İtalyan içindeki scoperta ne anlama geliyor?
İtalyan'deki scoperta kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte scoperta'ün İtalyan'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İtalyan içindeki scoperta kelimesi buluş, keşif, buluş, farketme, farkına varma, sezme, buluş, keşif, bulma, bulmak, şaşırtıcı gerçek, (banka hesabından) fazla para çekme, karşılıksız çek, karşılanmayan harcama, açık, sahte, açıklıklı, açık, saldırıya açık, açık, örtüsüz, ihmal edilmiş, yüzüstü bırakılmış, açık, örtüsüz, korunmasız, muhafazasız, limiti aşmış, fazla para çekilmiş, borçlu (hesap), sırtüstü, teşhir edilen, açık, ortaya çıkarılan, keşfetmek, örtüsünü kaldırmak, anlamak, anlamak, bulmak, keşfetmek, ortaya çıkarmak, ortaya çıkarmak, meydana çıkarmak, bulup çıkarmak, keşfetmek, bulmak, arayıp bulmak, öğrenmek, keşfetmek, kaldırmak, iş üzerinde olmak, yüzünü çevirmek, örtüsünü açmak, örtüsünü kaldırmak, anlamak, yavaş yavaş anlamak/keşfetmek/farketmek, farketmek, sezmek, farkına varmak, aklına gelmek, yeraltında su ya da maden damarı aramak, görmek, haberdar olmak, bulmak, bulmak, kanıtlamak, büyük buluş, atılım, şans eseri olarak değerli şeyler bulma/keşfetme anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
scoperta kelimesinin anlamı
buluşsostantivo femminile (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La scoperta di una città antica nel cuore della giungla da parte degli esploratori è finita in ogni giornale. |
keşif, buluşsostantivo femminile (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ruby tirò fuori la sua scoperta dall'antico forziere. |
farketme, farkına varma, sezme
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La scoperta della bugia del marito è stata la causa della fine del loro matrimonio. |
buluş, keşifsostantivo femminile (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Questo libro raro è stata davvero una sorta di scoperta. Bu nadir kitap gerçekten de iyi bir buluştu. |
bulmasostantivo femminile (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La scoperta ha reso famoso il gruppo. |
bulmaksostantivo femminile (maden, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
şaşırtıcı gerçek
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
(banka hesabından) fazla para çekmesostantivo maschile (bancario) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Mi sono rimasti solo $5 sul conto e dovrò andare in scoperto per pagare le bollette fino a quando mi entrerà la paga. |
karşılıksız çek(assegno) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La banca di Mona la multò perché l'assegno che aveva scritto era scoperto. |
karşılanmayan harcama(di assicurazione) (sigorta tarafından) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Questa assicurazione costa poco, ma lo scoperto è enorme. |
açıkaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Una ferita scoperta è soggetta a infezioni. |
sahteaggettivo (assegno) (çek, vb.) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Era stato pagato con un assegno scoperto. |
açıklıklıaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) La linea di soldati era scoperta dove il ferito era caduto. |
açıkaggettivo (a cielo aperto) (örtüsüz) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Il retro del furgone pick up è scoperto. |
saldırıya açık
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
açık, örtüsüz
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Si è fatto dei tagli sui piedi nudi con tutte le pietre aguzze. |
ihmal edilmiş, yüzüstü bırakılmışaggettivo (görev, vb.) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) La guardiola del portinaio inaspettatamente abbandonata ha impensierito gli abitanti del palazzo. |
açık, örtüsüzaggettivo (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Molti anni fa andare in chiesa a testa scoperta era considerato un tabù per le donne. |
korunmasız, muhafazasızaggettivo (non protetto) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) La parte esposta del rudere era estremamente segnata dalle intemperie. |
limiti aşmış, fazla para çekilmiş, borçlu (hesap)(banca) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Puoi prestarmi qualche soldo? Il mio conto è in rosso e ho un debito sulla carta di credito. |
sırtüstü
(zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) |
teşhir edilen, açıkaggettivo (parte del corpo) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Rachel indossava un abito estivo, ma quella sera faceva freddo e quindi si coprì le spalle scoperte con uno scialle. |
ortaya çıkarılan
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
keşfetmek(mecazlı) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ieri ho scoperto dei veri tesori al negozio di libri usati. |
örtüsünü kaldırmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) La sposa si è tolta il velo dal viso perché il marito la potesse baciare. |
