İtalyan içindeki tagli ne anlama geliyor?
İtalyan'deki tagli kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte tagli'ün İtalyan'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İtalyan içindeki tagli kelimesi kesmek, kesmek, kesmek, kesi yapmak, azaltmak, kısaltmak, batmak, dilimlemek, kesmek, kesmek, yol açmak, kesmek, kısaltmak, indirmek, düşürmek, kesmek, kesmek, sulandırmak, su katmak, kesmek, harcamaları kısmak, makasla kesmek/kırpmak, kestirmeden gitmek, kesmek, metinden çıkarmak, çıkarmak, makas atmak, çıkarmak, testere ile kesme hareketi yapmak, bıçakla kesmek, kısaltmak, kırpmak, , azaltmak, kesmek, sıyırmak, kesmek, uçlarından kesmek/almak, (metinden, vb.) çıkarmak, kesmek, kesip atmak, kesmek, yarık açmak, yarmak, kesmek, (çim) kesmek, çizmek, yazmak, kesmek, kesip koparmak, kırpmak, şekilli kesmek, kısa kesmek, kesmek, kesip çıkarmak, et kesme, kesmek, içini boşaltmak, kesmek, koparmak, kısaltmak, kesme işlemi, kesinti, kesim, biçim, parça, kısım, kesik, yara, kesme, kesiş, saç şekli, kesinti, saç modeli, (para) nominal değer, kesilme, kesme vuruşu, oturuş, duruş, oturuş, indirim, derin kesik, cerrahi kesi, oyma, tarz, stil, dar açıklık, dar aralık/yarık, dar ve uzun delik, kesik, uzun yara, sıyrık, saç tıraşı, saç kesimi, kesmek, kesmek, kesip almak, kesip çıkarmak, demirci keskisi, (tahtayı) keski ile kesme, kesmek ve yapıştırmak, (şirket) çalışanları işten çıkarmak suretiyle işgücünü azaltmak, kaçmak, önüne kırmak, gizlice sıvışmak, kesmek, kesmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
tagli kelimesinin anlamı
kesmekverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Tagliò lo spago e aprì il pacco. |
kesmekverbo transitivo o transitivo pronominale (figurato: legame morale) (ilgi, ilişki) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) I genitori hanno tagliato i ponti con il figlio alcolizzato, lui non era nemmeno menzionato nel testamento. |
kesmek, kesi yapmakverbo transitivo o transitivo pronominale (tıp) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Il chirurgo ha tagliato il torace del paziente. |
azaltmak, kısaltmakverbo transitivo o transitivo pronominale (figurato) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Dobbiamo tagliare un po' la lunghezza di questo discorso. Bu konuşmanın süresini biraz kısaltmamız gerekiyor. |
batmakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Il manico della busta della spesa gli stava tagliando le dita. |
dilimlemekverbo intransitivo (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Taglia bene questo coltello? |
kesmekverbo intransitivo (bıçak) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Questo coltello taglia in modo netto. |
kesmekverbo transitivo o transitivo pronominale (per stabilire il dealer) (iskambil destesi) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Tagliamo il mazzo e chi avrà la carta più alta darà le carte. |
yol açmakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Con il suo trattore ha tagliato un sentiero nel campo di grano. |
kesmek, kısaltmakverbo transitivo o transitivo pronominale (capelli) (saç, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) I miei capelli stanno diventando troppo lunghi, presto dovrò tagliarli. Saçlarım çok uzadı, yakında kesmem (or: kısaltmam) gerekiyor. |
indirmek, düşürmekverbo transitivo o transitivo pronominale (figurato: prezzi) (fiyat, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La catena di supermercati sta tagliando i prezzi per attrarre nuovi clienti. |
kesmekverbo transitivo o transitivo pronominale (çiçeğin sapını) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ha tagliato dei fiori per portarli alla sua ragazza. |
kesmekverbo transitivo o transitivo pronominale (giochi di carte) (iskambil destesi) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Vuoi tagliare il mazzo o do le carte adesso? |
sulandırmak, su katmak(alcolici) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Alcuni barman allungano la vodka con l'acqua. |
kesmekverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Il dottore ha inciso il paziente per iniziare la sua operazione. |
harcamaları kısmak(spese) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Abbiamo speso troppo ultimamente; dobbiamo tagliare. |
makasla kesmek/kırpmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
kestirmeden gitmek(fare una scorciatoia) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) La strada da fare è ancora lunga, ma se tagliamo attraverso i campi la accorciamo di almeno mezz'ora. |
kesmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Se vuoi dar da mangiare a tutti devi tagliare il pollo in pezzi più piccoli. |
metinden çıkarmak(figurato) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) I censori taglieranno tutti i riferimenti ai libri proibiti quando rivedranno questo articolo. |
çıkarmakverbo transitivo o transitivo pronominale (scena, capitolo, pezzo, ecc.) (metinden, senaryodan, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Il regista ha tagliato la scena dalla versione finale del film. |
makas atmakverbo transitivo o transitivo pronominale (strada: a un veicolo) (trafikte) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Una Mondeo blu mi ha tagliato la strada mentre mi avvicinavo all'incrocio. |
çıkarmak(figurato) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
