında değil, aynı zamanda burjuvazi tarafından da kullanılan bir dil haline geldi.