İtalyan içindeki rimprovero ne anlama geliyor?
İtalyan'deki rimprovero kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte rimprovero'ün İtalyan'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İtalyan içindeki rimprovero kelimesi suçlamak, azarlamak, paylamak, azarlamak, paylamak, azarlamak, paylamak, azarlamak, utandırmak, azarlamak, azarlamak, azarlamak, paylamak, azarlamak, paylamak, azarlamak, azarlamak, paylamak, çıkışmak, sertçe eleştirmek, eleştirmek, itham etmek, suçlamak, azarlamak, nutuk çekmek, azarlamak, ayıplamak, kınamak, azarlamak, fırçalamak, fırça atmak, fırça çekmek, azarlamak, azarlamak, protesto etmek, ihtar, azarlama, azar, çıkışma, paylama, azar, azarlama, paylama, çıkışma, tekdir, kınama, kınama, ayıplama, eleştiri, (birşeye/birisine) veryansın etme, verip veriştirme, ayıplamak, kınamak, ayıplamak, azarlamak, azarlamak, azarlamak, azarlamak, azarlamak, çıkışmak, azarlamak, paylamak, azarlamak, azarlamak, azarlamak, paylamak, fırça atmak, fırça çekmek, azarlamak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
rimprovero kelimesinin anlamı
suçlamak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Dopo il divorzio dei suoi genitori, Albert ha rimproverato suo padre. |
azarlamak, paylamak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Beth rimproverò Amy per essere uscita sotto la pioggia senza un cappotto. |
azarlamak, paylamakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Se arrivi tardi, il capo ti rimprovera. |
azarlamak, paylamak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
azarlamakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) La mia insegnante d'inglese mi rimprovera tutte le volte che faccio un errore di grammatica. |
utandırmakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Sua madre lo ha rimproverato per aver lasciato i giocattoli in giro. |
azarlamakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il capo di Karen l'ha rimproverata perché commette errori in continuazione. |
azarlamakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il mio professore mi ha rimproverato per non aver fatto i compiti. |
azarlamak, paylamak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) I genitori rimproveravano sempre Pete perché non faceva abbastanza per trovare un lavoro. |
azarlamak, paylamakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Se infrangete le regole verrete rimproverati. |
azarlamak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Infastidito dalla disobbedienza del figlio, John lo rimproverò. |
azarlamak, paylamak, çıkışmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) L'anziana signora rimproverò il giovanotto per aver saltato la fila. |
sertçe eleştirmekverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il mio capo mi rimproverò per l'errore che avevo fatto nel rapporto. |
eleştirmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Olivia ha rimproverato suo marito per aver tardato a offrire ancora da bere agli ospiti. |
itham etmek, suçlamakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il critico letterario rimproverò l'autore. |
azarlamakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Caroline ha rimproverato la figlia per via del suo comportamento inappropriato. |
nutuk çekmekverbo transitivo o transitivo pronominale (birisine) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) La madre di Ben lo ha rimproverato tutta la sera quando è tornato a casa puzzando di sigaretta. |
azarlamakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Jack fu redarguito dal capo per non aver scritto la relazione. |
ayıplamak, kınamak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Brady viene spesso sgridato dai suoi genitori ipercritici. |
azarlamakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il soldato venne ripreso quando non obbedì agli ordini. |
fırçalamak, fırça atmak, fırça çekmek(informale) (argo) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) L'allenatore ha detto di tutto al giocatore che ha sbagliato il passaggio. |
azarlamakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) L'insegnante sgridò le ragazze per aver ridacchiato in classe. |
azarlamak(figurato: sgridare) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Il capo ne ha dette quattro a Lisa per via del suo ritardo. |
protesto etmekverbo intransitivo (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
ihtarsostantivo maschile (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Nemmeno gli infiniti rimproveri ricevuti dai suoi insegnanti sono serviti a cambiare l'atteggiamento di Gillian. |
azarlama, azar, çıkışma, paylama
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Rose accettò il rimprovero di sua madre sapendo di meritarlo. |
azar, azarlama, paylama, çıkışma
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
tekdir, kınama
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il padre di Pete gli fece una sgridata per non aver passato la verifica di matematica. |
kınama, ayıplama
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
eleştiri(mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
(birşeye/birisine) veryansın etme, verip veriştirme
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
ayıplamak, kınamak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) George ha rimproverato il sindaco per la sua politica contraria alle imprese. |
ayıplamak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Mi ha rimproverato per non averla chiamata abbastanza. |
azarlamak(informale: sgridare) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Tuo padre te ne dirà quattro quando gli dico cos'hai combinato. |
azarlamakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) L'insegnante rimproverò lo studente per essere di nuovo in ritardo alle lezioni. |
azarlamak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) L'insegnante sgridò gli studenti per avere interrotto la lezione. |
azarlamakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) L'insegnante ha rimproverato i bambini per aver infranto le regole. |
azarlamakverbo transitivo o transitivo pronominale (birisini bir şey yüzünden) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il preside rimproverò gli scolari per la loro maleducazione. |
çıkışmakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) L'insegnante rimproverò Ginny per non aver studiato le tabelline. |
azarlamak, paylamakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
azarlamakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Ruth rimproverò il figlio per il suo cattivo linguaggio. |
azarlamakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Il capo mi ha sgridato per aver parlato schiettamente. |
azarlamak, paylamakverbo transitivo o transitivo pronominale (gayri resmi) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Il mio capo mi ha rimproverato per essere stato scortese con il cliente. |
fırça atmak, fırça çekmekverbo transitivo o transitivo pronominale (gündelik dil) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Deanna ha rimproverato suo figlio per essere stato fuori fino a tardi. |
azarlamakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il capo ha rimproverato Gareth per essere sempre al lavoro in ritardo. |
İtalyan öğrenelim
Artık rimprovero'ün İtalyan içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İtalyan içinde arayabilirsiniz.
rimprovero ile ilgili kelimeler
İtalyan sözcükleri güncellendi
İtalyan hakkında bilginiz var mı
İtalyan (italiano) bir Roman dilidir ve çoğu İtalya'da yaşayan yaklaşık 70 milyon insan tarafından konuşulmaktadır. İtalyanca Latin alfabesini kullanır. J, K, W, X ve Y harfleri standart İtalyan alfabesinde yoktur, ancak yine de İtalyancadan ödünç alınan kelimelerde görünürler. İtalyanca, 67 milyon kişiyle (AB nüfusunun %15'i) Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan ikinci dildir ve 13.4 milyon AB vatandaşı (%3) tarafından ikinci dil olarak konuşulmaktadır. İtalyanca, Vatikan'ın başlıca çalışma dilidir ve Roma Katolik hiyerarşisinde lingua franca olarak hizmet eder. İtalyanların yayılmasına yardımcı olan önemli bir olay, Napolyon'un 19. yüzyılın başlarında İtalya'yı fethi ve işgaliydi. Bu fetih, birkaç on yıl sonra İtalya'nın birleşmesini teşvik etti ve İtalyan dilinin dilini zorladı. İtalyanca, yalnızca sekreterler, aristokratlar ve İtalyan mahkemeleri arasında değil, aynı zamanda burjuvazi tarafından da kullanılan bir dil haline geldi.