anlamak(gergale) (nedenini, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
anlamak(gergale) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
bulmak, keşfetmek, ortaya çıkarmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) I ragazzi hanno scoperto un forziere con un tesoro sull'isola. Çocuklar adada bir hazine buldular. |
ortaya çıkarmak, meydana çıkarmakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Glenn disse ai genitori che avrebbe passato la notte a studiare a casa di un amico ma alla fine loro scoprirono la verità. |
bulup çıkarmakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La giornalista era nota per la sua abilità sorprendente di scovare una storia. |
keşfetmek, bulmakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Ho appena scoperto che mia sorella è incinta. |
arayıp bulmakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Un buon revisore dei conti riesce a fiutare i problemi che i contabili cercano di nascondere. |
öğrenmek, keşfetmekverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Ieri ha scoperto il mondo dei forum online. |
kaldırmakverbo transitivo o transitivo pronominale (figurato) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Scoperchiare la padella e lasciare la zuppa a cuocere a fuoco lento senza coperchio per altri dieci minuti. |
iş üzerinde olmakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Aprire un asilo in ufficio? Potresti scoprire che si tratta di una buona idea. |
yüzünü çevirmekverbo transitivo o transitivo pronominale (carte da gioco) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Metti giù le tue carte senza scoprirne nessuna. |
örtüsünü açmak, örtüsünü kaldırmakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La Regina ha scoperto la nuova statua. |
anlamak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ryan si arrabbierà molto quando scoprirà quello che abbiamo fatto alle sue spalle. |
yavaş yavaş anlamak/keşfetmek/farketmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Alla fine abbiamo capito che non era mai stato a Baghdad. |
farketmek, sezmek, farkına varmakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Glenn ha notato l'odore di gas. |
aklına gelmekverbo transitivo o transitivo pronominale (figurato) (fikir) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Ho scoperto un ottimo modo per risparmiare: starsene tutto il giorno a letto! |
yeraltında su ya da maden damarı aramakverbo transitivo o transitivo pronominale (rabdomanzia) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Visto che il ruscello si stava prosciugando, l'agricoltore ha assunto una persona per trovare correnti d'acqua sotterranee nei suoi campi. |
görmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il poliziotto ha individuato il criminale e ha cominciato a rincorrerlo. |
haberdar olmak(birisinin sırrından, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Il ladro sapeva che la polizia lo teneva d'occhio; per questo cercava di tenere un profilo basso. |
bulmak(çözüm) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
bulmakverbo transitivo o transitivo pronominale (maden, petrol, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La città si è sviluppata dopo che qualcuno ci ha trovato l'oro. |
kanıtlamak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La polizia doveva stabilire se l'uomo era morto o soltanto scomparso. |
büyük buluş, atılım
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'articolo di Lydia ha permesso una scoperta fondamentale nello studio di questo settore. |
şans eseri olarak değerli şeyler bulma/keşfetme
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
İtalyan öğrenelim
Artık scoperta'ün İtalyan içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İtalyan içinde arayabilirsiniz.
scoperta ile ilgili kelimeler
İtalyan sözcükleri güncellendi
İtalyan hakkında bilginiz var mı
İtalyan (italiano) bir Roman dilidir ve çoğu İtalya'da yaşayan yaklaşık 70 milyon insan tarafından konuşulmaktadır. İtalyanca Latin alfabesini kullanır. J, K, W, X ve Y harfleri standart İtalyan alfabesinde yoktur, ancak yine de İtalyancadan ödünç alınan kelimelerde görünürler. İtalyanca, 67 milyon kişiyle (AB nüfusunun %15'i) Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan ikinci dildir ve 13.4 milyon AB vatandaşı (%3) tarafından ikinci dil olarak konuşulmaktadır. İtalyanca, Vatikan'ın başlıca çalışma dilidir ve Roma Katolik hiyerarşisinde lingua franca olarak hizmet eder. İtalyanların yayılmasına yardımcı olan önemli bir olay, Napolyon'un 19. yüzyılın başlarında İtalya'yı fethi ve işgaliydi. Bu fetih, birkaç on yıl sonra İtalya'nın birleşmesini teşvik etti ve İtalyan dilinin dilini zorladı. İtalyanca, yalnızca sekreterler, aristokratlar ve İtalyan mahkemeleri arasında değil, aynı zamanda burjuvazi tarafından da kullanılan bir dil haline geldi.