testere ile kesme hareketi yapmak(figurato: gesticolare) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Tagliava l'aria con la mano. |
bıçakla kesmekverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ha detto che dovresti tagliare la corteccia della pianta per farla fiorire prima. |
kısaltmak(figurato) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Questo è un buon tema ma è troppo lungo, lo puoi tagliare un po'? |
kırpmakverbo transitivo o transitivo pronominale (atın kuyruğu, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Prima della mostra lo stalliere ha tagliato le code dei cavalli. |
verbo transitivo o transitivo pronominale (coda di cavallo) Dan ha tagliato la coda al cavallo. |
azaltmakverbo transitivo o transitivo pronominale (spese) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ora che sono disoccupato dovremo tagliare le nostre spese. |
kesmekverbo transitivo o transitivo pronominale (ağaç, odun) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Charles tagliò la legna in vista dell'inverno. |
sıyırmakverbo transitivo o transitivo pronominale (deri, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Tom si è tagliato il pollice con il suo nuovo coltello da caccia. |
kesmekverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il ladro squarciò i cuscini del divano per vedere se c'era nascosto qualcosa dentro. |
uçlarından kesmek/almakverbo transitivo o transitivo pronominale (saç, sakal, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il barbiere tagliò i capelli a John. |
(metinden, vb.) çıkarmakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Seguendo il consiglio legale, l'editore ha tagliato alcuni passaggi del testo. |
kesmek, kesip atmakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Prima di cucinare i broccoli taglio i gambi. |
kesmekverbo transitivo o transitivo pronominale (traş olurken yanağı, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Kate si è tagliata mentre si stava depilando le gambe. |
yarık açmak, yarmakverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Paula squarciò il cuscino e tirò fuori l'imbottitura. |
kesmekverbo transitivo o transitivo pronominale (sakal) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Henry si spunta la barba regolarmente. |
(çim) kesmekverbo transitivo o transitivo pronominale (prati, giardini, ecc.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Abbiamo fatto tagliare il prato da dei professionisti. |
çizmek, yazmakverbo transitivo o transitivo pronominale (üstüne) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Per scrivere la lettera "t", taglia la linea verticale con una orizzontale. Bir dikey çizginin üzerine yatay bir çizgi çiz, 't' harfini yazmış olursun. |
kesmekverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) I boscaioli hanno abbattuto tutte le conifere di questa zona. |
kesip koparmakverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Laura tosò la sterpaglia per creare un sentiero. |
kırpmakverbo transitivo o transitivo pronominale (fotografia) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il fotografo ritagliò la foto in modo che si potesse adattare alla cornice. |
şekilli kesmekverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Gary ritagliò l'asse con una sega per farla entrare. |
kısa kesmekverbo transitivo o transitivo pronominale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) La coda del cane era stata mozzata. |
kesmekverbo transitivo o transitivo pronominale (ağaç) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Gli uomini che tagliavano gli alberi indossavano caschi protettivi. |
kesip çıkarmak(con una lama) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Per riparare il tavolo ho dovuto rimuovere il piallaccio danneggiato e sostituirlo con un nuovo pezzo delle stesse dimensioni. |
et kesme(carne) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Lascia riposare il roast beef per un po' prima di affettarlo. |
kesmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Alan chiese al barbiere di accorciargli un po' i capelli. |
içini boşaltmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Il comune ha eliminato l'ente che cura l'applicazione dei regolamenti edilizi e il risultato di ciò è stato l'incendio. |
kesmek, koparmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Naomi recise la zucchina dalla pianta. |
kısaltmak(testi) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) L'autrice era arrabbiata per il fatto che l'editore aveva tagliato il suo articolo. |
kesme işlemisostantivo maschile (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il taglio è avvenuto in meno di un secondo. |
kesintisostantivo maschile (cinema) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il tecnico ha fatto così tanti tagli che il film è diventato la metà di quello che era. |
kesim, biçimsostantivo maschile (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Mi piace il taglio di quel vestito. Şu elbisenin kesimi hoşuma gitti. |
parça, kısımsostantivo maschile (di carne) (et) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Che taglio di carne consiglierebbe per uno stufato? Güveç için etin hangi kısmını kullanmamızı tavsiye edersin? |
kesik, yarasostantivo maschile (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il taglio era lungo quattro centimetri. Kesik dört santimdi. |
