İtalyan içindeki piazzale ne anlama geliyor?
İtalyan'deki piazzale kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte piazzale'ün İtalyan'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İtalyan içindeki piazzale kelimesi ön avlu, asfalt saha, açık alan, isabet ettirmek, yerleştirmek, yerleştirmek, satmak, yerleştirmek, koymak, yerleştirmek, koymak, koymak, yerleştirmek, yerleştirmek, bahis oynamak, ısmarlamak, atmak, satmaya çalışmak, bünyesinde toplamak, bünyesine katmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
piazzale kelimesinin anlamı
ön avlusostantivo maschile (fuori da un edificio) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Sabrina incontrò David nel piazzale dopo la festa. |
asfalt sahasostantivo maschile (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Sean girò la macchina nel piazzale alla fine del vialetto. |
açık alan(tesis) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il capo della fabbrica disse agli operai di mettere il vecchio macchinario nel cortile per fare spazio alla nuova attrezzatura. |
isabet ettirmekverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Lonnie ha piazzato il colpo al centro del bersaglio. |
yerleştirmekverbo transitivo o transitivo pronominale (lasciare una prova falsa per incriminare) (suçlayıcı kanıt) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La mafia ha piazzato il corpo nell'auto di Jerry per accusarlo. |
yerleştirmekverbo transitivo o transitivo pronominale (bomba, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) L'ufficio ha ricevuto una chiamata da qualcuno che sosteneva di aver piazzato una bomba nell'edificio. |
satmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Kylie andò di casa in casa per vendere articoli per la casa. |
yerleştirmek, koymak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) L'allenatore ha collocato i suoi giocatori intorno al campo pratica. Antrenör oyuncularını antrenman sahasında çeşitli pozisyonlara yerleştirdi (or: koydu). |
yerleştirmek, koymak(colloquiale: mettere) (mecazlı) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
koymak, yerleştirmekverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ha disposto dei vasi di fiori nella sala da pranzo. |
yerleştirmekverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Un anacronismo è una cosa collocata in un'epoca alla quale non appartiene. |
bahis oynamakverbo transitivo o transitivo pronominale (scommesse) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Ti è rimasto solo un minuto per fare la tua scommessa. |
ısmarlamakverbo transitivo o transitivo pronominale (ordini) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Vorrei fare un ordine per altri dodici articoli. |
atmakverbo transitivo o transitivo pronominale (sport) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ha messo la palla nell'angolo in alto a destra della rete. |
satmaya çalışmakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) I produttori di solito promuovono i loro prodotti su mercati specifici. Üreticiler ürünlerini çoğunlukla belli bazı pazarlarda satmaya çalışırlar. |
bünyesinde toplamak, bünyesine katmakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Metteremo personale esperto nella squadra. |
İtalyan öğrenelim
Artık piazzale'ün İtalyan içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İtalyan içinde arayabilirsiniz.
piazzale ile ilgili kelimeler
İtalyan sözcükleri güncellendi
İtalyan hakkında bilginiz var mı
İtalyan (italiano) bir Roman dilidir ve çoğu İtalya'da yaşayan yaklaşık 70 milyon insan tarafından konuşulmaktadır. İtalyanca Latin alfabesini kullanır. J, K, W, X ve Y harfleri standart İtalyan alfabesinde yoktur, ancak yine de İtalyancadan ödünç alınan kelimelerde görünürler. İtalyanca, 67 milyon kişiyle (AB nüfusunun %15'i) Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan ikinci dildir ve 13.4 milyon AB vatandaşı (%3) tarafından ikinci dil olarak konuşulmaktadır. İtalyanca, Vatikan'ın başlıca çalışma dilidir ve Roma Katolik hiyerarşisinde lingua franca olarak hizmet eder. İtalyanların yayılmasına yardımcı olan önemli bir olay, Napolyon'un 19. yüzyılın başlarında İtalya'yı fethi ve işgaliydi. Bu fetih, birkaç on yıl sonra İtalya'nın birleşmesini teşvik etti ve İtalyan dilinin dilini zorladı. İtalyanca, yalnızca sekreterler, aristokratlar ve İtalyan mahkemeleri arasında değil, aynı zamanda burjuvazi tarafından da kullanılan bir dil haline geldi.