kesme, kesişsostantivo maschile (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il taglio della carta e i collage sono attività molto frequenti alla scuola materna. |
saç şekli
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Si è fatta un taglio nuovo e molto più corto. |
kesinti(figurato: riduzione) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Quanto severi saranno i tagli nell'azienda? |
saç modeli(di capelli) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il nuovo taglio di Linda è molto moderno e chic. |
(para) nominal değer(banconote) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) In che taglio desidera i suoi contanti? |
kesilme(figurato: sospensione) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
kesme vuruşusostantivo maschile (tennis) (tenis) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
oturuşsostantivo maschile (vestiti) (giysi) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Che pensi del taglio di questo vestito? |
duruş, oturuşsostantivo maschile (di vestiti) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Non mi piace il taglio di quel vestito. Bu elbisenin duruşunu beğenmedim. |
indirimsostantivo maschile (finanza) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Quest'anno è stato dato un taglio alle forniture per ufficio. |
derin kesik
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
cerrahi kesi(chirurgia) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
oyma(pratica) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ammirarono la sapiente lavorazione del marmo eseguita dallo scultore. |
tarz, stil(mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Lo stilista ha dato al vestito una piega moderna. |
dar açıklık, dar aralık/yarık, dar ve uzun delik
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Chris vedeva nel giardino dei vicini attraverso uno squarcio nel recinto. |
kesik, uzun yarasostantivo maschile (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) C'era uno squarcio che correva quasi dalla parte superiore a quella inferiore della tenda. |
sıyrık(vücutta) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Kyle aveva un graffio sul braccio causatogli da un ramo di rosa. |
saç tıraşı, saç kesimi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
kesmek(informale) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Aveva la gamba tanto danneggiata che i dottori hanno dovuto tagliargliela via. |
kesmekverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) La madre ha tagliato la pietanza della figlia in piccoli pezzi. |
kesip almak, kesip çıkarmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) I dottori hanno asportato il tumore, eliminando il cancro. |
demirci keskisi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
(tahtayı) keski ile kesmeverbo intransitivo (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Si possono fare dei fori nel legno tagliando con una fresa verticale. |
kesmek ve yapıştırmakverbo transitivo o transitivo pronominale (informatica) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Per tagliare e incollare un testo, selezionare prima il testo che si desidera spostare. |
(şirket) çalışanları işten çıkarmak suretiyle işgücünü azaltmak
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) A causa dell'economia in crisi, l'azienda deve tagliare posti di lavoro. |
kaçmakverbo intransitivo (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) I ladri fecero cadere il bottino e tagliarono la corda. |
önüne kırmakverbo transitivo o transitivo pronominale (traffico) (öndeki aracın) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Il veicolo mi ha tagliato la strada. |
gizlice sıvışmak(informale) (gayri resmi) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Mi sedetti deliberatamente in fondo alla stanza accanto alla porta in modo da poter sgattaiolare fuori se la riunione fosse stata noiosa. |
kesmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
kesmekverbo transitivo o transitivo pronominale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il taglialegna tagliò alcuni rami dall'albero. |
İtalyan öğrenelim
Artık tagli'ün İtalyan içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İtalyan içinde arayabilirsiniz.
tagli ile ilgili kelimeler
İtalyan sözcükleri güncellendi
İtalyan hakkında bilginiz var mı
İtalyan (italiano) bir Roman dilidir ve çoğu İtalya'da yaşayan yaklaşık 70 milyon insan tarafından konuşulmaktadır. İtalyanca Latin alfabesini kullanır. J, K, W, X ve Y harfleri standart İtalyan alfabesinde yoktur, ancak yine de İtalyancadan ödünç alınan kelimelerde görünürler. İtalyanca, 67 milyon kişiyle (AB nüfusunun %15'i) Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan ikinci dildir ve 13.4 milyon AB vatandaşı (%3) tarafından ikinci dil olarak konuşulmaktadır. İtalyanca, Vatikan'ın başlıca çalışma dilidir ve Roma Katolik hiyerarşisinde lingua franca olarak hizmet eder. İtalyanların yayılmasına yardımcı olan önemli bir olay, Napolyon'un 19. yüzyılın başlarında İtalya'yı fethi ve işgaliydi. Bu fetih, birkaç on yıl sonra İtalya'nın birleşmesini teşvik etti ve İtalyan dilinin dilini zorladı. İtalyanca, yalnızca sekreterler, aristokratlar ve İtalyan mahkemeleri arasında değil, aynı zamanda burjuvazi tarafından da kullanılan bir dil haline geldi.